Zaman yazarı Hüseyin Gülerce, Başbakan Erdoğan’a ve AK Parti’ye yönelik tepkilere sessiz kalınması halinde, kaybedenin Türkiye olacağını yazdı.
Üç haftayı bulan eylemler azalsa da çeşitli şekillerle devam ediyor. Gündemden düşmeyen konunun dış boyutunu Gülen cemaatinin önemli isimlerinden Hüseyin Gülerce, sürecin dış boyutunu köşesinde kaleme aldı.
Kimi çevrelerce Gülen’in sağ kolu olarak nitelenen Gülerce’nin bu çıkışı, cemaatin Gezi sürecinde AK Parti’ye mesafeli durduğu eleştirilerine bir anlamda yanıt niteliği taşıyor.
Erdoğan’ın İsrail’e sert çıkışları nedeniyle küresel sistemi kızdırdığını belirten Gülerce, yanlış bulduğu küresel statükoyu bu sözlerle anlattı:
DEMOKRASİ KÜRESEL STATÜKONUN VESAYETİ İÇİN ARAÇ
“Küresel sistem, kurduğu küresel statüko ile kendisini yerden göğe haklı görüyor. Demokrasi onların vesayeti için sadece bir araç ve izah tarzı. ABD’nin Irak’ı işgalindeki, Saddam diktatörlüğüne karşı demokrasi getirme yalanları, Birleşmiş Milletler’i bile hiçe sayan tavırlar ve kabadayılığı unutmuş değiliz. Onun için kimse, “Erdoğan da çok oldu, otoriterleşti, başka bir vesayet kuruyor, önünün alınması gerekir” diyerek, kökü dışarıda bir komployu meşrulaştıramaz. Evet, demokrasilerde her şey sandık değildir. Ancak sandıkla gelen, sandıkla gitmelidir… “Ne yapalım, Erdoğan da haddi aşmasaydı” deyip, küresel bir operasyona vize verilemez, arka çıkılamaz ve bu operasyon seyredilemez…
O halde Erdoğan’a neden bunu yapıyorlar? Gülerce, merak edilen soruya iki ihtimalli bir cevap veriyor:
İSRAİL’E KAFA TUTAN LİDER İSTENMİYOR
“Ben iki ihtimal görüyorum: Birincisi, Sayın Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığının önünü kesmek istiyorlar. İkide bir İsrail’e kafa tutan, Amerika’daki Yahudi lobisinin canını sıkan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni sorgulayan, tekere taş koyma duruşu olan bu adam, halkın seçtiği cumhurbaşkanı olmamalıdır. Cumhurbaşkanı olması halinde küresel odaklara verdiği baş ağrısı daha da artacaktır…
ERDOĞAN’IN GÜCÜNÜ SINIRLAMA
İkincisi, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığını önlemek mümkün olmayabilir. Daha şimdiden baskı altına alınmalı, kulağı çekilmeli, kontrolde tutulacağı bir hazırlık yapılmalıdır. Erdoğan’ın etrafına kırmızı çizgiler çizilmeli, sınırlar getirilmeli, inisiyatif alanı belirlenmelidir.”
ERDOĞAN’A YAPILANA SESSİZ KALINIRSA
Gülerce yazısının sonunda kamuoyuna Erdoğan’a sahip çıkmaya çağırıyor. Eleştirilere sesisz kalınması halinde neden Türkiye’nin kaybedeceğini yazar böyle açıklıyor:
“Gezi Parkı olayları bahane edilerek Erdoğan’a yapılmak istenen ve sadece onun şahsını ilgilendiriyormuş gibi takdim edilen operasyon, asla masum değildir. Asla Sayın Erdoğan’ın şahsıyla ilgili değildir. Erdoğan’a yapılana sessiz kalınırsa, AK Parti zaafa düşecektir. AK Parti’nin zaafı siyasi-ekonomik yapıyı zaafa sürükleyecek ve kaybeden Türkiye olacaktır…
Erdoğan’a ve AK Parti’ye yönelik tepkinin, demokrasiyi katletmesini onaylayamayız. Reha Muhtar’a bir teşekkür borcumuz var. Dün Vatan’da enfes bir yazı yazdı. “Ecevit’e de aynısını yaptılar” dedi. Benim yazımın daha iyi anlaşılması için o yazının da okunması gerekiyor…”
Time Türk