Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim derdimiz atom bombası yapmak değil, derdimiz insanımıza hizmet vermek. Türkiye’nin bilimde, teknolojide iddialı bir konuma yükselirken, insan odaklı bir gelişmeyi de daha yüksek sesle savunması gerekiyor" dedi.
Öte yandan, YÖK’ün sadece denetleyen ve düzenleyen bir kurum olarak kalması gerektiğini de belirten Erdoğan, "YÖK’ü tamamen kaldırdığınız zaman üniversitelerin kontrol dışında olması da ayrı bir sıkıntıyı başlatır" diye konuştu.
Erdoğan, Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin açılış törenine katıldı. Törende Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, İstanbul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da hazır bulundu.
Konuşmasında, azmin elinden hiçbir şeyin kurtulamayacağını belirterek başlayan Başbakan Erdoğan, "Gençlere ufuk göstermek durumundayız. İlköğretim okulu çağındaki çocuklarımız, hayal güçlerini kullanarak çok şaşırtıcı çalışmalara imza atıyor. Bu hayal gücünü köreltmeden geleceğe taşıyabilirsek Türkiye’de çok güzel şeyler olacaktır. Biz, popülizm kaygısıyla değil, ülkenin geleceğine yatırım yapmak, geleceğin donanımlı nesillerini bugünden hazırlık kaygısıyla eğitime büyük kaynaklar ayırıyoruz" dedi.
Erdoğan, artık özel sektörün de üniversitesini kurabileceğini belirterek, "YÖK’ü kaldıracağız demiyoruz ama anlaşabilirsek muhalefetle YÖK’ün reforma edilmesinin gereğini ortaya koyacağız. Çünkü biz üniversitelerin bu noktadaki sıkıntılarını biliyoruz. YÖK’ü tamamen kaldırdığınız zaman üniversitelerin kontrol dışında olması da ayrı bir sıkıntıyı başlatır. Sadece denetleyen, düzenleyen bir kurum olarak YÖK kalmalı ama üniversiteler artık kendi yönetimlerine de sahip olmalıdır" diye konuştu.
Düz liseleri yüzde 25’lere doğru çekerek, meslek liselerini de yüzde 70’lere doğru çıkarmayı planladıklarını belirten Başbakan Erdoğan, sanayinin eleman ihtiyacının çok daha programlı şekilde karşılanacağını söyledi. Erdoğan, üniversitenin toplum ve sanayiyle iç içe hale geldiğini de belirterek, "Farklı bir iletişim kurulmaya başlandı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını kurmamız, iç içe olmamızın bir adımıdır" ifadelerini kullandı.
Bilimin; insanlık, kalkınma, sağlık, güvenlik ve refahın hizmetinde olduğu kadar, savaşın, yıkmanın, yok etmenin, mutlak iktidarın da aracı olabildiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Bıçak; doktorun elinde neşter, katilin elinde can alır. Bilim art niyetli ellerde hayra değil, şerre de hizmet edebiliyor. İnsanı dışlayan, kuralsız, yıkıcı, tahrip edici bir ilerlemenin, kalkınmanın her zaman karşısında olduk. Bizim rekabetten anladığımız, kıyasıya bir rekabet, ezici bir rekabet değil, birbirini tamamlayan, adeta hayırda yarış dediğimiz bir rekabet anlayışı" açıklamasında bulundu.
Erdoğan, kimsenin, bir başkasının üzerine basarak yükselemeyeceğini söyledi. Bugün küresel ölçekte yaşanan finans krizinin dünyaya verdiği en önemli mesajın bu olduğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sınırsız kazanma ve hırsla harcama tutkusu, yoksulları unutan, yoksulluğu çoğaltan bir kalkınma tutkusu, bugün yaşadığımız sonucu doğurmuştur. Her platforma bu düşüncelerimizi dile getirdik. Yoksulluğun çığ gibi büyüdüğü, yoksulla zengin arasındaki makasın gittikçe açıldığı bir sistemin sürdürülebilir olmadığını, daha büyük felaketlere yol açacağını her fırsatta dile getirdik. Bilim ve teknoloji noktasında da dünyada benzer bir kaygının oluştuğunu hepimiz biliyoruz. Bir dönem bilim ve teknoloji insanlığın değil, savaşın hizmetinde kullanıldı. Dünyada savunma sanayine harcanan rakam 1 trilyon doların üstüne çıkmıştır. Atom üzerine yapılan araştırmaların, atom bombası ve yüz binlerce ölümle sonuçlanmış olması gerçekten acı. Dünyayı tehdit eden, tabiatın dengelerini tahrip eden, gelecek nesillere karanlık bırakacak bir değişim, gelişme olarak adlandırılamaz. İnsani değerleri, paylaşmayı, uzlaşmayı yok ederek, imkansız kılarak gelişme olmaz. İnsanın özellikle de insanı insan yapan değerlerin olmadığı bir dünyada atomlara hükmetmenin de hiçbir anlamı yoktur."
Başbakan Erdoğan, dünyanın en güçlü ülkesinde 15 bini aşkın atom bombası olduğunu da belirterek, "Bir diğerinin 12 bin 500. Bunlara ayırdıkları rakamlara baktığınız zaman, her yıl bakımına ayırdıkları rakam milyarlarca dolar. Böyle bir dünyada yaşıyoruz. Biz Türkiye olarak artık bölgemizde küresel ölçekte söz sahibi bir ülke konumuna yükseldik. Türkiye her alanda kaydettiği ilerlemeyle bölgesindeki ülkelere ilham kaynağı oluyor. Bizim derdimiz atom bombası yapmak değil, derdimiz insanımıza hizmet vermek.
Böyle bir Türkiye’nin bilimde, teknolojide iddialı bir konuma yükselirken, insan odaklı bir gelişmeyi de daha yüksek sesle savunması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Erdoğan konuşmasının ardından Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni gezdi.
İHA