Ajda Pekkan’ın “O kadar seviyorum ki hayvanları, beni gömerseniz hayvan mezarlığına gömün” şeklindeki sözlerine, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’den cevap gecikmedi.
Öteki dünyada hayvanların insanlar üzerlerinde hakları varsa alacağını belirten Görmez, Amme süresinin son ayeti olan “Şüphesiz biz sizi, kişinin önceden elleriyle yaptıklarına bakacağı ve inkarcının, “Keşke toprak olaydım!” diyeceği günde gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı uyardık.” sözlerinin herkese karşı en güzel mesaj olduğunu söyledi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, TRT Türk’te yayınlanan Görüş Farkı programında hac konusunda önemli açıklamalar yaptı.
KURBAN YERİNE BAĞIŞ OLABİLİR Mİ?
Ünlü sanatçı Ajda Pekkan’ın, kurban kesmek yerine bağış yaptığını ve hayvan mezarlığına gömülmek istediği sözlerinin hatırlatılması üzerine ise Görmez, “İsmail’in nakdi karşılığı yoktur. Yani Allah İsmail’e bedel olarak bir koç ikram etti Hz. İbrahim’e. Kur’an-ı Kerim’in açıklamasıyla yani, bir insan inanmıyor olabilir ona bir şey diyemem. Ama inanan bir mümin Kur’an-ı Kerim’e inanıyorsa, Kur’an-ı Kerim bize bunu böyle nakleder. İslam dininde bir kural vardır. İbadet alanı içtihada kapalıdır. Yani bir olay sosyal hayatla ilgiliyse siz İslam’ın sabitelerinden hareketle bir takım yeni yorumlar yapabiliyorsunuz. Ama bu salt ibadet ise namaz gibi, oruç gibi, kurban gibi bir ibadet ise siz yorumlarla bunu değiştiremiyorsunuz. Bana göresi olmaz. Oruç aç insanların halinden anlamamı sağlıyor. Oruç tutacağıma ben efendim sadece fakirlere yardım ederim diyemez bir insan. Namaz beni kötülüklerden alıkoyuyor. Ben kalbimi temiz tutarım. Öyleyse namaz kılmam diyemez bir insan. Yani bu ibadet alanıdır ve ibadet alanını tartışma konusu yapmamak lazım” şeklinde konuştu.
İLK DEFA DUYUYORUM
Görmez, “Hayvan mezarlığına gömülme” konusundaki soruya ise şu cevabı verdi:
“İlk defa duyuyorum. Hepimiz toprak olacağız ve hatta ahirette Amme Suresi’nin son ayetinde şöyle deniyor. Onunla bitirelim madem. Hepimiz mahşer günü dirildiği zaman hayvanlar da dirilecek ve bizim inancımıza göre hayvanlar eğer bizim üzerimizde hakları varsa onlar da haklarını alacaklar. Ama onlar haklarını aldıktan sonra tekrar toprak olacaklar. Buna insanlar şöyle sesleneceklerdir. ‘Keşke ben de onlar gibi toprak olaydım’ diyecektir. Ben bu ayet zannediyorum herkese en güzel, başta şahsım olmak üzere en büyük mesajdır diye düşünüyorum.”
AJDA PEKKAN NE DEMİŞTİ?
Habertürk’e konuşan Ajda Pekkan, “Benim 10 kedim, 3 de köpeğim var. Bana kalsa büyük bir çiftlik alıp tüm hayvanlara bakmak istiyorum. Çok güzel empati yapıyorum onlarla. Sağlığımı onlarla buluyorum. O kadar seviyorum ki hayvanları, beni gömerseniz hayvan mezarlığına gömün. Her şeyim onlar” demişti.
AMME SÜRESİ TÜRKÇE MEALİ
Mekke döneminde inmiştir. 40 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “en-Nebe'” kelimesinden almıştır. Nebe’, haber demektir. Sûrede ölüm ötesi hayatın varlığını ispat çerçevesinde, kıyamet, öldükten sonra dirilme ve hesap için toplanma konularına yer verilmektedir.
Bismillahirrahmânirrahîm
1. Birbirlerine neyi soruyorlar?
2,3. Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri büyük haberi (mi)?
4. Hayır, ileride bilecekler.
5. Yine hayır; ileride bilecekler.
6,7. Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?
8. Sizleri (erkekli-dişili) eşler halinde yarattık.
9. Uykunuzu bir dinlenme (sebebi) kıldık.
10. Geceyi (sizi örten) bir elbise yaptık.
11. Gündüzü de geçimi temin zamanı kıldık.
12. Üstünüze yedi sağlam gök bina ettik.
13. Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık.
14,15,16. Taneler, bitkiler, sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye yağmur yüklü yoğun bulutlardan şarıl şarıl yağmur yağdırdık.
17. Şüphesiz hüküm ve ayırma günü belirlenmiş bir vakittir.
18. Bu, sûra üfürüleceği gün gerçekleşir ve siz bölük bölük gelirsiniz.
19. Gök açılır ve kapı kapı olur.
20. Dağlar yürütülür, serap haline gelir.
21,22,23. Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir; azgınlar için, içinde çağlar boyu kalacakları bir dönüş yeridir.
24. Orada ne bir serinlik ve ne de içecek bir şey tadacaklar!
25,26. Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler.
27. Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
28. Âyetlerimizi de alabildiğine yalanlamışlardı.
29. Biz ise, her şeyi bir kitapta (Levh-i Mahfûz’da) tamamiyle sayıp tespit ettik.
30. Kafirlere şöyle denilir: “Şimdi tadın. Artık bundan sonra yalnızca azabınızı artıracağız.”
31,32,33,34. Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır.
35. Orada ne bir boş söz işitirler, ne de bir yalan.
36,37,38. Bunlar kendilerine; Rabbinden, göklerin ve yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbinden, Rahmân’dan bir mükafat, yeterli bir ihsan olarak verilmiştir. Onlar, Ruh’un (Cebrail’in) ve meleklerin saf duracakları gün Allah’a hitap edemeyeceklerdir. Sadece Rahmân’ın izin vereceği ve doğru söyleyecek olan kimseler konuşabilecektir.
39. İşte bu, hak olan gündür. Artık dileyen kimse Rabbine ulaştıran bir yol tutar.
40. Şüphesiz biz sizi, kişinin önceden elleriyle yaptıklarına bakacağı ve inkarcının, “Keşke toprak olaydım!” diyeceği günde gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı uyardık