AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, “Türkiye ve AK Parti, bölge Kürtlerinin hakları ve kazanımları konusunda uzun yıllardır ciddi çabalar harcamıştır, harcamaya devam etmektedir. Hiç kimsenin bu meseleyi Türkiye’nin bölgede yaşayan Kürtlerle ilgili bir karşı duruşu olarak ele almasına asla müsaade etmeyiz. Kürtler bizim bölgedeki kadim müttefiklerimizdir. Bu konuda Türkiye’nin tavrı son derece açıktır. Bizim bölgede oldubittiye karşı çıktığımızı ve bunu da kabul etmeyeceğimizi ifade etmemizin ayrı bir hukuku ve sebebi var.” dedi.
Ünal, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken, gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
MYK’nın, AK Parti 6. Olağan Kongresi’ne gidilen süreçte devam eden ana kademe, gençlik ve kadın kolları kongrelerine ilişkin bilgilendirildiğini söyleyen Ünal, kongre sürecinin sağlıklı şekilde ilerlediğini dile getirdi.
Yeni yasama yılının 1 Ekim’de başlayacağına işaret eden Ünal, TBMM Parti Grubu çalışmalarının da MYK’da ele alındığını, bu çerçevede hem uyum yasalarına dönük çalışmaların hem de gelecek süreçte AK Parti Grubu’nun TBMM’ye yeni yasama yılında sunacağı katkıların değerlendirildiğini aktardı.
MYK’da, Almanya’daki seçim sonuçları ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) dün yapılan gayrimeşru gayrimeşru referanduma ilişkin değerlendirme yapıldığını bildiren Ünal, Almanya’da seçim sonuçlarına bakıldığında, kampanyalarını Türkiye karşıtlığı üzerine kuran partilerin, özellikle merkez siyasetin ciddi yara aldığını, oy kaybı yaşadığını vurguladı.
“Almanya’da yükselen ırkçı söylem kendi merkezini buldu”
Türkiye’nin bu süreçte, “Herhangi bir şekilde ırkçı söylem üzerine siyasetinizi inşa ederseniz, kendi ülkenizde merkez siyaseti zayıflatırsınız.” çağrısında bulunduğunu hatırlatan Ünal, “Bunu Hollanda’da da gördük çünkü halen Hollanda’da hükümet kurulamamış durumda. Almanya da Merkel’in yaklaşık 9 puanlık oy kaybının getirdiği sonuçları nasıl yöneteceğini şu anda Almanya ve Merkel özelinde düşünüyor. Biz burada şunu ısrarla söylüyoruz, zaten aslı varken sizin yürüttüğünüz ırkçı söyleme, seçmen neden oy versin? Bunu da söylemiştik.” şeklinde konuştu.
Almanya’da “yükselen ırkçı söylemin kendi merkezini bulduğunu” belirten Ünal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Almanya’da ne Schulz’un ne de Merkel’in söylemine, bu siyasal talep bir cevap olarak, oy olarak dönmedi ve kendi asli siyasal merkezi olan AfD’ye, ilgili siyasi partiye gitmiş gözüküyor. Maalesef bu süreçte bizle uğraşmaktan siyaseti unuttular, neticede ırkçılığa yol açtılar ve maalesef İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ırkçılar ilk kez Almanya’da parlamentoya girdi. Türkiye’yi otoriterleşmeyle eleştirenler, ırkçılığa yol açan siyasi patika oluşturdu maalesef Almanya’da. Cumhurbaşkanımız uyarılarıyla bir kez daha haklı çıktı. Burada bir şeyin daha altını çizmemiz gerekiyor ki yüzde 51 ile seçim kazanan Sayın Cumhurbaşkanımızın meşruiyetini tartışanlar, maalesef ittifakla girdiği seçimde ancak yüzde 32 oy alabilmiş durumdalar.”
IKBY’deki gayrimeşru referandum
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki (IKBY) bağımsızlık referandumuna değinen Ünal, “IKBY’nin tek taraflı referandum kararını, sonuçları her ne olursa olsun Türkiye’nin tanımayacağını” vurguladı.
Ünal, gayrimeşru bağımsızlık referandumunun Araplara, Kürtlere, Türkmenlere, Ezidilere ve Süryanilere faydasının olmayacağını, bölgede şu anda oluşturulmaya çalışılan istikrara ve barışa herhangi bir katkı sunmayacağını, yeni gerilim alanları oluşturacağını söyledi.
Türkiye’nin bu süreçte aldığı pozisyonun, Kürtlerle, Kürt düşmanlığıyla hiçbir ilgisinin olmadığını vurgulayan Ünal, meselenin uluslararası ilişkilerin, Türkiye’nin milli güvenliği, sınır güvenliği, bölgenin istikrarı ve barışı çerçevesinde ele alındığını belirtti.
Mahir Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz özellikle hem Suriye’de hem de Irak’ta düzen, istikrar ve barış arayışı içindeyken ve düne kadar Irak Kürt Bölgesel Yönetimi, her konuyu bizimle istişare ederken, bir sabah kalkıp referandum kararı almış olması, aldığı referandum kararının da özellikle İsrail hariç bölge ülkelerinin tamamı tarafından tasvip edilmemesi ve onaylanmamasını da aynı şekilde dikkatlerinize sunmak isterim. Türkiye ve AK Parti, bölge Kürtlerinin hakları ve kazanımları konusunda uzun yıllardır ciddi çabalar harcamıştır, harcamaya devam etmektedir. Hiç kimsenin bu meseleyi Türkiye’nin bölgede yaşayan Kürtlerle ilgili bir karşı duruşu olarak ele almasına asla müsaade etmeyiz. Kürtler bizim bölgedeki kadim müttefiklerimizdir. Bu konuda Türkiye’nin tavrı son derece açıktır. Bizim bölgede oldubittiye karşı çıktığımızı ve bunu da kabul etmeyeceğimizi ifade etmemizin ayrı bir hukuku ve sebebi var.”
Kadir Topbaş’ın istifası
Kadir Topbaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden hangi gerekçeyle istifa ettiğinin sorulması üzerine Ünal, istifanın kişisel bir tercih olduğunu söyledi.
Topbaş’ın hem istifasını açıkladığı sırada hem de daha sonraki açıklamalarında açık şekilde bunun kendi kişisel kararı olduğu ve bir sürecin sonunda bu kararı aldığı yönündeki sözlerini hatırlatan Ünal, şöyle konuştu:
“AK Parti siyasetinin bir neferi, bu davanın bir eri olduğunu ifade eden Sayın Kadir Topbaş, bu süreçte tabii ki istişarelerde bulunmuştur ve bu istişareler sonucunda kendi kişisel kararını almış, tercihini vermiş ve bunu kamuoyuyla da paylaşmıştır. Burada hiçbir tercihi tek bir nedenle izah edemeyiz. 13 yıl boyunca Sayın Kadir Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızı yürütmüştür. Süreç içinde yaşananlar, olup bitenler, bunların tamamının toplamı Sayın Kadir Topbaş’ı bir tercih noktasına getirmiş ve o da kararını kamuoyuyla paylaşmıştır.”
IKBY’deki gayrimeşru bağımsızlık referandumu
Ünal, referandum sonrasında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) siyasi, askeri yaptırımlar olabileceği yönündeki açıklamalar hatırlatılarak, “Bugünkü MYK toplantısında yaptırımlar görüşüldü mü? Habur Sınır Kapısı’na ilişkin tasarruf olacak mı?” sorusunu da yanıtladı.
AK Parti’nin, “toplumsal taleplerin, ihtiyaçların, Türkiye’nin vizyonunun ve hedeflerinin, Türkiye siyasetinin üretildiği bir parti” olduğunu söyleyen Ünal, “O yüzden AK Parti bir siyasi akıl çerçevesinde meselelere bakar. Bütün bu siyasi aklın bir devlet aklına dönüştürülmesi tabii ki hükümetin ve aynı şekilde Cumhurbaşkanımızın ve Cumhurbaşkanlığının, her birinin ayrı pozisyonu söz konusudur. O yüzden biz MYK toplantılarında daha çok meseleyi siyaset zemininde ele alır, bir siyasi akıl çerçevesinde değerlendirir ve düşünürüz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamalarının kamuoyunun malumu olduğunu hatırlatan Ünal, şunları kaydetti:
“Siyasi olarak AK Parti şu anda meseleye nasıl bakıyor, diye soracak olursanız, biz bölgede artık terör fazının başka bir sürece dönüştüğünü görüyoruz. Yani bugüne kadar bölgenin terör örgütleri üzerinden terörize edilmesi süreci artık yeni bir faza dönüşmüş durumda. Bu yeni faz öyle görülüyor ki bölgede sınırların, statülerin konuşulduğu, gerilim alanlarının değiştirildiği bir sürece evriliyor devletler eliyle. Biz burada şu kararlılığı AK Parti olarak, net olarak ortaya koyuyoruz, biz bölgemizde sınırların değişmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bizim sınırlarımız bellidir. Bizim Irak ile Suriye ile sınırlarımız bellidir.
Biz Suriye’nin, Irak’ın toprak bütünlüğünden yana olduğumuzu ve bölge henüz daha yeni kurulmuş bir devlet olarak İsrail’in oluşturduğu gerilim alanlarını bile yönetemezken, bölgede yeni kurulacak ya da kurulmuş olacak bir statünün, bir devletin oluşturacağı gerilim alanlarının bölge istikrarına ve bölge barışına ciddi anlamda zarar vereceğini biliyoruz. Biz herhangi bir şekilde bölgede bir oldubittiye de müsaade etmeyeceğiz. Sınır kapılarımız şu ana kadar kapatılmış değil çünkü Irak Merkezi Yönetimi, sınır kapılarını teslim almak için harekete geçmiş durumda. Biz Irak Merkezi Yönetimi’nin, sınır kapılarını teslim almak için başlattığı bu girişimin sonucuna göre sınır kapılarıyla ilgili de kararımızı açıklayacağız.”
Uyum yasaları
Uyum yasalarına ilişkin soru üzerine, bu konuda 16 Nisan halk oylamasının ardından komisyon oluşturulduğunu hatırlatan, Ünal hem siyasi olarak hem de Adalet Bakanlığı nezdinde yürütülen çalışmaların bulunduğunu anlattı.
Bu çalışmaların sonuçlanma aşamasında olduğunu bildiren Ünal, şöyle devam etti:
“Çünkü önümüzdeki süreçte hızla uyum yasalarının Meclise taşınması gerekiyor. 2019 yerel seçimlerinin bir yıl öncesinde bütün bu yasal düzenlemelerin tamamlanması gerekiyor. O yüzden bu takvime göre biz bu çalışmaların, hükümetimiz, Meclis grubumuz ve partimiz nezdinde ortak bir çalışmayla sonuçlandırılması için bütün gayretlerimizi sarf ediyoruz. Bu çalışmanın içeriği tamamlandığında Meclis grubumuz paylaşacaktır.”
“AK Parti İstanbul için adayını belirledi mi?” sorusu üzerine Ünal, burada karar vericinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Meclisi olduğunun altını çizerek, “Perşembe günü yapılacak Meclis seçimleriyle Başkanın kim olduğuna bizzat belediye meclisi karar verecektir.” dedi.
Ünal, ancak bu seçim öncesinde kendi istişarelerini ve değerlendirmelerini yaptıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Hem İstanbul milletvekillerimizin hem İstanbul belediye başkanlarımızın hem meclis üyelerimizin, bütün tarafların meseleye bakışı, değerlendirmesi istişare edildi ve değerlendirildi. Bu istişareler doğrultusunda meclis üyelerimiz o gün bir karar verecekler. Bu karar İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin kendi özgür kararıdır.”
“Sınav sistemleriyle ilgili bir takvim belirlendi mi?” sorusuna da Ünal, Milli Eğitim Bakanlığının şu anda yürüttüğü bir çalışma bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Bu çalışmanın esası öğrencilerimizin başarı endeksli bir sistemden sosyal becerilerini, iletişim yeteneklerini, değerlerini sosyal hayatın içerisindeki yani bir birey olarak çocuğun bütün özelliklerinin dikkate alındığı ve değerlendirildiği bir sistem arayışı Türkiye’nin çok uzun bir zamandan beri var. Bu konuda da bakanlığımızın daha önceden yürüttüğü çalışmalar hızlanmış durumda ama Bakanlığımız Bakanlar Kurulunda bu sunumu yaptı mı? Bunun bilgisi ben de yok.”