“Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”ten mahkum olan Sivas sanıkları hakkındaki kararı, “anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs” suçundan idamla cezalandırılmaları için bozan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin, olayları organize ettiğini iddia ettiği “Müslümanlar” adlı örgüt, 19 yıldır, yani 6 bin 935 gündür bulunamadı.
Akit; Madımak Oteli’nde gerçekleşen ve 37 kişinin hayatını kaybettiği Sivas olayları hakkında yaşanan hukuk skandallarını deşifre ediyor.
“Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”ten mahkum olan sanıklar hakkındaki kararı, “anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs” suçundan idamla cezalandırılmaları gerekçesiyle bozan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin olayları organize ettiğini iddia örgüt 19 yıldır bulunamadı.
YARGITAY’IN UYDURDUĞU ÖRGÜT, 6.935 GÜNDÜR BULUNAMADI!
Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin; sanıkların “Müslümanlar” adlı örgütün üyesi oldukları, söz konusu örgütün tahrik ve teşviki ile örgüte katılıp kanunsuz gösteri yaptıklarına yönelik iddiası ispatlanamadı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi; 6 bin 935 gündür, “Müslümanlar” adlı örgütü bulamadı.
Sivas davasının sanık avukatlarından Cüneyt Toraman, Sivas davasının sanıklarının, “örgüt” mensubu olamayacağını söyledi.
Cüneyt Toraman, şöyle konuştu:
“Her yıl Banaz’da düzenlenen Pir Sultan Abdal’ı anma şenliklerinin Sivas il merkezine alınması, kışkırtıcı kimliğiyle bilinen Aziz Nesin’in şenliklere davet edilmesi, Cuma namazı kılınırken cami önünde davul çalınması, askeri birliklerin Sivas dışına gönderilmesi, Kültür Bakanı’nın son anda şenliğe katılmaktan vazgeçmesi, protesto sırasında bazı kamu görevlilerinin topluluğu kışkırtması, otele tırmanması, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in protesto eden topluluğa müdahale edilmemesi talimatı, ölüm olaylarından sonra Sivaslı olmayan dört kişinin elini kolunu sallayarak Sivas’tan uzaklaşması vs. bu olayların devlet yetkisine sahip olan kişiler tarafından, önceden ve bilinçli olarak planlandığını göstermektedir. Sivas olaylarında “örgüt” aranacaksa, bu olayları organize edenler arasında aranmalıdır.”
“SİVİL EYLEM OLARAK DEVAM ETMİŞTİR”
Sivas olaylarının, Cuma namazı esnasında cami önünde çalınan davula tepki amacıyla başladığını hatırlatan Cüneyt Toraman, “Aziz Nesin’in, Allah’a ve Peygamber’e hakaret etmesi ve valinin devrim şehitlerini anma toplantısına katılmasıyla büyümüş, hiçbir kişiye, hiçbir kamu malına zarar vermeden tamamen demokratik bir tepki ve sivil bir eylem olarak devam etmiştir” dedi.
ÖRGÜT İDDİASI
Toraman, protestonun akşam saatlerinde, Madımak Oteli’nin önündeki aracın yakılmasının, otelin önündeki topluluğu mal edilmesi mümkün olmayan, tamamen provokatif bir eylem olduğunu belirterek, “Sivas davasındaki sanıkların hiçbirinin, hiçbir örgütle ilişiği olmamıştır. Zaten böyle bir suçlamaya da maruz kalmamışlardır. Madımak Oteli’nde bulunanlardan bir kısmının dumandan boğularak öldüğünün öğrenilmesi üzerine, asılsız ihbar yağmurlarına dayanılarak toplanan sanıklar aleyhinde, ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’nu ihlal’ ve ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek’ten dava açılmıştır. Dava dosyası devlet güvenlik mahkemesine gönderildikten sonra dahi, sanıklar, herhangi bir örgüt suçlamasına maruz kalmamıştır. Taksirle ölüme sebebiyet vermekten hapis cezası verildikten ve dava dosyası Yargıtay’a intikal ettikten sonra ‘örgüt’ iddiası ortaya atılmıştır” diye konuştu.
“SİVAS DAVASINDA HİÇBİR SANIĞA ÖRGÜT LİDERİ İSNADI DAHİ YAPILMAMIŞTIR”
Cüneyt Toraman, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında “terör örgütünün” tanımı ve özelliklerinin belli olduğunu söyledi ve “Terör örgütünün belli bir ‘liderinin’ olması gerekir. Sivas davasında, hiçbir sanığa, örgüt lideri isnadı dahi yapılmamıştır. Terör örgütünün kurucularının olması gerekir. Dava dosyasında, böyle bir örgütün kurulduğu iddiası dahi bulunmamaktadır. Terör örgütleri, ‘süreklilik’ arz eden yapılardır. Sivas olaylarından önce sanıkların bir kez bile bir araya geldiklerine dair iddia dahi bulunmamaktadır. Terör örgütlerinin, ‘hiyerarşik’ bir yapısının ve görev dağılımının olması gerekir. Sivas davasında, mahkemece, böyle bir örgüt şeması da ortaya konulamamıştır. Terör örgütünden söz edebilmek için, bu örgütün, cebir ve şiddet yöntemleriyle, halkı sindirmek, korkutmak amacıyla, ‘terör amacıyla’ kurulmuş olması gerekir. Bu davanın sanıkları için, bu konuda bırakın bu yönde bir eylem, böyle bir iddia dahi bulunmamaktadır” şeklinde konuştu.
“YARGITAY, ÖRGÜTÜN OLMADIĞINI BİLE BİLE ONAYLADI”
Toraman, sürekli terör suçlarına bakan Yargıtay’ın ilgili dairesinin, Sivas davasında, herhangi bir örgütün olmadığını bilmemesi ve anlamamasının imkansız olduğunu belirterek, “Örgütün olmadığını bile bile, sanıkların, anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs suçundan cezalandırılması istemiyle yerel mahkemenin kararını bozmuşlardır. Hayali bir örgüt isnadıyla verilen kararları da, örgüt olmadığını bile bile onaylamışlardır” dedi.
GERÇEKER, ÖRGÜTÜN BULUNMADIĞINI İTİRAF ETMİŞTİ
O dönemde Yargıtay 9. Ceza Dairesi üyesi olan Yargıtay eski Başkanı Hasan Gerçeker, Sivas olaylarında örgütün bulunmadığını açıklamış ve “Dediğiniz doğru… Hangi örgüt? Hangi örgüt tarafından organize edildi?” diye sormuştu.
Gerçeker, muhabirimizin “Sivas olaylarında örgütün ismi çıkmadı. Aziz Nesin’e protestoda bulunan örgütün varlığı aradan 19 yıl geçmesine rağmen çıkmadı. Örgütün, Sivas dışında bağlantıları bulunamadı…” şeklindeki sorusuna şu karşılığı vermişti:
“Olabilir. İnanın samimi söylüyorum. Çok net bir şey söyleme imkanım yok. O zaman öyle değerlendirildi. Genel Kurul’a da gitti. Genel Kurul da, öyle değerlendirildi. ‘Örgütlü eylem’ denildi. Dediğiniz doğru… Hangi örgüt? Hangi örgüt tarafından organize edildi? O kararlar açıklanıyor. O kararın dışında bir şey söylemem de mümkün değil.”
KARADENİZ: YARGITAY “ÖRGÜT” DEDİ
33 sanığı idama, onlarca sanığı ise ağır hapis cezalarına mahkum eden Ankara 1. Nolu DGM’nin Başkanı Orhan Karadeniz, mahkemelerinin değil Yargıtay’ın ‘örgüt’ dediğini iddia etmişti.
Orhan Karadeniz sorularımıza şöyle cevap vermişti:
– Sivas olaylarında örgüt tanımlandı…
– Yargıtay “Örgüt” dedi. “Örgüt” demişti.
– Sizin mahkemeniz de örgüt olarak tanımladı..
– Yargıtay’ın bozma eylemine uyuldu. Örgütten ceza verdik.
“DOSYANIN İÇERİĞİNDE YOK”
– Örgütün ismi konuldu mu? İddia edilen örgütün başka şehirlerde irtibatı çıktı mı? Sanık yakınlarının, eşlerinin içki içtiklerini, barlara gittiklerini gösteren fotoğrafları kamuoyuyla paylaşıldı… Sanıkların büyük kısmının cezaevine girmeden İslami duyarlılığı olmadığı görülüyor…
– Dosyanın içeriğinde yoktur.
Yeni Akit