Anayasa Mahkemesi, bir hükümlünün diğer bir cezaevindeki arkadaşına yazdığı mektuptaki bazı cümlelerin, Ceza İnfaz Kurumunca üzeri karalanarak gönderilmesinin haberleşme özgürlüğünün ihlali sayılmayacağını kararlaştırdı.
Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, terör örgütü üyesi olma suçundan Ankara 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda bir hükümlü, Ordu E Tipi Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu/hükümlü olan G.K’ye 4 sayfalık mektup yazdı.
Başvurucunun mektubu, okuma komisyonunca sakıncalı bulunarak Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kuruluna sevk edildi. Disiplin kurulu, mektuptaki bazı bölümlerin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı ve açlık grevini övdüğü gerekçesiyle üzerinin karalanarak gönderilmesine karar verdi.
Bunun üzerine hükümlü, Ankara İnfaz Hakimliğine kararın kaldırılması talebinde bulundu. Başvuruyu inceleyen Ankara 2. İnfaz Hakimliği üzeri çizilen bazı ifadelerin şiddete, direnişe veya isyana teşvik etmediği yönünde karar vererek, şikayeti kabul etti ancak mektuptaki “açlık greviyle ilgili” bazı ifadelerin çıkarılmasını uygun gördü.
Hükümlü bunun üzerine, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunarak, haberleşme ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürdü.
Yüksek Mahkeme ise oy çokluğuyla başvurucunun haberleşme özgürlüğünün ihlal edilmediğine karar verdi.
Gerekçede, mektuptaki açlık grevinin ne kadar süreyle yapılması halinde etkili olacağını içeren cümlelerin sansürlenmesi suretiyle mektubun gönderilmesine karar verilmesinin demokratik bir toplumda gerekli ve orantılı olduğu sonucuna varıldığı belirtildi.
Anayasa Mahkemesi Üyesi Emin Kuz, çoğunluğun görüşüne katılmadı.