Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milli Eğitim Bakanlığının okullarda kıyafet serbestliği getiren değişikliğine karşı olduklarını belirterek, "Eğer siz küçük bir kız çocuğu ‘yarım kol giydi’ diye yasak getiriyorsanız, kusura bakmayın ama bu sapıklıkla açıklanabilir" dedi
CHP lideri Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Milli Eğitim Bakanlığının okullarda kıyafet serbestliği getiren düzenlemesine karşı olduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Tek tip kıyafet çocukların kendisini eşit hissetmesiydi. Kim fakir, kim zengin belli olmazdı. Öğretmenler beslenme çantalarını bile kontrol ederlerdi. Şimdi bunu kaldırıyorsunuz. Bir çocuk her gün ayrı bir markayla gelecek, bir de öbür çocuğu düşünün. O çocukların psikolojisi bozulacak. Buna kesinlikle karşı çıkmamız lazım" dedi.
"BU SAPIKLIKLA AÇIKLANABİLİR"
Eğitim sisteminde konusundaki soru üzerine Kılıçdaroğlu, şu açıklamayı yaptı: "Şimdi yapılan düzenleme doğru bir düzenleme değil. Çocuk üzerinden siyaset yapılmaz. Kız çocuğu yarım kol gömlek giyerse bu doğru değil, ‘ben bunu yasaklıyorum’ diyor. Eğer siz küçük bir kız çocuğu ‘yarım kol giydi’ diye yasak getiriyorsanız, kusura bakmayın ama bu sapıklıkla açıklanabilir. Kusura bakmayın. Cumhuriyetin kazanımlarını şimdi tek tek kaybetmeye başladık. O sürece girmeye başladık. Çocuk üzerinden siyaset yapılmaz. ‘Önlüğü kaldırıyoruz’ diyorlar. Tek tip getirilmesinin nedeni bütün çocukların kendisini eşit hissetmeleridir. Kim fakir, kim zengin belli olmaz. Hatta çocukların beslenme çantalarına bile öğretmen müdahale eder, ‘aynı şeyleri getirin’ der. Şimdi bunu kaldırıyorsunuz. Her gün yeni bir marka ile çocuğun geldiğini düşünün. Bir de öbür aileyi düşünün. Nasıl olacak. O yaştaki çocuğun psikolojisinin bozulmasının sorumlusu kim olacak. Yazık değil mi bu çocuklara."
İşçilerle sohbet eden Kılıçdaroğlu, çalışandan, emekten, alın terinden yana olduklarını, kredi kartı faizlerinin çok yüksek olduğunu, bunun da çalışanların belini büktüğünü kaydetti.
Doğu Güneydoğu’da sorun olduğunu ve şehitlerin geldiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, bunun Meclis’te çözülmesi gerektiğini ancak buna yanaşılmadığını ifade etti.
"DOKUNULMAZLIKLAR TÜMÜYLE KALDIRILMALI"
Kürsü dokunulmazlığına saygılı olduklarını, milletvekillerinin kürsüye çıkıp düşüncesini söylemesinden yana olduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, "Ama onun dışında dokunulmazlık olmamalı. Yolsuzluk yapan birisinin dokunulmazlığı olmalı mı, hayır. İhaleye fesat karıştıran birisinin dokunulmazlığı olmalı mı? Hayır. Bir ilke kararımız var. CHP olarak diyoruz ki, kürsü dokunulmazlığı dışındaki tüm dokunulmazlıkları kaldıralım. TBMM’deki kaç milletvekilinin dokunulmazlık dosyası varsa tamamını indirsinler, tümünün dokunulmazlığını kaldıralım. Millet de rahatlasın. Gittin PKK ile kucaklaştın, kaldır dokunulmazlığı. İhaleye yolsuzluk, fesat karıştırdın, kaldır dokunulmazlığı. Bir vekilin temel görevi kendi yurttaşlarının hakkını savunmaktır, cebini yandaşını düşünmek değil. Adı üzerinde milletvekili, milletin vekili. Milletin vekilinin temiz olması, milleti düşünmesi, yolsuzluk yapmaması lazım. Milletin vekilinin ihaleye fesat karıştırmaması lazım. Kaç vekilin dokunulmazlığı var? 300 dosya var. Getirin 300 dosyayı kaldıralım, getirin mesele bitsin. Türkiye gerçekten demokratik ülke olsun. Hem, ‘Darbeye karşıyım’ diyorsun hem darbe hukukunun arkasına sığınıyorsun. Benim dokunulmazlığımı kaldırma, onun dokunulmazlığını kaldır. Bu çifte standart doğru değil. İlkelerimiz olmalı. Getirirsiniz bütün dokunulmazlıkları, kaldırırız. Millet de rahatlar. Şu Meclis temiz adamların gelip çalışacağı Meclis olur" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, BDP’lilerin dokunulmazlıklarının Meclis’te oylanması sırasında nasıl tavır takınacakları sorusuna ise, "Hele bir gelsin bakalım. Gelecek mi, gelmeyecek mi belli değil. Bizim tutumumuzu açıkladım" karşılığını verdi.
Yeni Şafak