HSYK atamalarının ÖYM’lerle bir ilgisi var mı?

Hukuk
Engin Dinç’in haberi HSYK’nın dün 2335 hakim ve savcıyı başka görevlere ataması kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bu atamaların özellikle Özel Yetkili Mahkemelerin tartışıldığı bir döneme ...
EMOJİLE

Engin Dinç’in haberi

HSYK’nın dün 2335 hakim ve savcıyı başka görevlere ataması kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bu atamaların özellikle Özel Yetkili Mahkemelerin tartışıldığı bir döneme denk gelmesi arada bir bağlantı olup olmadığı sorusunu gündeme getirdi. Bu konuyu eski Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek’le konuştuk.

HSYK tarafından dün gerçekleştirilen hakim ve savcı atamaları size göre ne ifade ediyor? Bu atamaların halen tartışılan Özel Yetkili Mahkemelerle bir bağlantısı olduğunu düşünüyor musunuz? 

Bu atama kararnamesi olağan bir kararname olarak görmek lazım. Sayısı biraz fazla olduğu için sanıyorum bunun üzerinde duruluyor.  2335 hakim ve savcı ataması yapıldı. Ancak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu bir açıklama da yaptı. Geçmiş yıllarda hep bir yaz kararnamesi, bir de güz kararnamesi çıkardı. Dolayısıyla bu atama sayısı ikiye bölünürdü. Fakat bundan böyle bir karar, ilke kararı almış HSYK. Büyük kararnameleri Haziran veya Temmuz aylarındaki yaz kararnamesinde, mazeretliler, özürlüler ve soruşturmaya binaen atamalar diğer zamanlarda yapılabilecek deniyor. Bu nedenle sayısal olarak atama döneminde yapılan bir atama ve normal bir atama. Yani bu atamaların Hakimler ve Savcılar Atama ve Nakil yönetmeliğine ve HSYK kanununa uygun bir atama olduğunu söyleyeyim. Tabii bazı özel yetkili hakim ve savcıların görev yerlerinin değiştirilmesi, belki tam da özel yetkili mahkemelerin tartışıldığı bir ortama rastlaması nedeniyle dikkatleri çekti. Ama burada da,tabii ki HSYK’nın yaptığı resmi açıklamaya itibar etmek durumundayız. Özellikle cumhuriyet savcılarının kendi talebiyle cumhuriyet başsavcı vekilliklerine, biri Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine, diğeri Çağlayan Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine, bir Cumhuriyet Başsavcısı da Anadolu Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine tayin edildiği anlaşılıyor. Şimdi bunlar da rızaen atamalar olarak açıklandığına göre bir anormallik görünmüyor. Bu atamalarda bir anormallik görülmüyor. İlk planda söylenebilecek bu…

Peki bu atamalar halihazırda yürüyen davaları nasıl etkiler?
Aktif soruşturması devam eden dosyalar için biraz etkili olabilir. Yani devam eden soruşturmalar açısından tabii ki bir cumhuriyet savcısı değişikliği en azından o dosyaya yeniden vakıf olmak için belli bir sürecin geçmesini gerektirir. Bu açıdan önemli. Ama şu da var ki, İstanbul’da yanlış hatırlamıyorsam 29-30 özel yetkili cumhuriyet savcısı var. Burada sadece üç veya dört cumhuriyet savcısıyla ilgili atama var. Hakimlerle ilgili de sadece KCK davasına bakan Diyarbakır’daki hakim Menderes Bey’in ataması var. Bunun dışında özel yetkili mahkemelerin, üzerinde bu kadar fırtınalar koparıp yetkileri alınacak, görevden alınacaklar gibi söylentilerin hiçbirinin doğru olmadığı, bu yönde bir tasarruf yapılmadığından anlaşılıyor diyebiliriz.

Tartışılan birtakım davalar var. Mesela Dink davasının hakimi Rüstem Eryılmaz, Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığına atandı. Bu konuda ne diyeceksiniz?
Hrant Dink davasında karar veren Mahkeme Başkanı Rüstem Eryılmaz’ın atanmasıyla ilgili bir yasal atama gerekçesi olduğu söylenebilir. Çünkü normalde vermiş olduğu kararla ilgili hakimlerin konuşma durumları olmaması gerekirken “Örgüt var ama ispat edemiyoruz” gibi bir açıklamayla karar verdiğine bakarsanız, bunu da kamuoyuna bu şekilde anlatmasından dolayı HSYK tarafından inceleme başlatılmıştı bu hakim hakkında. Yani burada kendi talebi var mı yok mu bilemiyorum. Fakat yine özel yetkisinin kaldırılıp Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak atandığını görüyoruz. Sanıyorum kamuoyuna yaptığı bu açıklamaların inceleme konusu yapılması etkili olmuş olabilir.

On5yirmi5.com