Zırhlı Birlikler Okulu’ndaki darbe girişimi davasının gerekçeli kararına göre darbeciler, Ankara’yı harita üzerinden ikiye böldü ve şehrin kontrolü için Etimesgut Zırhlı Birlikler Tümeni ile 28. Mekanize Piyade Tugayını kullanmayı planladı.
Fetullahçı Terör Örgütü‘nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davanın gerekçeli kararı yazıldı.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Murat İlhan, üye hakimler Şaban Oğuz Canbolat ve Gamze Aktaş’ın imzasının yer aldığı 2 bin 7 sayfalık gerekçeli karara göre, 15 Temmuz‘dan önce Ankara ve İstanbul’da darbe toplantıları yapıldı.
Ankara’daki toplantıya firari eski tuğgeneral Ali Kalyoncu, “Genelkurmay Çatı” davasında 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen eski albay Bilal Akyüz ve İstanbul’daki darbe faaliyetinin koordinasyonunu sağlayan eski albay Muzaffer Düzenli de katıldı.
Darbe toplantısında Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki darbeciler arasında görev dağılımı yapıldı.
Bu kapsamda eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Plan Daire Başkanı tuğgeneral Ahmet Bican Kırker Zırhlı Birlikler Tümeninin, firari yurtta sulh konseyi üyesi eski tuğgeneral Ali Kalyoncu da 28. Mekanize Piyade Tugayın komutasını ele geçirmek için seçildi.
Ayrıca iki generalin ismi, sözde sıkıyönetim atama listesinde “Ankara sıkıyönetim komutan yardımcısı” olarak yer aldı.
Toplantıya katılan isimlerden eski yarbay Murat Yanık, soruşturma aşamasında itiraf içeren beyanında, darbecilerin harita üzerinde Ankara’yı ikiye bölerek yarısını Etimesgut Zırhlı Birliklere, diğer yarısını da 28. Mekanize Piyade Tugayının kontrolüne bıraktıklarını söyledi.
Darbeci generaller birlikleri ele geçirdi
Darbe girişiminin başlamasıyla belirlenen görev yerlerine giderek komutayı ele geçiren darbeci generaller, Ankara’nın cadde ve sokaklarında kontrolü sağlamak için mühimmat yüklü zırhlı araçları çıkarma emri verdi.
Darbe girişiminin ilk saatlerinde AK Parti Genel Merkezi ve Jandarma Genel Komutanlığının bulunduğu bölgeye gönderilen iki tank, vatandaşların karşı koyması üzerine birliklerine dönmek zorunda kaldı.
Bu esnada vatandaşlardan Emin Güner, hareket halindeki tanktan düşerek şehit olurken Nejmettin Utuş, Abdussamed Erdemir, Cihan Karakoç, Evren Karakoç, Soner Murat Mirza, Süleyman Canoğlu ve Mustafa Şağban da yaralandı.
Dışarıda bunlar yaşanırken tümendeki darbeciler, mühimmat yüklü çok sayıda tankı yeniden Ankara sokaklarına çıkarmak için bir kez daha harekete geçti ancak darbe karşıtı askerler, darbecileri etkisiz hale getirerek bu girişimi önledi.
Bu arada, Kırker’e destek amacıyla başka birliklerden gelen eski albaylar İsa Sancaklı ve Faruk Yaman da derdest edilen darbeciler arasındaydı.
Koordinasyon için jandarma telsizleri kullanıldı
Ankara’daki darbecilerin aralarındaki koordinasyonu sağlamak için Kastamonu Jandarma Bölge Komutanlığına gönderilmek üzere hazırlanan 190 “Aselsan 4900 Atlas” telsize el koydukları da gerekçeli kararda yer aldı.
Sadece Jandarma Genel Komutanlığınca üretilen ve “JEMUS” olarak da adlandırılan telsizlerin 15 Temmuz akşamı Zırhlı Birlikler Tümeni başta olmak üzere Akıncı Üssü, Jandarma Genel Komutanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı, 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı ve Polatlı Topçu ve Füze Okul Komutanlığında kullanıldığı belirlendi.
Hüküm
Bazı sanıkların eylemleriyle “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” ettikleri, bazılarının ise bu suçun işlenmesine yardım ettikleri belirtilen gerekçeli karada, kimi sanıkların da “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçunu işledikleri bildirildi.
Buna göre, sanıklar İsa Sancaklı, Fatih Çubukçu, Özkan Gürkol, Semih İlhan, Abdülkadir Çiçek, Enes Daşçı, Resul Doğan ve Yavuz Ali Üçler, “anayasal düzeni ihlal” suçundan “ağırlaştırılmış müebbet” hapis cezasına çarptırıldı.
Sanıklar Erdal Yetim, Faruk Yaman, Fatih Mehmet Kılıç, Koray Korkmaz, Öztürk Gür, İbrahim Zengin, Sinan Ünal, Sefa Aygün, Muhammet Macit, Fethi Göçer, Ahmet Faruk Çavuş, Yusuf Akbulut, Murat Akkuru, Ömer Faruk Göçük, Fatih Karaaslan, Ali Suat Yurdakul, Mehmet Ferit Demirci, Resül Çoban, Ali Osman Karahan, Harun Uğur, Burak Çakır, Harun Bulut, İbrahim Akça ve Mehmet Ayaz’ı da aynı suçtan önce “ağırlaştırılmış müebbet hapse” mahkum eden mahkeme, takdir hakkını kullanarak bu cezayı “müebbet hapse” çevirdi.
Daha önce “Genelkurmay Çatı” davasında “ağırlaştırılmış müebbet” hapis cezasına çarptırılan eski tuğgeneral Ahmet Bican Kırker de “kasten adam öldürmek” suçundan müebbet hapis cezasına mahkum edildi.
Kırker’e ayrıca 15 Temmuz gazisi Nejmettin Utuş’un yaralanmasından dolayı 16 yıl hapis cezası verildi.
Aynı eylemden dolayı sanık Harun Bulut 13 yıl 4 ay, Emin Güner’in şehit edilmesinden sorumlu tutulan sanıklar Burak Çakır ve Ahmet Faruk Çavuş da 25’er yıl hapis cezasına çarptırıldı.
“Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçuna yardım ettikleri belirlenen sanıklar Cem Uce, Ahmet Han Büyüksakallı, Mustafa Acar ve Oktay Culha 15 yıl, dönemin Okul Kurmay Başkanı eski albay Mehmet Sıddık Çoban 14 yıl 2 ay, Cihan Özmen, Mustafa Koçak, Ahmet Çakır, Bilal Nuri Gelebek, Ensar Hüdai Sağkal, Ramazan Demirkol, Hasan Çelen, Harun Erken ve Orhan Kutlu 13 yıl 4 ay, dönemin İstihbarat Şube Müdürü sanık eski albay Muharrem Erdem ise 12 yıl 6 ay hapse mahkum edildi.
“Silahlı terör örgütüne üyelik” suçundan sanık Levent Doğan’a 7 yıl 6 ay, İsmail Üzüm ve Emrah Şensoy’a 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Olay tarihinde okul komutanı olan albay Sefa Alkan, bütün suçlamalardan beraat etti.