Özellikle seyahat kısıtlamalarının yoğun olarak yaşandığı bu dönemde turizm sektörü büyük bir darbe aldı. Bu darbede ilk akla gelenler doğal olarak hava yolları, oteller, tur şirketleri oluyor. Araç kiralama sektöründen pek bahsedilmiyor.
Araç kiralama firmaları sektörü ile hava yolu sektörü arasında bazı benzerlikler var. Hava yolları genellikle kullanacakları uçakları satın almazlar, büyük leasing firmaları üzerinden kiralama yaparlar. Uçakları verimli bir şekilde çalıştırdıkça da kira öderler. Eğer uçakları çalıştıramazlarsa, ki bu dönemde tüm uçakların yerde olduğu düşünüldüğünde, uçakların kiralarını ödemek büyük bir sorun olmaya başlar. Uçağı satın almış olsalar dahi bunu genellikle kredi ile yaparlar. Kredilerin geri ödenmesi söz konusudur ve uçaklarınız çalışmıyorsa krediler nasıl geri ödenecek?
Aynı durum araç kiralama firmaları için de geçerlidir. Araç kiralama sektörünün 3 farklı müşteri kitlesi bulunuyor. İlki yurtdışından gelen misafirler. Artık uçuş yasağı olduğuna göre bu müşteri kitlesine araç kiralamak mümkün değil. İkinci kesim yurt içi kurumsal müşteriler. Artık kurumsal firmalar araç kiralamıyor ya da çok azı araç kiralıyor. Sadece kurumsal müşterilere kısa süreli araç kiralama hizmeti sunan en büyük firmalardan birinin 9.000 aracı var. Şu anda bu 9.000 aracın %80’İ park yerlerine çekilmiş durumda. Bu araçların kredi geri ödemelerinin tutarları çok yüksek. Bu durumun biraz daha sürmesi halinde zorlukların üstesinden gelinmesi pek mümkün görünmüyor. Bu arada araç kiralama firmaları çalışanları da oldukça zor günler geçiriyor. Araç kiralama lokasyonları ve firmaları için üçüncü bir müşteri kitlesi de yurt içi bireysel müşteriler. Şu anda yayınlanan seyahat yasağı özel araçlarla yapılan seyahatleri kapsamıyor. Ancak, kimsenin evden çıkmasının istenmediği bir ortamda ne kadar araç kiralama talebi olabilir?
Turizmin en önemli ayaklarından biri olan araç kiralama sektörünün de mutlaka desteklenmesi gerekiyor. Göz önünde olmadıkları için unutulan sektörler arasında olmamalılar.