Kılıçdaroğlu, Başbakan’a hakaret eti

Olaylar
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu siyasi uslubun dışına çıkarak Başbakan Erdoğan’a hakaretlerde bulundu. Kılıçdaroğlu Şeyh Edebali’ni...
EMOJİLE

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu siyasi uslubun dışına çıkarak Başbakan Erdoğan’a hakaretlerde bulundu.

Kılıçdaroğlu Şeyh Edebali’nin öğüdüyle konuşmasına başladı. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları;

Ey oğul, artık Bey’sin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Güceniklik bize, gönül almak sana. Suçlamak bize, katlanmak sana. Acizlik bize, hoş görmek sana. Anlaşmazlıklar bize, adalet sana. Haksızlık bize, bağışlamak sana… Ey oğul, sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma; insanı yaşat ki devlet yaşasın. Ey oğul, işin ağır, işin çetin, gücün kula bağlı. Allah yardımcın olsun… Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın! Ama; bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarında savrulur gidersin. Öfken ne nefsin bir olup aklını yener. Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın! Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi değildir. Bütün bilinmeyenler feth edilmeyenler, görünmeyenler, ancak sen faziletli ve ahlaklı olursan gün ışığına çıkacaktır. Ey oğul! Ananı, atanı say ! Bereket büyüklerle beraberdir. İnancını kaybedersen, yeşilken çöllere dönersin. Açık sözlü ol ! Her sözü üstüne alma! Gördüğünü görme ! Bildiğini bilme” Sevildiğin yere sık gidip gelme ! Ey oğul ! Üç kişiye acı: Cahil arasındaki alime, zenginken fakir düşene ve hatırlı iken itibarını kaybedene. Ey oğul ! unutma ki,yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Haklıysan mücadeleden korkma.

Demokrasi kolay kazanılmış bir şey değil. Ağır bedeller ödenerek demokrasi kazanıldı. 21. yy. mutlak bir güç yoktur. Güçler ayrılığı ilkesi vardır. 4. güç medya vardır.

Akılla yönetilmeyen toplumlar ağır bedeller ödemişledir. Bu ülkenin insanı 1. sınıf demokrasiyi hakediyor.

Siyasetçi her eleştiriden ders çıkartacağız. Bunu yaparsanız devlet adamlığı kimliği kazanırsınız. Konuşmayan toplum olmaz.

Biz milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmasını istedik. Kürsü dokunulmazlığını savunduk. Bunu yaptığı zaman demokrasi güçlenecek.

Sayın Kamer Genç konuşurken onlardan bir tanesi gelip omuz attı. Sözlerden korkulur mu? Bunlar korkuyor. Kürsüde yapılan her konuşma saygıdeğerdir.

Neden konuşan Türkiye diyoruz. işte bu yüzden. Aydınlanmayı en iyi Voltiere anlatmıştı. “Sizin düşüncenize katılmıyorum ama sizin düşüncenizi söyleyene kadar bunun için mücadele edeceğim”

Biz de sözlere tahammül yok. Bunu kim söylüyor. Diktatör bozuntusu. Eleştirel aklın olmadığı bir akıl toplumu yönetemez.

10 Mayıs Danıştay’ın kuruluşu vardı ben de gittim. Ön sırada devlet ricali vardı. Birisine elimi uzattım hafiften ayağa kalktı. O onun tutumu. Daha sonra Genelkurmay başkanı geldi. Bir baktım esas duruşa geçti.

Saygılı olacaksın annelerimiz bize bunu öğretti. Birisinin karşısında esas duruşa geçiyorsunuz.

Önce Danıştay başkanı sonra Feyzioğlu çıktı. Konuşmanın sonlarına doğru biri koltuğunda oynuyor. Önce yanındakilerle konuştu sonra kürsüdeki hatibe terbiyesizlik yapma dedi.

Edebali ne diyor bu ne yapıyor. Hayatımda gördüğüm en cahil adam. Konuşmada edebi aşan tek bir cümle yok. Biz Şeyh Edebali kültürünü çok iyi biliyoruz.

Diyor ki, söylediklerinin hepsi yalan. Hukukun üstünlüğü yalan mı? Bunun neresi yalan. Bunlar diyor ki demek ki Türkiye’de hukukun üstünlüğü yok.

Atamayla gelenlerin vesayetine karşıyız diyor. Feyzioğlu’nun seçilmesi milletvekilliğinden daha demokrat. Sen diktatör değil diktatör bozuntususun. Adam diyor ki yargı ve yasama bizim için ayak bağı.

Diyor ki bana nasıl muhalefet edersiniz? Bu diktatörle arada yargıçlığa da soyunur. Demedi mi? Ben bu davaların savcısıyım. Diktatörler bunu yapar.

12 Eylül anayasasında var. Silahsız herkes gösteri yapabilir. 1 Mayıs’ı kutlayacaklar yasak. Bir çiftçi kardeşimize ananı da al git diyor. Çiftçi kardeşlerimiz buna gereken cevabı vermelisiniz.

Bu diktatör yine emir verdi 34 vatandaşımız öldü. İsatnbul Barosu, dünyanın en büyük 3. Avrupa’nın en büyük barosu.

Yöneticilerini yargılamak istedi. Ben yaptım olacak. Kusura bakma Cumhuriyet Halk Partisi olduğu sürece dediklerin gerçekleşmeyecek.

Gazetecileri içeri attı bir de diyor ki, sizin boynunuzdaki tasmaları biz çıkardık.

Boyunlarındaki tasma olanlarla havuz medyası oluşturdular.

Bu diktatörlerin bir özelliği var. Kime kardeşim dediyse arkadan hançerledi. Esad’a kardeşim dedi arkadan hançerledi. Kaddafi’ye kardeşim dedi hançerledi.

Anayasa Mahkemesi’ne hukuk dışı diyeceksin. İşadamlarına vatan haini diyeceksin.

17 Aralık sürecine niye darbe diyor. Bir de Menderes’i örnek gösteriyor. Sen kim Menderes kim? Sen Menderes’in tırnağı olamazsın. Darbe diyor ne darbesi? Bu diktatör bozuntusuna soruyorum. Senin bakanın koluna 700 bin lirtalık saati darbeciler mi taktı?

Senin çocuğunun vakfına 100 milyon doları darbeciler mi koydu? Senin bakanlarını rüşvetle umreye darbeciler mi götürdü?

Bunlara cevap veremez? Neden kendisi bu işin başındaki kişi. Bu işlerin sonuna kadar takipçisi olacağız.

Senin bakanın Zafer Çağlayan’ın 28 seferde 50 milyon doları darbeciler mi iddia ediyor?

Senin bakanın Muammer Güler’e 10 seferde 10 milyon doları darbeciler mi verdi?

Yine senin bakanın Egemen Bağış’a çikolata kutularında milyon dolarları darbeciler gönderdi?

Bunların hesabını vereceksin. Bizim umdumuz halktır.