Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Safiye Özdemir, “1997-2003 tarihlerinde 33 bin 271 öğretmen, kılık-kıyafet veya fişlemeler nedeniyle disiplin soruşturması geçirmiş” dedi.
Özdemir, Eğitim-Bir-Sen’in “Rakamlarla 28 Şubat Mağdurları” raporunu, Memur-Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı.
28 Şubat’ta başörtülü kadınların eğitim, öğrenim ve çalışma haklarının anayasal ve uluslararası sözleşmeler hiçe sayılarak “ucube” yönetmeliklerle engellendiğini belirten Özdemir, çok sayıda erkeğin de eşi başörtülü olduğu için veya sözde “irticai fikirleri ya da faaliyetleri” nedeniyle işten atıldığını ve cezalandırıldığını dile getirdi.
YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün, YÖK Genel Kurulunun, “kılık kıyafet genelgesi”ne göre başörtülü öğrencilerin üniversitelere sokulmaması için tüm rektörleri uyardığını anımsatan Özdemir, 28 Şubat davası sanıklarından Gürüz’ün, savunmasında, ‘O dönemde çalmadım, çırpmadım hatta Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü iken üniversitenin camisini bile tamir ettirdim’ şeklinde ifadelerde bulunduğunu aktardı. Özdemir, “Şimdi Gürüz’e soruyoruz: On binlerce genç kızımızın geleceğini çalmaktan daha büyük hırsızlık mı olur” diye konuştu.
Özdemir, 28 Şubat sürecinde hak ihlallerine uğrayan kamu görevlilerinin ve üniversite öğrencilerinin sayılarının ve ihlal türlerinin tespiti amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarından 1997-2003’de sözde irtica, kılık-kıyafet gibi gerekçelerle disiplin soruşturması geçiren, ceza verilen, memuriyetten atılan, görev yeri değiştirilen personeline ilişkin verileri talep ettiklerini dile getirdi.
Sadece başörtülü olduğu ya da namaz kıldığı gerekçesiyle sözde irticacı olarak fişlenen, bu gerekçeyle disiplin soruşturmasına uğrayan, akabinde disiplin cezası alan ve uğradığı baskılar karşısında mesleğinden ayrılmak zorunda kalan kamu çalışanı sayısının ve okulunu bırakmak zorunda kalan üniversiteli sayısının hala net olarak bilinmediğinin altını çizen Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eldeki mevcut verilerden hareketle, 1997-2003 tarihlerinde 33 bin 271 öğretmen, kılık-kıyafet veya fişlemeler nedeniyle disiplin soruşturması geçirmiş, 3 bin 527 öğretmenin görevine son verilmiş, 11 bin 890 öğretmene kılık-kıyafet veya fişlemeler nedeniyle disiplin cezası verilmiş, 4 bin 625 Milli Eğitim Bakanlığı çalışanı istihbarat birimlerince sözde irticayla ilişkilendirilerek fişlenmiş, yaklaşık 11 bin öğretmen ise istifa etmek zorunda bırakılmıştır.”
Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat sürecine, halkın gereken cevabı 2002’de verdiğini dile getiren Özdemir, ilerleyen yıllarda, bu dönemde yaşanan hak ihlallerinin ve kayıplarının telafisi için bazı olumlu adımlar atıldığını vurguladı. Özdemir, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kamuoyuna açıkladığı Demokratikleşme Paketi ile de başörtü yasağının resmi olarak kaldırıldığını anımsattı.
O dönemde memuriyetten atılanlardan bazılarının geri dönemediğini, dönenlerini ise memuriyetten ayrı kaldıkları zamanın, kademe ve derece ilerlemelerine dahil edilmediğini aktaran Özdemir, bu kişilerin uğradıkları mali ve özlük haklarının iade edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Ancak ne kadar tazminat ödenirse ödensin, o dönemde tek suçu inancını yaşamak olan insanlara yaşatılan dramların, psikolojik tacizlerin, travmaların telafisinin mümkün olamayacağını dile getiren Özdemir, “Darbe heveslisi generallerin bir kısmının bugün hapiste olması bizi aldatmasın; darbelere karşı verdiğimiz mücadelede bir adım geri çekildiğimiz anda, onların ileri doğru on adım atacaklarına; onları ait oldukları yerden kurtarmak isteyenlerin hızla harekete geçeceğinden emin olalım” diye konuştu.
“Rakamlarla 28 Şubat Mağdurları”
“Rakamlarla 28 Şubat Mağdurları” raporuna göre, 28 Şubat döneminde 2 bin 639 kamu personeli MİT tarafından irticayla ilişkili görüldü, 949 öğretmen ile 418 öğretim görevlisi irticacı olarak fişlendi, irtica gerekçesiyle 210 vali veya kaymakam hakkında rapor hazırlandı, 71 kaymakam görevinden el çektirildi, 331 emniyet mensubunun hakkında inceleme başlatıldı, 53 emniyet mensubu hakkında idari ceza, 396 diyanet personeli hakkında ise disiplin cezası verildi.
Bu dönemde, 128 diyanet personeli meslekten atılırken, yükseköğretim kurumlarındaki 139 kamu görevlisinin görevine son verildi. Bu dönemde 21 vakıf kapatıldı, 187 vakıf taşınmasına ise el konuldu.