Nogaylaroğlu, hakkındaki suçlamaları reddettiği savunmasında şöyle konuştu: "Buradaki arkadaşlarımdan bazıları bana tepki gösterecek biliyorum ama Türkiye’nin bugünkü resminde asker ve sivil arasında bir koordinasyon var. Keşke büyüklerimiz bu koordinasyonu 10 sene önce sağlasaydı, o zaman biz de burada, içeride olmazdık. Sekiz aydır tutukluyum ve bunun sebebi ben değilim."
Orgeneral Bilgin Balanlı, emekli orgeneraller Halil İbrahim Fırtına, Özden Örnek ve Çetin Doğan’ın da aralarında bulunduğu Balyoz davasının 60. duruşması İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri’de görüldü. Duruşmada, tutuklu sanık emekli Hava Tümgeneral Ahmet Bertan Nogaylaroğlu’nun savunması alındı. Savunmasına, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek başladı. Nogaylaroğlu, "Her ne kadar iddianamede belirtilmese de, toplumda tutuklanan sanıklar için ‘darbeci’ algısı beni çok rahatsız etti. Darbenin ne Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ne de Türk milletine hiçbir zaman faydası olmamıştır. Aksine darbelerden hep olumsuz etkilendik." diye konuştu.
TSK’da çalışan çoğu askerin gelirinin düşük olduğunu anlattı. ‘Askerilerin dinî değerleri zayıf’ şeklindeki iddiaların ise kendisini rahatsız ettiğini belirtti. 1957 Kayseri doğumlu olduğunu, muhafazakâr bir çevreye sahip olduğunu aktardı. Nogaylaroğlu, "Davul ve zurnalarla harp okuluna gittim. 1957’lerden Balyoz davasına geldik. Balyoz davasında sanık olmam trajikomik bir durumdur. Çevremizdeki insanların yüzüne bakamaz olduk. Buradaki arkadaşlarımdan bazıları bana tepki gösterecek biliyorum, ama Türkiye’nin bugünkü resminde asker ve sivil arasında bir koordinasyon var. Keşke büyüklerimiz bu koordinasyonu 10 sene önce sağlasaydı, o zaman biz de burada, içeride olamazdık. Sekiz aydır tutukluyum ve bunun sebebi ben değilim." diye konuştu. Terör örgütüne karşı yapılan operasyonlara da değinen Nogaylaroğlu, asker ve polisin beraber hareket ettiğini ve olumlu sonuçlar alındığını söyledi. Tutuklandığına bir nevi sevindiğini söyleyen Nogaylaroğlu, "Çünkü iki yıldır psikolojik olarak baskı altındaydım. Ailem bu nedenle obsesif oldu." ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Kurmay Albay Can Bolat ise iddianamedeki suçlamaları reddetti. Sahte dijital verilerde isminin yer aldığı için sanık sandalyesinde olduğunu savundu. 5-7 Mart 2003 tarihlerinde 1. Ordu Komutanlığı’nda düzenlenen seminere katılmadığını söyledi.
Zaman