“CHP, MHP Pensilvanya’nın vagonu oldu”

Olaylar
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “17 Aralık sonrası için hazırlanmış iddianameler, polis fezlekeleri şimdi elime geçti. ‘Dönemin başbakanı’ ifadesi geçen...
EMOJİLE

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “17 Aralık sonrası için hazırlanmış iddianameler, polis fezlekeleri şimdi elime geçti. ‘Dönemin başbakanı’ ifadesi geçen iddianame hazırlamış polis benim için. Şimdi bu iddianameyi hazırlayan o güvenlik mensuplarına, o polis mensuplarına sesleniyorum: Siz bunu 17 Aralık öncesinde hazırladınız. Aralık geçti, ocak, şubat, mart, nisan, mayıs… Mayıs da bitiyor. ‘Dönemin başbakanı’ dediğin Tayyip Erdoğan bak hala burada” dedi. 

Erdoğan, AK Parti’nin Cumhuriyet Meydanı’ndaki mitinginde, 30 Mart seçim sürecinde yoğun programı nedeniyle Yalova’ya gelemediğini belirterek 1 Haziran’da tekrarlanacak yerel seçimlerin Yalova’ya ve Yalovalılara hayırlı olmasını diledi.

Konuşmasının başında tüm İslam aleminin ve insanlığın Miraç Kandili’ni kutlayan Erdoğan, “Bu mübarek gecenin yüreklerimizi, gönül dünyamızı özellikle aydınlatmasını, birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirmesini diliyorum” dedi.

Soma’daki maden faciasında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, millete başsağlığı, ailelere sabır dileyen Erdoğan, yaralılara da “acil şifa” temenni etti. Atılması gereken adımları attıklarını ve atmaya devam ettiklerini kaydeden Erdoğan, iş sağlığı ve güvenliği konusunda da yapılması gerekenlerin mücadelesini sürdürdüklerini dile getirdi.

Yalova’nın her zaman AK Parti’nin yanında olduğunu, 2002’de yüzde 35, 2007’de yüzde 41, 2011’de yüzde 47 ile Yalova’da AK Parti’nin birinci çıktığını, yerel seçim ve halk oylamalarında da partinin yalnız bırakılmadığını vurgulayan Erdoğan, 30 Mart’ta da Yalova’da bir oy farkla AK Parti’nin birinci sırada geldiğini, CHP’nin itirazı üzerine yapılan yeniden sayım sonucunda CHP’nin öne geçtiğini anımsattı. İl seçim kuruluna AK Parti’nin yaptığı itirazın reddedilmesi üzerine Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) itiraz edildiğini hatırlatan Erdoğan, Yalova’da seçimlerde usulsüzlük yapıldığının YSK tarafından tescillendiğine ve seçimlerin tekrarlanması kararı alındığına işaret etti. 

Yalova’da AK Parti ile sandıkta baş edemeyeceğini anlayanların hem ittifak yaptığını hem de hileye başvurduğunu söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu işin peşini bırakmadık, Yalova’yı hileye terk etmedik. Haklı mücadelemizi, hukuk mücadelemizi yaptık ve seçimlerin tekrarlanmasını sağlamış olduk. İnşallah önümüzdeki hafta bugün sandığa gidiyoruz. Bir kez daha tercih yapacağız, Yalova’nın geleceği hakkında çok önemli bir karar vereceğiz. 30 Mart’ta Yalova’da siz zaten AK Parti’ye çok büyük bir destek verdiniz, şimdi 1 Haziran’da bu desteği daha da artırmak suretiyle vermeye hazır mıyız? Sadece bu eller yeterli değil. İnşallah bugün buradan ayrıldıktan sonra eş, dost, ahbap her yeri ziyaret etmek suretiyle durgun suya atılan bir taş dalga dalga kenara nasıl vuruyorsa siz de bunu gerçekleştireceksiniz. ‘Birdik iki olduk, ikiydik dört olduk, dörttük sekiz olduk’ diyeceksiniz ve böyle yürüteceksiniz. İnşallah 30 Mart’ın üzerine daha fazlasını koyuyoruz, açık ara farkla hiç tartışmaya mahal bırakmadan Yalova’da AK Parti’ye, AK Parti’nin hizmet siyasetine ‘evet’ diyoruz.”

“Nereye giderse gitsin mahcup olmaya devam ediyor”

AK Parti karşısında arayışlara gidenlerin kendi kimliklerini, politikalarını ve ilkelerini ayaklar altına aldığını dile getiren Erdoğan, “Kendilerini adeta inkar ediyorlar. AK Parti’nin Yalova’da kazanacağını anlayanlar AK Parti karşısında ittifak oluşturmaya çalışıyorlar. Ben Yalova’nın siz saygın insanlarının bu kirli ittifaklara itibar etmeyeceğinizi biliyoruz. Yalova’da MHP’ye, diğer partilere oy vermiş kardeşlerim, inanıyorum ki önümüzdeki hafta pazar günü CHP’ye destek vermeyecektir” değerlendirmesinde bulundu. 

Birçok ilde ortak adaylar çıkarıldığına, Ankara’da eskiden MHP’li olan bir kişinin CHP’den büyükşehir belediye başkanı adayı gösterildiğine dikkati çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“O eski MHP’li birdenbire CHP’li olurken, CHP Genel Başkanı da Ankara sokaklarında bozkurt işareti yaparak dolaştı. Ne oldu? Ankara bu numarayı yutmadı, Ankara bu tuzağa düşmedi, Ankara Büyükşehir Belediyesini CHP’ye teslim etmedi. Büyükşehir adayımız önce 15 bin oy farkla Ankara’yı kazandı, itirazların ardından aradaki oy farkı 40 binlere yaklaştı. Şimdi o CHP adayı ortalarda yok, kayboldu. Seçimlerde saat başı çıkıp basın toplantısı yapıyor, kazandığını ilan ediyordu. Şimdi yok. İlçe, il seçim kurullarına gittiler, ‘Kazandık’ diye açıklama yaptılar. Ama mahcup oldular. YSK’ya gitti, orada da reddedildi, mahcup oldu. Şimdi de Anayasa Mahkemesine gitmiş. Yahu Anayasa Mahkemesinin bu işle ne alakası var? YSK’nın kararı nihai karardır, bununla hala kamuoyunu meşgul etmenin anlamı var mı? Nereye giderse gitsin mahcup olmaya devam ediyor.

İstanbul’da aynı ittifakı yaptılar. CHP’nin Ankara ve İstanbul adaylarını sadece CHP değil, örtülü olarak MHP hatta diğer bazı partiler ve biliyorsunuz Pensilvanya destekledi. Hatta CHP’nin İstanbul adayını CHP değil Pensilvanya belirledi. İttifakları İstanbul’da da boşa çıktı. 600 binden fazla oy farkıyla AK Parti İstanbul’da bir kez daha açık ara birinci parti oldu. Diğer tüm illerde gizli ittifaklar yaptılar, başarı elde edemediler. Biliyorsunuz bu ittifak sadece bir CHP-MHP ittifakı değil, bunların kimlerle ittifak yaptığını sizler gördünüz. 17 Aralık sürecinde, 30 Mart seçimleri öncesinde bunların kimlerle el ele kol kola yürüdüklerini gördünüz.”

“CHP, MHP Pensilvanya’nın vagonu oldu”

“Pensilvanya oradan bunlara lojistik destek sağladı. İşte bu CHP, MHP Pensilvanya’nın vagonu oldu” diyen Erdoğan, 30 Mart’ta milletin gereken cevabı verdiğini belirtti. Pensilvanya’dan, “Teknik nakavt yapacaksınız” diye talimat verildiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti: 

“Hale bak, kimi teknik nakavtla mağlup ediyorsun? Benim milletimi mi? Mümkün mü bu? İşte buna benzer yollarla insanların seslerini gayrimeşru yollardan dinlediler, insanların, affınıza sığınıyorum: yatak odalarını izlediler, utanmadan sıkılmadan montajlar imal ettiler. Pensilvanya’daki zat ne diyor, onu da dinlemişsinizdir, ‘Hakim, savcı kiralayacaksınız’. Maalesef onu da yaptılar. Yolsuzluk maskesi altında AK Partiyi töhmet altında bırakmak, yıpratmak, iktidardan uzaklaştırmak istediler ama millet bu oyunu da gördü. Bu kirli ittifakı gördü. Millet, 30 Mart’ta yüzde 45 buçuk oy oranıyla partisine sahip çıktı. Milli iradeye güçlü şekilde sahip çıktı.”

“Yassıada’da karar verilmeden İmralı’da dar ağacı kuruldu”

İki gün sonra 27 Mayıs askeri müdahalesinin 54’üncü yılı olduğunu anımsatan Erdoğan, “Halkın oylarıyla seçilen, “halkın sevgilisi” olan merhum Menderes ve hükümetini, işte tam böyle, bize yaptıkları gibi hilelerle tahriklerle çok alçakça iftiralarla yıpratmak istediler. Menderes’i yıpratamayınca silah zoruyla oradan indirdiler” ifadesini kullandı.

Yassıada’daki yargılama sürerken, mahkeme sonucu belli olmadan İmralı’da darağaçları kurulduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

“Mahkeme sonucu belli değil ama darağaçları kurulu. İnanın aynı tezgahı bize de kurmaya çalıştılar. Aynı oyunu bize de oynamak istediler. Her türlü iftirayla ithamla her türlü kirli tahrikle üzerimize geldiler. 17 Aralık sonrası için hazırlanmış iddianameler, polis fezlekeleri şimdi elime geçti. Bu fezlekelerde ne yazıyor biliyor musunuz? Merhum Menderes’i Yassıada’da, başbakanken, daha henüz başbakanlığı bitmemiş, kararı verilmemiş, ‘sabık başbakan’ diye yargılamışlardı. Dur bakalım, bir defa hukukta ‘Beraatizimmet asıldır’ diye bir kaide vardır. Suç sabit olmadıkça sen bir kişiye suçlu olarak bakamazsın. Onun için de onu, o zaman, suçsuz olarak yargılayacaksın. Şimdi benim için de bu tutanaklarda ne vardı biliyor musunuz? Bakın, çok manidar. ‘Dönemin başbakanı’ ifadesi geçen iddianame hazırlamış polis benim için. Şimdi bu iddianameyi hazırlayan o güvenlik mensuplarına, o polis mensuplarına sesleniyorum: Siz bunu 17 Aralık öncesinde hazırladınız. Aralık geçti, ocak, şubat, mart, nisan, mayıs… Mayıs da bitiyor. ‘Dönemin başbakanı’ dediğin Tayyip Erdoğan bak hala burada. Bu ne terbiyedir? Sen nasıl bir polissin?  Nasıl sen böyle bir şey yaparsın? Çünkü Pensilvanya bunlara böyle talimat vermiş. 

Bunlar zannediyorlardı ki 17 Aralık darbesiyle olmadı, 25 Aralık darbesiyle başarılı olacağız, hukuk darbesiyle de bunu tamamlayacağız ve başbakanı, kabinesini indireceğiz ve ardından da hükümeti kuracağız. Buna inandılar. İşte şimdi 30 Mart’ta 45 buçukla benim milletim bunlara nasıl cevap verdiyse ben şimdi Yalovalı kardeşlerime sesleniyorum: 1 Haziran’da da bu dersi burada tekrar edelim diyorum. Çünkü bunların milletimizin birliğini, beraberliğini, bütünlüğünü görmeleri lazım ki bu millet bölünmesin, parçalanmasın. CHP, MHP bu tezgahın içinde. Pensilvanya bu tezgahın taşeronu. Allah’a hamdolsun biz bu darbe girişimi karşısında dik durduk, biz Rabbimize güvendik, halkımıza güvendik. Milletimiz de kendi hükümetine, partisine, iradesine sımsıkı sahip çıktı. İradesini bu şer ittifaka teslim etmedi.”