Büyükelçi ve konsoloslarla 3. Havalimanı şantiyesinde bir araya gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, toplantı öncesinde basın mensuplarının 1453 İstanbul Kültür ve Sanat Dergisi‘nin kapatılması ve hakkındaki iddialara ilişkin sorularını yanıtladı.
Olayı “çok üzücü” diye niteleyen Topbaş, şunları söyledi:
“Ve üzüntüm şudur ki 2004’te göreve başladığım günden bugüne kadar zaman zaman, son dönemde de artarak şahsıma ve belediye üzerine ciddi bir provokasyon var. Ciddi bir yükleniş var. Hedefe konduk, anlamak mümkün değil. Dergide gördüğümüz bu olay maalesef yenilir yutulur bir şey değil. Ve tamamen adilik ve ahlaksızlık. Nasıl bir iştir, nasıl bir anlayıştır, nasıl bir mantıktır… Tabii ki suç duyurusunda bulunarak bunun gereği yapılacak. Biz zaten iş akitlerini feshettik ve dergiyi kapattık.”
Geçen günlerde 2013 yılındaki fotoğrafların sanki 15 Temmuz’da çekilmiş gibi yansıtılmasını da anlamakta zorluk çektiğini dile getiren Topbaş, her daim, her alanda devamlı işine baktığını, yargıya müracaat ettiğini ve onun dışında cevap vermemeye özen gösterdiğini söyledi.
Bu konuda da hassasiyetini her daim ortaya koyduğunu aktaran Topbaş, şöyle devam etti:
“İbn Haldun Üniversitesinin tanıtım afişlerinde de bir takım oynamalar yapmak suretiyle bize mal edildi bu. ‘Belediyede üst düzeyde yetkililer görevden alındı’ dediler, görevden alınmadıkları halde, ifadelerimize rağmen ki belediye her zaman, her daim kendi mesai arkadaşlarının tercihini yapabilir. Nedir bu kadar hedefe koymak? Amaç nedir? Siyasilere, hizmet üretenlere bu kadar yüklenilmesinin maksadı nedir? Farklı maksatlarının, niyetlerinin olduğunu anlıyorum. Bir yerlerden manipüle ediliyor. Başarılı olan, halk tarafından takdir edilen belediyemizin çalışmalarını kamuoyunda olumsuzluğa doğru yönetmek…. Bunun da ucunun, siyasi partimize dokunmasını arzu ediyorlar. Bir yerlerden bunlar mutlaka tezgahlanıyor. Öyle hissediyorum, öyle zannediyorum.
“Bizim ne olduğumuzu vatandaşımız biliyor”
Bulunduğu kulvarın yerel yönetim, hizmet, halk ve İstanbul olduğunu anlatan Topbaş, şunları kaydetti:
“Hiçbir sataşmaya cevap vermemeye, muhatap almamaya özen gösterdik. ‘Yeter’ diyecek noktaya geldik. Olmaz bu kadar da. Bu kadarı da artık akıl dışı şeyler. Şeytanın aklına dahi gelmeyecek bir takım vesveseler ortaya koymaktalar. Bu dergide çıkan olay nasıl hazırlanmış, nasıl tezgahlanmış, ne anlama geliyor bu nasıl bir şey, bunu anlamak mümkün değil. Niyet nedir? Farklı düşünürseniz, onu anlayabiliyorsunuz. Yani burada ‘hedefte başkan olsun, başkanın üzerinde bir takım manipülasyonlar yapalım.’ Başkan, çevresi, belediye ve İstanbul… Güçlü bir yönetim var. Siyasetin bel kemiği İstanbul, burada bir takım aksaklıklar ve sıkıntılar ortaya çıksın, iktidarı yıpratacak adımlar atılsın. Fırsat vermeyiz. Bizim ne olduğumuzu vatandaşımız biliyor. Biz de kendimizin farkındayız. “
“Birçoğunun dava süreçlerini başlattık”
Ülkenin geleceği ve menfaatlerinin her şeyin üzerinde olması gerektiğini, buna rağmen birilerinin bir yerlerden buldukları ufacık bir takım şeyleri büyüterek veya hayal ederek veya uydurarak vatandaşı etkilemeye çalıştığını ifade eden Topbaş, “Bunu da yaşadık. Bunu lanetliyorum ve kınıyorum. Birçoğunun dava süreçlerini başlattık. Davayı sonuna kadar takip edeceğiz. Bize dava açanlar var, onlar sonuçlandığında karşı davalarla iş nasılmış, kazın ayağının göründüğü gibi olmadığını göstereceğiz. Biz, sessiz, sakin duruyorsak bir yere kadardır bu. Hiçbir zaman kendi şahsiyetimizden taviz vermeyiz.” diye konuştu.
“Yanlarına kar kalmayacak”
Kendisine verilen yetkilerin dışına asla çıkmadığını ve çıkmayacağını aktaran Topbaş, “Biz kendi görev alanımızı bilir, işimize bakarız. Yargıya güvenimiz sonsuzdur. Ve sonuçları çıktığı zaman da hepimiz beraberce takip edeceğiz. Bunlar da geçecek, geçer ya hu diyorum. Ama yanlarına kar kalmayacak. Bu kadar net ifade etmek istiyorum. Yargı süreçlerini beraber takip edeceğiz.” dedi.
Topbaş, bir soru üzerine konuyu yurt dışında bulunması nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmediğini belirterek, şunları kaydetti:
“Ama kendim dün akşam intikal ettiği zaman dehşete kapıldım. Olacak şey değil. Nasıl bir iş nasıl bir dergicilik, nasıl bir yazarlık, nasıl bir mantık. Ve İstanbul 1453 Dergisi’nde Kültür AŞ’nin bünyesindeki bir dergide böyle bir şey yapmanın ne anlam taşıdığını anlamak mümkün değil. Bu bir hata olarak kabul edebilecek bir olay değil. Bir hata değil. ‘Yanlışlıkla oldu’ denebilecek kadar örtbas edilemez bu. Gereken tedbirler alındı, iş akitleri feshedildi bunların. Yoğun bir şekilde bunlarla ilgili çalışmalar başlatıldı. Arkadaşlara savcılığa suç duyurusunda bulunulmasının talimatını verdim. Yargı önüne çıkıp bunların orada cevabı versinler.”