‘FETÖ’cü subayların baskı ve işkenceleri’

Olaylar
Kıdemli Üsteğmen Songül Arslan yaptığı açıklamada, 2000 yılında Hava Harp Okulu’ndan, FETÖ üyesi komutanların yaşatmış oldukları tüm zorluklara rağmen başarı derecesiyle mezun olduğunu söyledi. ...
EMOJİLE

Kıdemli Üsteğmen Songül Arslan yaptığı açıklamada, 2000 yılında Hava Harp Okulu’ndan, FETÖ üyesi komutanların yaşatmış oldukları tüm zorluklara rağmen başarı derecesiyle mezun olduğunu söyledi.

Göreve başladıktan sonra bir takım sıkıntılarla karşılaştığını ve komutanları tarafından çeşitli cezalara çarptırıldığını belirten Arslan, mesaiye zamanında gittiği halde ‘geç’ kaldınız denilerek cezalar verildiğini anlattı.

Öğrencilik yıllarında Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanmasına rağmen pilotluk hayalinin peşinden gittiğini ancak yaşanan sürecin ardından pişmanlık yaşadığını dile getiren, Arslan, şunları kaydetti:

‘8 yıl hava kuvvetlerinde görev yaptım başta çok sıkıntılar yaşamadım ama 2003-2005 yılları arasında 11. Hava Ulaştırma Üst Komutanlığındayken Gülen Cemaatine üye olduğunu düşündüğüm komutanlar tarafından çok fazla cezalar almaya başladım. Kendi aralarına almak istediler, örneğin ailelerin sohbetlerine çağırdılar fakat ben bunu reddedince benim üzerime oynamaya başladılar. Mesaiye zamanında gittiğimiz halde geç kaldınız, şeklinde sudan bahanelerle çok şiddetli cezalara çarptırıldım. Yıldırma çalışmaları başarısız olunca 2008 ağustos ayında, cumhurbaşkanımızın ve başbakanımızın imzasının olduğu söylenilen ama imzasız sadece isimlerinin yer aldığı mühürsüz sahte olduğunu düşündüğümüz bir evrakla ilişiğimi kestiler. Bu kişilerle ilgili cezai işlemlerin yapılmasını istiyorum. Hakkımı sonuna kadar arayacağım, hakkımı helal etmiyorum, gereken cezaları almalarını istiyorum. Artık olaylar daha bir aydınlandı, göreve geri dönmek istiyorum, mağduriyetimin giderilmesini istiyorum.’

‘Kıdemli üst teğmenlik rütbesinden ayrılıp çay kahve dağıttım’

Songül Arslan, en büyük hayalinin Türk Yıldızlarında uçmak olduğunu fakat şu an işsiz olduğunu aktararak, şöyle devam etti:

‘Ailemin desteği olmasaydı şu anda çok ciddi sıkıntılar çekiyor olabilirdim. Hiçbir hak iddia edemedim, Yüksek İdare Mahkemesinde de bu örgütün bağlantısı olduğu için hiçbir şekilde yasal hakkımızı kullanamadık. Açtığımız davalar reddedildi. Daha sonra bir süre özel bir hava yolu şirketinde kabin memurluğu yaptım, kıdemli üst teğmenlik rütbesinden ayrılıp çay kahve dağıttım, uçakta pilot olmak hayali varken uçakta çay kahve dağıttım. Kopya çektiğim söylenerek asılsız iftiralarla hafta sonu izinlerimde ceza çektirdiler. Askeri kimliğim, Albay rütbesinde bir Askerlik Şube Başkanı tarafından sahte olduğu söylenerek yere fırlatıldı, ‘Kim sizi askere alıyor, elinizin hamuruyla erkek işinde ne işiniz var’ gibi sözlerle psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladılar.’