Fethullah Gülen’in ABD’de nasıl geçindiğine ilişkin sorulara ya da din adamı ve kanaat önderinin uzakta "rahat ve keyif içinde yaşadığı" iddialarına fgulen.com internet sitesinden yanıt verildi.
Açıklamada, uzaktan bakan ve gerçeği araştırmayan birinin Fethullah Gülen’in rahat bir hayat yaşadığı algısına kapılabileceği; milyonlarca seveni ve takipçisi olan bir kanaat önderi olarak onun, çevresindekilerin imkânlarından istifade ettiğini sanabileceği belirtilerek şöyle denildi:
"Halbuki o bu meselede çok hassastır; kendi alın teri ve emeğiyle kazandığı parayla karşılığını ödemediği hiçbir maddi imkândan yararlanmamaktadır. Verilen hediyeleri bile sırf karşısındaki insanı kırmamak adına kabul etmekte ve sonra başkalarına hediye etmektedir. Etrafında kendisine hizmet etmek isteyen sayısız insan olsa da o kendi şahsi işlerini kendisi görmeyi prensip edinmiştir. Ayrıca o hem maddi hem manevi açıdan rahattan uzak ve ızdıraplar içinde hayatını sürdürmektedir. Fethullah Gülen, maddi refah içinde rahat, rehavet ve lükse düşkün bir hayat yaşamanın insanın manevi hayatına zarar vereceğini, gaflete sebep olup sorumlulukların ihmaline maruz bırakacağını, dolayısıyla rahata meyletmeye karşı teyakkuzda bulunmanın gerekliliğini hep ifade etmiş; rahattan uzak ve maddi açıdan basit ve sade bir hayat yaşamayı kendine şiar edinmiş biridir."
AMERİKA’DA HÜCRE HAYATI YAŞIYOR
Gülen’in Türkiye’deyken de şimdi Amerika’dayken de münzevi bir hayat yaşadığı, Diyanet’ten emekli maaşı aldığı ve dünya çapında satışta bulunan yapıtlarının telif hakları ve gelirleri bulunduğu belirtilen açıklamada, "Bulunduğu mekanda talebeleriyle ders ve sohbet dışında kalan vaktini kendi ilmî çalışmalarına, hizmet faaliyetlerine ve ibadete hasretmektedir. Türkiye’deyken hayatını adadığı hizmet uğruna gidilmesi gereken bir yer olmadıkça dışarı çıkmazken şimdi Amerika’da ise adeta bir hücrede yaşamını sürdürmektedir. Yani onun hayatı hizmetten ibarettir. Dünyevî bir zevki, sefası ve eğlencesi yoktur. Zevki de sefası da eğlencesi de her şeyi hizmete endekslidir. Hizmet varsa, hizmet yapabiliyorsa onun için yaşamanın bir manası vardır, yoksa o hizmetsiz yaşamayı abes görmektedir" denildi.
Fethullah Gülen’in uzun yıllardır ileri seviyede sağlık problemleri olduğundan devamlı doktor gözetiminde bulunduğu ve hastalıkların verdiği rahatsızlıklar ve kısıtlamalar eşliğinde yaşadığı kaydedilen açıklamada, "Bunun dışında manevi açıdan hem kendi adına hem milleti ve insanlık adına idealleri ve realiteler arasındaki boşluklar onu çile, ızdırap, sancı, hafakan ve hüzünlere sevk etmektedir. Bunlara ilaveten son yıllarda Amerika’da gurbette vatan hasreti ve memleket özlemi içinde tarifsiz hüzün ve keder ona ayrıca acı ve ızdırap vermektedir. Dolayısıyla hüzün içinde hüzün, ızdırap içinde ızdırap, hasret içinde hasret çeken muzdarip ve dertli bir gönlün vatanından uzakta rahat ve keyif içinde yaşadığını iddia etmek, gayet şeffaf ve net bir açıklıkta olan geçim kaynağı hakkında sanki şaibeli imiş gibi şüpheler ortaya atmak, bilmediği halde cahilce ileri sürülen sözlerin ürünü değilse muhakkak art niyetli bir kasıt ürünü iftira ve ithamdan ibarettir" görüşüne yer verildi.
BUNU YAPMAK ALLAH’A İHANETTİR
Dinin kişisel çıkarlar için kullanılması konusuna değinilirken, "Gülen’e göre dini şahsi çıkar için alet olarak kullanmak dinin sahibi olan Allah’a karşı ihanettir. Dini şahsi çıkarı için kullanmak değil, bilakis şahsi çıkarları bile din için feda etmek Gülen’in kendi hayatında uyguladığı ve sevenlerine telkin ettiği bir prensiptir… Dinin maddi menfaatler için alet olarak kullanılmaması gerektiği herkesçe kabul edilen bir hakikattir; Gülen, dinin maneviyat için bile alet olarak kullanılmaması gerektiğini söylemektedir" denildi.