Ferguson kentinde beşinci gününe giren protestolara ABD polisinin müdahale yöntemi ise bir hayli şaşırtıcı. Küçük bir kent olan Ferguson’da otomatik silahlar ve zırhlı araçlarla halkın karşısına çıkan polisin görüntüsü, adeta yabancı ülkelerde terörist gruplara karşı görev yapan ABD kuvvetlerini andırıyor.
Michael Brown polis tarafından vurulmuş, görgü tanıkları Brown’un teslim olup ellerini havaya kaldırmasına karşın polisin ateş ettiğini söylemişti. Brown’ın ölümünün ardından bölgede yaşanan şiddet olayları beşinci gününe girdi. Polis kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullandı. AFP ajansı Ferguson’da polisin iki gazeteciyi tutukladığını bildirdi.
Polisin olaylara müdahale biçimi sosyal medyanın da en çok konuşulan olaylarından biri haline geldi. ABD polisinin protestocuların üzerine bomba imha ekiplerinin kullandığı patlamalara karşı dayanıklı zırhlı araçlarla gelmesi, askeri kamuflaj ve otomatik silahlar taşımaları halk tarafından sert bir dille eleştiriliyor.
ABD Başkanı Barack Obama önceki gün yaptığı açıklamada, polis kurşunuyla vurulan siyahi gencin ölümünü “yürek burkucu” olarak nitelemişti.
Obama yazılı açıklamasında, “Michael Brown’ın ölümü yürek burkucu. Ben ve (eşim) Michelle, (Brown’ın) ailesine ve çevresine bu çok zorlu zamanda en derin başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz” ifadesini kullanmıştı.
ABD’de 2012 yılında benzer şekilde Florida’da öldürülen siyahi genç Treyvon Martin olayını da akıllara getirdi. Martin’in ölümüyle ilgili davada George Zimmerman adlı mahalle bekçisinin cinayetten suçsuz bulunması ülke çapında büyük infiale yol açmış, ırk ayrımcılığı ve sivil haklara dair tartışmalar yeniden canlanmıştı.