Avrupa Parlamentosu’nun Türk asıllı Alman milletvekili İsmail Ertuğ, Avrupa Birliği’nin Suriye konusunda Türkiye’nin önemini kavramadığını ve Türkiye’yi yalnız bıraktığını belirtti.
Suriye’de iç savaşın giderek yayılması, Türkiye’nin Suriye konusunda daha aktif ve sert bir politika izlemesi haftalardır Avrupa medyasında gündemin üst sıralarından inmiyor. Esad rejimine karşı üst üste kınama açıklamaları yapan, bir dizi yaptırım kararları alan AB, Türkiye ile de yakın diyalog içerisinde bulunuyor. Ancak Avrupa Parlamentosu’nun Türk asıllı Alman milletvekili İsmail Ertuğ, AB’yi ve Avrupalı siyasetçileri eleştiriyor. Ertuğ, AB’nin Suriye konusunda izlediği politikayı zayıf bulurken, Avrupalı siyasetçilerin Türkiye ile yeterince dayanışma göstermediklerini kaydediyor.
Alman Sosyal Demokrat Partili, Avrupa Parlamentosu milletvekili İsmail Ertuğ, Suriye’de krizin daha da tırmanmasından, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı risklerden kaygı duyduklarını belirtirken, diplomatik çabaların güçlendirilmesi gerektiği görüşünde: “Tabii öncelikle hiçbir zaman askeri bir müdahaleyi destekleme gibi bir lüksümüz yok. Ama mecbur kalınırsa en son alternatif olması gerekiyor. Ama ben umarım ki buna gerek kalmadan bu sorun çözülebilir.”
Dış politika farkları var
Suriye krizine çözüm çabaları konusunda Almanya ile Türkiye arasında yoğun temaslar sürüyor. Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ile Türk mevkidaşı Ahmet Davutoğlu arasında yakın bir diyalog bulunuyor.
Almanya Dışişleri Bakanı Westerwelle ve Türkiye Dışişleri Bakanı Davutoğlu Alman Sosyal Demokrat Parti mlletvekili Ertuğ, her iki ülkenin de Esad rejiminin sona ermesini ve demokratik bir yönetime geçiş süreci talep ettiklerini, ancak yaklaşım konusunda farklılıkların bulunduğunu belirtiyor: “Tabii Almanya’nın dış politikası ile Türkiye’nin dış politikası arasında fark vardır, olması da gerekiyor. Almanya’nın krize çok daha uzakta olan, Euro Bölgesi’ndeki mali krizinin merkezinde bulunan ve kendisi üzerine çok fazla baskı yapılan bir ülke olduğunu hepimiz görüyoruz…dolayısıyla dış politikada bu kadar çok etkili olamıyor tabii ki…Tabii ki Türkiye çok çok daha fazla işin ortasında. Bu kriz bölgesinin tam ortasında olduğu için farklı aktif politikalar üretmek zorunda. Almanya Avro kriziyle kendisini daha fazla meşgul görüyor. Suriye konusunda diğer Avrupa ülkelerinin çok fazla dışına çıkmıyor. İyi niyet söylemleriyle, dilekleriyle politika yapmaya çalışıyor. Ama aktif bir politikası olduğunu şu an Almanya ve Dışişleri Bakanı’nın söyleyemiyoruz.”
‘AB ciddi söz sahibi değil’
Almanya ve Avrupa Birliği, başından bu yana Suriye’de krizin çözümü için Annan Planı’na destek verirken, Esad rejiminin ağır silahlarla yürüttüğü operasyonları kınadı. Bir dizi yaptırım kararı aldı.
Avrupa Parlamentosu milletvekili İsmail Ertuğ Suriye krizinde Türkiye’nin yalnız bırakıldığı görüşünde.
Avrupa Parlamentosu milletvekili İsmail Ertuğ’a göre bu kınama açıklamalarının ötesine geçilmesi gerekiyor, ancak bu yapılamıyor. Euro Bölgesi’ndeki mali krizin yanı sıra, başka nedenler de bulunuyor: "Ortadoğu sorununa AB’nin çok fazla müdahil olduğunu göremiyoruz. Çünkü AB burada çok fazla dışişleri bakanları olduğundan, farklı üyelerin çok farklı istekleri, çıkarları olduğundan, bir tek ses hâlâ olamadığından, AB’nin çok ciddi, ağır bir söz sahibi olamadığını görüyoruz. Bu politika daha fazla ABD, Türkiye gibi o tarz ülkelere kalmış durumda. AB buradan daha fazla seyrediyor demek zorundayız maalesef."
Suriye krizi, son dönemde daha aktif bir dış politika izleyen Türkiye’nin, bölgesel ağırlığını artırmasını, ancak diğer yandan İran ve Irak’la da ilişkilerin gerilmesini beraberinde getirdi. Suriye krizinde yaşananlar, birçok Batılı başkentte Türkiye’nin AB için artan önemini ortaya koyuyor.
‘Türkiye’nin önemi kavranamadı’
Avrupa Parlamentosu milletvekili İsmail Ertuğ, Avrupalı siyasetçilerin büyük bölümünün Türkiye’nin önemini yeterince kavrayamadığı ve Suriye krizinde Türkiye’nin yalnız bırakıldığı görüşünde: "Şimdi AB’de öyle bir durum var ki Avrupa Parlamentosu daha çok Türkiye karşıtlarıyla daha fazla dolu. Türkiye daha çok defansif bir pozisyonda. … Türkiye’yi AB’ye almak istemeyenlerin, yolunu zorlaştırmak isteyenlerin hükmünde geçmiş son 7-8 sene. Dolayısıyla Türkiye’nin dış politikada bu konularla alakalı yaptıkları raporlara yansıyor, ama ‘Türkiye böyle bir ciddi rol oynuyor, bizlerin sıkıntılarımızı azaltıyor’ düşüncesiyle (hareket edilmiyor). Maalesef Avrupalı siyasetçiler taraflı oldukları için, misyon sahibi oldukları için Türkiye’nin çok fazla hakkını vermiyor."