Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM Havuzlu Bahçe’de düzenlenen adli yıl açılış resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Hükümet programına ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, konuşmasını 1 buçuk saat olarak planladığını, metnin ona göre hazırlandığını belirtti.
Kitapçık dağıtıldığı için uzun bir konuşmanın doğru olmayacağını ifade eden Davutoğlu, “Dikkat ettiyseniz kitapçık değil bu sefer kitap. Bir de görsel olarak da kalıcı olsun istemiştik” diye konuştu.
“Bugün kitap üzerine de grupta öyle mesajlar verdiniz ki” denilmesi üzerine Davutoğlu, “Doğrusu dilimden değil yüreğimden gelen mesajlardı” ifadesini kullandı.
Bir gazetecinin “Pek söz de atılmadı” ifadesi üzerine Davutoğlu, şunları söyledi:
“Seviyeli bir oturum oldu. Bir tek Numan Beyle ilgili bir şey oldu, doğru değildi. Meclis’e bir seviye getirmek lazım. Eleştiri olur, eleştiriye cevap olur. Meclis zaten müzakere yeridir. Meclisin doğuşunun sebebi, doğuş şartları da müzakere içindir. Ama müza belli seviyeye gelirse herkes, kişiyi değil, şahsiyetini hele hele hiç değil ama söylenen sözü hedef alırsa Türk siyasetine seviye gelir, katkı gelir. Doğrusu biz de dinlemek isteriz muhalefetin söylediklerini. Katkıları olur, eleştirilerini almak isteriz. Bu zenginlik katar ama kasıt eğer burada ‘şu anda nasıl bir engelleme yaparım’ ya da ‘nasıl bir şekilde oradaki ortamı etkilerim’ oldu mu işin esası Meclis’in ruhu kayboluyor. Bugün o bakımdan sunum esnasında sükunet içinde olması dolayısıyla memnunum. Sükunetten kastımız eleştiri olmasın değil dediğim gibi mehabetini muhafaza etsin.”
Davutoğlu, “Salı günleri grup toplantılarında tansiyon daha düşük olacak diyebilir miyiz önümüzdeki günlerde” şeklindeki soruyu yanıtlarken, “Onu göreceğiz tabii ama cumhurbaşkanlığı yemin töreninde tansiyon yükselmesinin müsebbibi AK Parti grubu ya da cumhurbaşkanımız kesinlikle değil” dedi.
Davutoğlu, bugünkü konuşmasında buna ilişkin mesajını verdiğini ve AK Parti grubunda da herhangi bir şekilde Meclis’in seviyeli havasına aykırı bir şey olmaması gerektiğini söyledi.
Yasama sürecinin de engellenmemesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, yasama faaliyetlerinin toplum için yapıldığını, yasama faaliyetinin durmasının, yavaşlamasının reformun durması anlamına geleceğini ifade etti.
Davutoğlu, “Hayat değişirken, akarken, yasama faaliyeti o hayatın akışına intibak edemezse bir süre sonra toplumsal gelişimin ve dünyadaki gelişmenin gerisinde kalmaya başlarız” değerlendirmesinde bulundu.
Hangi muhalefet partisinden gelirse gelsin yasamaya pozitif katkı payan bir şeye her zaman açık olacaklarını belirten Davutoğlu, “Yeter ki doğrudan işin kendisiyle ilgili olsun yoksa siyasi polemik bitmez. Polemik dozunu düşürmek lazım” diye konuştu.
“Doğru bir yaklaşım değil”
“Bu çerçevede anamuhalefet liderinin cumhurbaşkanına yönelik açıklamaları ve sonra ‘muhatabımız hükümet ve Davutoğlu’dur’ açıklamasını nasıl değerlendirirsiniz” sorusu üzerine Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Doğru bir yaklaşım değil. Hepimizin devlet temsili anlamında muhatabı cumhurbaşkanıdır. O muhatabı kendince yok saymaya çalışmak Türk devlet ahlakına, geleneğine de uymaz, demokrasi kültürüne de uymaz. Şunu diyebiliyorsa Kılıçdaroğlu: ‘Aslında cumhurbaşkanlığı bizim adayımızın hakkıydı da bir yanlışlık yapıldı’ diyorsa tartışalım. Bunu demeye kimsenin gücü yetmez. Ortada olan vaka var. Demokratik yollarla da Türkiye’de ilk defa bir cumhurbaşkanı seçimi yapılmış. Kim olursa olsun karşı görüşte olsak da onu öncelikle yaşamak lazım. O bakımdan Sayın Bahçeli’nin hem hükümet programına katılması, hem cumhurbşakanımızın yemin törenine katılmasını çok olumlu bir tavır olarak değerlendiriyorum. Böyle böyle biz teamülü oturturuz. Herkes bütün bu seyri doğru bir zeminde değerlendirir.”
Bu bakımdan Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını “çok şanssız” bir açıklama olarak değerlendirdiğini ifade eden Davutoğlu, “90-95 ülke ve uluslararası örgüt temsilcisi gelmiş, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı artık. Sayın Cumhurbaşkanımıza o itibar ve onuru göstermiş. Anamuhalefet liderinin bunu tartışmasının ne dünyada karşılığı vardır ne halk nezdinde karşılığı vardır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçiminde Konya’da yüzde 75 oy aldığını hatırlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Konya’da diyebilir mi Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Cumhurbaşkanı benim muhatabım değil’ diye. Ya da yüzde 80 oy aldığı Bayburt’ta. Hatta yüzde 50, hatta yüzde 30 oy aldığı bir yerde dahi diyemez. Çünkü o halk seçti onu. Cumhurbaşkanımıza saygı halkın tercihine saygıdır. Bu kişisel bir mesele değil.
Dolaylı bir şey de var bir itiraf mı diyeyim, bir kabullenme mi. Yarın 2015 seçimlerine gidiyoruz, biz ihtimal vermiyoruz tabii bizim açımızdan inşallah önümüzdeki görünür gelecekte AK Parti iktidarları var. Ama hadi onların buna en azından kendilerinin seçim kazanma ihtimalini göz önüne alması lazım. Ama seçimi kazandı, kim görev verecek ona? Varsayımsal olarak söylüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız görev vermeden o göreve başlayabilir mi, Başbakan olabilir mi? Türkiye’de bir hukuk devleti var. Bu, şu demektir: Sayın Cumhurbaşkanımız döneminde en azından iktidar ümitleri yok. Yani öyle bir kazanma ihtimali görmüyor ki bu kadar şey konuşabiliyor. O anlama gelir.”
“Resepsiyona geldiniz. Bu yargı erkine verdiğiniz önem ve değeri gösteren tavır olarak okunuyor. Adli yıla ilişkin Sayın Cumhurbaşkanının sitemleri ve duruşu oldu. Siz bir teamül değişikliğini bekliyor ve o mesajı da vermiş oluyor musunuz” sorusu üzerine Davutoğlu, “İsterseniz bugün bu adli yıl resepsiyonu, detaya girmeyelim ama tutumumuz ve tavrımız açıktır” yanıtını verdi.
“Yargının halinden memnun musunuz” sorusu üzerine Davutoğlu, “Bunları ayrıca tartışırız. Burada bulunmamız yargıya duyduğumuz hürmeti gösterir” dedi.