Birbirlerinden habersiz iki tüccar ile bir kuyumcu arasında kurduğu üçgenle vurgun yapan çete yakalandı.
İstanbul polisi, 10 yıldır "Sazan Sarmalı" adı verilen 3 aşamalı yöntemle, taşralı tüccarları dolandıran çeteyi yakaladı. Çetenin izlediği mantık, "başkasının parasıyla, başkasının malını al ve ortadan kaybol" şeklindeydi. Polis, 7 tüccarı çeteye yaklaşık 500 bin lira kaptırmaktan son anda kurtardı. İlginç yöntem ise, mali suçlar üzerine kurs gören polislere ders olarak okutulacak. İstanbul Mali Suçlar Polisi, özellikle taşra tüccarlarından gelen "Dolandırıldık" şikayetleri üzerine, özel bir ekip oluşturdu.
Bu ekip, 1 yıl süren takibin ardından çetenin omurgasını deşifre etti. Kendilerine "Dalton Kardeşler" adını veren çete yaklaşık 10 yıldır piyasadaydı ve onlarca kişiyi dolandırdıkları halde yakalanmamışlardı. Bunun sebebi de iletişim güvenliğine aşırı derecede önem göstermeleriydi. Dalton Kardeşler’in yöntemi 3 aşamadan oluşuyordu: Bulma, Yapma ve Alma. Buna göre; ilk aşamada inşaat malzemesi, demir, plastik, çuval, şeker, gübre, yağ, boya, kablo gibi farklı sektörlerde ticaret yapan taşralı tüccarlar bulunuyordu. Tüccarı, telefonla arayan çete üyeleri, "Elimizde ihale fazlası mal var. Çok düşük fiyatla satıyoruz" diyerek teklifte bulunuyordu. Tüccarın oluru üzerine grup, "Yükleme için haber bekleyin" diyordu. "Yapma" adı verilen ikinci aşamada, malın satışını yapan ikinci bir tüccar bulunuyordu ve sipariş veriliyordu. İlk tüccar aranarak, "Malınız hazır. Şu depodan gelin ve alın" deniliyordu. Aynı anda ikinci tüccarı arayan çete, malı alacak şoförün ismini ve plakayı veriyordu. Yükleme sürerken çete, ilk tüccarı "Daha önce çok mağdur olduk. Malınız şu anda yükleniyor. İrsaliye faturası da hazır. Biz aynı zamanda kuyumculuk yapıyoruz. Hesabımız şudur. Lütfen malın parasını bu hesaba yollayın" diyerek kandırıyordu. Her şeyin gözünün önünde olup bittiğini gören tüccar, havale yapmakta sakınca görmüyordu. Aynı anda, üçüncü aşamaya geçiliyor, çetenin ilk iki aşamada yer almayan üyeleri, kuyumcuları buluyordu. Kuyumcuya "Sizin orada oturuyorum. Düğünümüz var. Çok acil altın lazım. Ama ben il dışındayım. Parasını hesabınıza EFT yapsam olur mu? Şoförüm altınları gelip alacak" deniliyordu. Birinci tüccarın parayı havale etmesiyle birlikte, kuyumcu altınları çeteye veriyordu. Bu sırada, ikinci tüccar malı verdiği halde parasını alamadığı için yüklemeyi durduruyordu. Yani zararı olmuyordu. Ancak birinci tüccar, havale yaptığı hesabın sahibini arayıp "Paranı verdim, mal nerede?" diye sorduğunda, kuyumcudan "Parayı aldım, altınları da verdim" cevabını alıyor ve dolandırıldığını anlıyordu. Ancak, altınları alıp 3. ayağı tamamlayan çete üyeleri ortadan kaybolmuş oluyordu. Olan birinci tüccara oluyordu.
8 KİŞİ TUTUKLANDI
Mali Şube’nin kurduğu özel ekip çalışmasını tamamladıktan sonra çete üyelerinin kaldıkları adreslere baskın düzenledi. Çete lideri Mahmut Çelik ile Yahya Kırlangıç, Hacı Huti Çelik, Tarkan Çekin, Savaş Dindar, Mehmet Savan, Abdulhamit Çelik ve Yaşar Zengin gözaltına alındı. Çete üyelerinin evlerinde yapılan aramalarda 45 cep telefonu, 12 bilgisayar, yüzlerce sim kart ve esnaf bilgilerinin yazılı olduğu arşivler ele geçirildi. Emniyette işlemleri tamamlanan elebaşı Mahmut Çelik ile çetenin 7 üyesi tutuklandı. Çetenin "güven sağlama ile aldatma" taktiklerinin ve nasıl yakalandıklarının, Mali Suçlarla Mücadele üzerine kurs gören polislere ders olarak okutulacağı öğrenildi. Okutulacak derse "Sazan Sarmalı" kodu verileceği belirtildi.
Tüccarlar polise inanmadı
Çete üyeleri her dolandırıcılık için ayrı ayrı cep telefonları kullanıyor, bir kez dolandırdıkları tüccarın semtine ikinci kez asla uğramıyordu. Çetenin bu yöntemle son 1 ay içinde 3 taşra tüccarını 150 bin lira dolandırdığı belirlendi. Ancak 10 yıldır piyasada faaliyet gösterdikleri düşünüldüğünde şimdiye kadar yaptıkları vurgunun milyonu aştığı iddia edildi. Polis, operasyon için hazırlık yaparken çetenin 7 taşra tüccarına da kancayı taktığını belirledi. 500 bin liralık dolandırıcılığı çeteye hissettirmeden önlemeye çalışan polis esnaflarla temasa geçti. Ancak tüccarlar ucuz mal alacaklarına öylesine ikna olmuşlardı ki önce polise inanmak istemedi. Mali Şube polisinin gösterdiği büyük çaba sonucunda ikna olan tüccarlar dolandırılmaktan son anda kurtarıldı.