Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hükümette 11 yılı geride bıraktıklarını belirterek, “Çok iş yaptık, çok eser bıraktık ama yetmez. Milletimizin de desteğiyle çok daha fazlasını yapacak, gece gündüz koşacağız, koşturacağız” dedi.
-Dün gazetelerde gördünüz. Bismil’de bir genç yanımıza geldi, gözyaşları içinde “Başbakanım barış istiyoruz, ölmek istemiyoruz” dedi. Diyarbakır’da, televizyonda insanlar, 80 yaşında, 90 yaşında dedeler, nineler ellerini açıp dua ettiler. O gün mutluluktan ağlayan sadece Diyarbakır değildi, Edirne’ydi, Erzurum’da.. Bu ülkenin her bir vatandaşı, milletin huzura susamı her bir vatandaşı mutluluk gözyaşı döküyordu.
-Türkiye’nin her yerinden sevinç gözyaşları dökülürken bazılarının bu huzura ortak olamadığını gördük. Bizim tarihimiz MHP yönetecilerinin zannettiği gibi 12 Eylül’de başlamış kısır bir tarih değildir. Bizim için tarih Hz. Adem’in yeryüzüne indirilmesiyle başlamıştır. Dikkat edin 1960’ta, 1980’de değiştirilmiş yer isimlerini bin yıllık uygulamaymış gibi lanse ediyorlar. Tek parti döneminde yapılan red, inkar, asimilasyonlarını bu milletin ezeli ebedi kızıl elmasıymış gibi lanse ediyorlar. Bu milletin tarihi 12 Eylül’de, 27 Mayıs 1960’ta başlamıştı. Bu toprakların tarihi sınırlara sığamayacak kadar renkli bir tarihtir. Bu milletin tarihini 27 Mayıs’ın, 12 Eylül’ün darbeciler değil, Alparslan’dan Fatih’e, Kanuni’den Yavuz Selim’e, Abdulhamit’ten Mustafa Kemal’e kadar yüzlerce, binlerce, milyonlarca kahraman yazmıştır
-İlk Meclis’in zabıtlarına bakın… Muhalefet kayıtlara baksa Kürt kelimesine, Laz’ı, Kürdistan kelimesini ilk Meclis’in zabıtlarında görecekler. Kendi tarihini bilmeyenler, cehaletten başka hiçbir şey söylemez. Muhalefet kayıtları bakılırsa Kürdistan sözcüğünü Meclisin ilk zabıtlarında göreceklerdir.Bu millet köksüz değildir. CHP’nin yöneticilerin ilk meclis zabıtlarını okusunlar. MHP ve CHP neye karşı çıkıyorsa o karşı çıktıkları şeyi görücekler. Kürt kelimesini o mecliste görecekler. Kürdistan kelimesini o meclis zabıtlarında görecekler. anaasır islam kelimesini orada görecekler.
-Osmanlı’da Kürdistan’ın eyalet olduğunu görecekler, lazistan’ı orada görecekler.
MUSTAFA KEMAL DE Mİ BÖLÜCÜYDÜ?
Atatürk’ün tarihe geçmiş sözleri ve meclis zabıtlarını hatırlatan Erdoğan ‘Türkiye’nin yakın tarihi CHP’nin, MHP’nin çizdiği gibi kısır bir tarih değildir. Bize bölücü eleştirileri yapılıyor. Peki Mustafa Kemal de mi bölücüydü, Kürdistan kelimesini kullanan zamanın mebusları da mı bölücüydü ‘ Kürt damadımız var diyen Alparslan Türkeş’te mi bölücüydü.Devekuşu kafasını kuma gömer “dünya küçük” der. Kusura bakmasınlar bizim dünyamız küçük değil. Biz tüm komşularımızla tüm dünya ülkeleriyle hiç tereddüt etmeden irtibat kurarız. Türkiye’nin kazanacağı her meselede harekete geçeriz’ dedi.
“BİRİ TÜRKÜ SÖYLEDİ DİYE ÜLKE BÖLÜNMEZ”
Türkiye kelimelerden tabulardan korkacak bir ülke değildir. Buradan milletime soruyorum bugüne kadar hangi yasak Türkiye’yi büyütmüştür. Tam aksine bütün bunlar Türkiye’yi geriletmiştir. Biz her ne yaptıysak Türkiye’yi normalleştirmek için yapıyoruz. Türk’ten alp Kürt’e vermiyoruz. Kürt’ten alıp Çerkez’e vermiyoruz. Biri türkü söyledi diye biri farklı kıyafet giydi diye bu ülke bölünmez.
“DİYARBAKIR’DA TEK VATAN DEDİK”
Bu ülke toprağa kardeşliğe pamuk ipliğiyle bağlı değildir. Bu ülkenin doğusu batısı köprü altına ensesine kurşun sıkılanın acısını anlamaya çalışsın. Diyarbakır’da tek millet tek vatan tek bayrak dedik. Fakat muhalefet kalkıp da oralarda tek millet tek bayrak tek devlet diyemiyor. Türk bayraklarıyla oraları dolduramıyor.
SENİN NEREN MİLLİYETÇİ
Lafa gelince de milliyetçilik diyor. Senin neren milliyetçi be… Şivan Perver Diyarbakır’da
valilikte odaya girdiği zaman oradaki herkes heyecanlandı. Herke bir sanatçı olarak ve vatanından 37 yıldır uzakta olan bir olarak bakıyordu. Vatandaşlığım alınmış bir misafir olarak bakıyordu.
“ULAN HEPİNİZ ORADAYDINIZ BE”
Acaba bunu kimler yaptı. Bunu bedelini ödemesi gerekenler var herhalde. Aynı şeyi Ahmet Kaya’ya yaptılar. Ödül töreninde Ahmet Kaya’ya saldırdılar. Kimler saldırdı. Gezi Parkı’nda bize saldıranlar kimse onlar saldırdı. Şimdi diyorlar ki ben o sırada tuvaletteydim ben o sırada dışarıdaydım ulan hepiniz oradaydınız be. Kamera kayıtlarında hepinizi görüyoruz. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
KÖPRÜ ALTINDA ENSESİNDEN KURŞUNLANANLAR
Büyük devletin böyle kimlik, türkü, söz korkusu olamaz. Hangi yasak, hangi baskı, hangi zulum Türkiye’ye yarar sağlamıştır.Tam tersi sorunların artmasına neden olmuştur. Biz her ne yapıyorsak Türkiye’nin normalleşmesi için yapıyoruz. Kürtten alıp Türke lazdan alıp Gürcüye vermiyoruz. Biz gecikeni, normali, yapıyoruz. Biri türkü söyledi diye, biri farklı giydi, biri farklı şey söyledi diye bu ülke bölünmez.Bu ülkenin kuzeyi batısı, güneyi, doğusu köprü altında ensesine kurşun sıkılanların acısını anlamaya çalışsın.Faili meçhulde ölenin anası da evladı şehit olanın anasının da ortak acısı vardır. Diyarbakır o açıdan önemlidir.Rabbim hiç bir anneyi, hiç bir babayı acıyla gözyaşı dökenlerden değil mutlulukla gözyaşı dökenlerden kılsın. Hiç kimsenin onurunun, kimliğinin yaralanmasına göz yummayız. Hep beraber bu sofranın ekmeğini büyüteceğiz.
ÇOK SORUNLU DİL VE ÜSLUP
CHP’nin, MHP’nin, kusura bakmasınlar BDP’nin yöneticilerinin bir kısmı onların çok sorunlu dil ve üslupları var, bunlara yanıt vermeyeceğim. Edep seviyesini aşan eleştirilere de cevap vermeyeceğim.Tabanlarını kışkırtmaya çalışırken, yalanı, iftirayı siyaset yolu olarak tercih ederken biz hizmet ortaya koyarız.
ANAYASA ÇALIŞMALARINDAKİ TIKANMA
11 yılın sonunda Türkiye her zamankinden daha kardeş bir Türkiye’dir. Ne oluyor anayasa meselesinde. Biz tüm inceliğimizle her türlü desteği verdik. Her parti 3 temsilci verdi. Bu adil mi? Değil ama biz üzümü yiyelim dedik. Bu komisyon zaten teamüllere dayalı kurulmuş bir komisyon. Fakat faturayı Ak Parti’ye kesmeye çalışıyorlar. Yok öyle 25 kuruşa simit.
Tutanakların hepsi milletimize açıklanacak. Satın Meclis Başkanımız da artık bunlara dayanamaz hale geldiği için bir tavır koydu. Kendisinin mektubunu bekliyoruz bizden ne talep edecek. Anayasa çalışmalarında muhalefetin tavrını hepiniz gördünüz. Biz hiç olmazsa 60 maddede uzlaşıldı, gelin bunu çıkarılım dedik, komisyon çalışmaya devam etsin dedik. Muhalefet buna bile evet demedi. Şimdi TBMM Başkanının konuya ilişkin mektubunu bekliyoruz. Bizler tüm bu olanlarda hep samimiydik.Batı’da muhalefet ülke menfaati sözkonusuyda doğru işte gelir destek verir. Bizde tam tersi olur. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz.Bizim desteğimiz, güvencemiz bu millettir.
OSMANLI ŞEHİTLİĞİNİ ONARDIK
Karadağ’da bir kasabada Osmanlı şehitliği bulunuyor. 1911 yılında atalarımız cami tamir edilsin diye osmanlı’ya mektup yazıyor, ardından Balkan savaşı çıkıyor. 1937 yılında son imam şehit edilmiş. Camimiz restore edildi. 2011 yılınra kadir gecesinde açıldı. 100 yıl sonra o camiyi biz tekra ayağa kaldırdık. Karadağ Diyanet İşleri Başkanı bize cevap vermek için 100 yıl beklemeyin diyor.
Akşam