“Sabah vardiyasında olsam belki ben de şimdi suların altındaydım.” 30 yaşındaki İsmail Dingil, kendisini mahsur kalan 18 madenciden ayıran tek şeyin şans olduğunu biliyor. Meslektaşlarının kurtulması için arkadaşlarıyla birlikte aralıksız çalışıyorlar.
Temel işleri madenin içinde suyun çekildiği noktalarda tahkimat yapmak. Bir kısmı da dışarıda onlar tahkimat yapabilsin diye odun kazık hazırlıyor. Suyun çekildiği noktalarda gördüklerini Al Jazeera Türk’e anlattılar.
‘Çok kirli ve yoğun su var’
İsmail Dingil:
“İki gündür içeriye su çeken motorları yerleştiriyoruz. 250 metreye kadar indik. Suların çekildiği noktalarda tahkimat yapıyoruz. İçerdeki hafriyatı dışarı çıkarıyoruz. Buralar yıkılmasın diye odun kazıklarla destekleyip kuvvetlendiriyoruz. 150-170 metre derinlikte su var daha.”
‘Göçük olmazsa işimiz kolaylaşır’
Bünyamin Akbaş:
“Şu anda 55 metredeyiz. Yani tabana bu kadar mesafe kaldı. Su çektiğimiz bölgelerde kama dediğimiz odunlarla tahkimat yapıyoruz. Evin için gibi düşünün. Oda oda kamaları döşüyoruz, oraları güçlendirip tutmaya çalışarak yol açıyoruz. Ancak suyun etkisiyle yumuşayan toprak kayıyor, göçükler oluyor. Bu da işimizi hayli zorlaştırıyor. Bugün mesela 4-5 göçük vakası oldu. Göçükler olmasa işimiz kolaylaşır.”