Danıştay 8. dairesinin ALES’e başörtüsüyle girilmesini sağlayan madde ile ilgili verdiği yürütmeyi durdurma kararı üzerine tepkiler gelmeye devam ediyor. Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği (AKDER) de yaptığı basın açıklamasında kararı kınadı.
Danıştay 8. dairesi eşitlik ve özgürlükleri kısıtlayıcı, toplumsal kutuplaşmaya destek olacak bir karara daha imza attı diyen AKDER, “eğitim-iş sendikasının başvurusu üzerine yine kendisini kanun koyucu yetkisinde görüp ALES sınavına başörtülü kadınların da girebilmesini sağlayan sınav kitapçığındaki kılık-kıyafet maddesinin yürütmesini durdurma kararı aldı. Böylece kadınların bir kısmının sadece kıyafetleri gerekçe gösterilerek eşit şartlarda ortak sınavlara girmesi engellenmeye çalışıyor dedi.
Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi:
Kadın nüfusunun %70’inin başını örttüğü bir ülkenin bir sendikasının aracılık ettiği ve Danıştay’ın verdiği bu karar üniversite mezunu dahi olsa bir kadının ne giyip ne giyemeyeceğine kendisinin karar veremeyeceğini belirterek tüm kadınları aşağılamaktadır. Bir sendika toplumsal kitlesinin bir kısmını önemsemeyerek, haklarının kısıtlanmasını talep ederek varlığını inkâr etmiş olabilir, ancak hukuk mercileri yetkilerini her fırsatta laikliği yorumlamak suretiyle toplumsal kesimlerin haklarını sınırlamak için kullanmamalıdır. Başörtüsü serbestisinin adaylar arasında kadın mı erkek mi olduğunun tespitini zorlaştıracağını iddia eden Danıştay, bu gerekçeyle ise bir komedi ortaya koymaktadır.
Kadınlara yönelik bu ayrımcı uygulamalar artık Türkiye’nin durumunu uluslar arası düzeyde de zora sokacak hale geldi. Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığı Önleme Komisyonu (CEDAW) geçtiğimiz Temmuz ayında gerçekleşen Türkiye oturumunda hükümetten başörtüsü yasağı sebebiyle kadınların uğradığı ayrımcılığı çözmek için adım atmasını ve kendisine bu konuda rapor vermesini talep etti. Ülke içindeki son kamuoyu yoklamaları ise mevcut yasakların toplumun geniş kesiminde nasıl da reddedildiğini ortaya koymaktadır. Ulusal ve uluslar arası düzeydeki hak arayışlarına karşı Türkiye’de bir sendika tüm bu değerleri hiçe sayarak akademi emekçileri arasında fırsat eşitliği sağlayacak maddenin yürürlüğünün durdurulması için Danıştay’a başvurabilmektedir. Eğitim İş Sendikası bu başvuru ile hitap ettiği emekçi kesim içinden bir grubun hak ihlaline uğramasını desteklemekte ve üzerine kurulduğu emek, eşitlik, özgürlük gibi değerleri yok sayabilmektedir. Danıştay 8. dairesi ise vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararı ile yetkisini aşarak kanun koyucu misyonu üstlenmiştir.
Hem bu ülkenin vatandaşlarının hem de uluslar arası platformların hak ve adalet arayışlarında Danıştay’ın mezkûr kararı bir yara olarak kalacaktır. Biz Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği olarak başörtüsü yasaklarını "suni bir gündem maddesi" olmaktan çıkaracak, başörtülü kadınları tüm diğer vatandaşlarla eşitleyecek, kadınların önündeki bir bariyerin daha kalkmasını sağlayacak uygulamanın devamlılığının sağlanması konusunda hükümeti inisiyatifi elden bırakmamaya, hukukun üstünlüğüne inanan hukuk mercilerini de göreve davet ediyoruz.
on5yirmi5