Şeyhleri Solladı, Rafineri Kuracak

Şirketler
Sadece petrol ve ürünleri alım satımıyla değil, üretimle de uğraşmak istediklerini söyleyen Bayegan, “Türkiye’nin güneyinde bir yabancı ortakla rafineri kurmak istiyoruz” dedi.  ...
EMOJİLE

Sadece petrol ve ürünleri alım satımıyla değil, üretimle de uğraşmak istediklerini söyleyen Bayegan, “Türkiye’nin güneyinde bir yabancı ortakla rafineri kurmak istiyoruz” dedi.
 
Petrol ve petrokimya, erkek egemensektörler olsa da Rüya Bayegan için heyecanlı ve keyifli bir iş alanı.
 
Eşi Ercüment Bayegan vizyonu ve hedefleri belirliyor, Rüya Bayegan’a da o hedeflere ulaşabilmek için koşturmak düşüyor.
 
Onu Türkiye’de bulmak çok zor. Küresel bir gezgin gibi kâh ABD’de, kah Ortadoğu’da,kâh Uzakdoğu’da. Sürekli seyahat halinde. Mesela, oğlu henüz 17 günlük bir bebek iken yanına alıp Polonya’da iş toplantısına gitmek zorunda kalmış.
 
Bakıcı kadın, gelemediği için bebekle girmiş toplantıya ve Polonyalı petrokimya şirketlerinin yöneticileriyle anlaşma bile imzalamış.
 
Bayegan, petrol ithalatı bağımlısı Türkiye’den diğer ülkelere petrol ve petrokimya ürünleri satıyor. Alıcıyla satıcıyı buluşturuyor. Kimi zaman aracılık yapıyor, kimi zamanda kendi adına alıp, satıyor.
 
Birkaç milyar dolarlık ciro

Bayegan Grup’un dünyanın 23 önemli finans merkezinde iletişim ofisi var ve bu ofislerdeki görevliler de dahil toplam 150 çalışanı bulunuyor.
 
Firmanın yıllık cirosu değişken olsa da bir kaç milyar dolara ulaşıyor. Aile, ana işlerine ek olarak kıymetli metal ve farklı hammaddelerin ticaretini de yapıyor. Türkiye’deki petrokimya ürünlerinin de yaklaşık yüzde 10’unu pazarlıyor.
 
Niye böyle bir işi seçtiniz?

Eşim Ercüment’le ABD’nin Boston kentinde üniversitede okurken tanıştığımızda ailesi bu alanda 1940’lı yıllardan bu yana çalışıyordu. Evlenince ben de girdim. Girişim belki tesadüf ama çok sevdim ve ilgi duydum.
 
Türkiye şu anda dünyada petrokimya maddeleri ithal eden ülkeler arasında ikinci sırada geliyor. Bu da bizim çıkış noktamız oldu.
 
Gizlilik bizde önemli

Şirketiniz bir nevi petrol ve petrokimya pazarlaması yapmıyor mu?

Evet, bunu uluslararası düzeyde yapıyoruz. Satışlarımızın da yüzde 27’sini Asya, yüzde 23’ünü Ortadoğu, yüzde 19’unu da Afrika ve Avrupa piyasalarında gerçekleştiriyoruz.
 
Bir günüretimde olmayı dadüşünür müsünüz? Mesela, sizin, bir rafineri projeniz olduğunu duydum doğru mu?

Doğru. Henüz düşünce aşamasında ve üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Bir ortakla ki, muhtemelen yabancı olabilir, Türkiye’nin güneyinde rafineri kurmayı planlıyoruz. Ancak şu anda bundan daha fazla bilgi veremiyoruz. Gizlilik konusu bizde çok önemlidir. İki kadından biriyim
 
Ortadoğu’nun en nüfuzlu kişileri arasına girdiniz. Bu nasıl oldu?

“Face To Face With The Executives Shaping The Future Of The Gulf” araştırması, 2011’de Ortadoğu’daki en etkili CEO’ları mercek altına almış. Beni petrol ve gaz konusunda ihtisaslaşmış şirketlerin CEO’ları arasında, Ortadoğu’nun 4’üncü güçlü CEO’su olarak göstermişler.
 
Bunun yanında dünyada sektörün en önemli yayın organlarından sayılan “Refining & Petrochemicals” dergisi, beni Ortadoğu’nun en güçlü kişileri arasında 36’ncı sırada gösterdi.
 
Listede Ortadoğu’daki liderler, şeyhler, prensler, petrodolar milyarderleri bulunuyor. Listede yer alan iki kadından biriyim.
 
Kimlerle yarıştınız mesela?

Ben kendimi Ortadoğulu saymıyorum ama ‘Ortadoğu’nun Liderleri’ kitabına almışlar. Bu kitapta benimle birlikte Petrochem’in Başkanı Yogesh Mehta, Dana as CEO’su Ahmed Al Arbeed, Total Başkan Yardımcısı Arnaud Breuillac, NDCCEO’su Abdullah Saeed Al Suwaidi, Shell Bölge Yönetim Kurulu Başkanı Mark Carne ve Saudi Aramco yöneticisi Abdulaziz Al Judami ile birlikte en etkin 7 isimle anılıyorum.
 
Devlerle iş yapıyoruz

Pazar paylarında nasıl bir dağılım gösteriyorsunuz?

Türkiye’deki polimer dağıtımının yüzde 10’unu biz gerçekleştiriyoruz. Solventlerde ise yüzde 20’nin üstünde bir pazar payına sahibiz. Biz Türkiye’nin tek uluslararası petro kimya ticareti yapan şirketiyiz.
 
Çalıştığımız dünya devleri arasında Exxon, Gazprom, Dupont, Evonik gibi dünya devi şirketlerle ciddi büyüklükte anlaşmalarımız bulunuyor.
 
Petrol fiyatı 135 $ olur

Petrol fiyatlarında bu yıl gidişat nasıl olur?

Bunu bilmek çok zor. Ama ben ekim ayına kadar 135 dolara çıkacağını düşünüyorum. Ekim’den sonra biraz daha önümüzü görebileceğiz. Herhangi bir çatışma olmadığı senaryosuna göre bunu söylüyorum.
 
Herhangi bir müdahale olursa 150 doların üzerine çıkar, hatta 200 doları da geçebilir. Bu da başta gıda olmak üzere birçok ürünün fiyatını yukarı çeker.
 
Hürmüz 36 saatten fazla kapatılamaz

Hürmüz Boğazı kapanır mı, kapanmaz mı?

Kapanmaz. Çünkü dünya petrolünün yüzde 36’sı buradan geçiyor. Dolayısıyla bu miktarda petrolün Hürmüz’den geçmesi demek, kapandığı takdirde dünyadaki en önemli marketlere ulaşmaması demek olur.
 
Suudi Arabistan, “Hürmüz kapanırsa” buradan geçen petrolü karşılayacağını söylüyor. Neyle karşılayacak, üretimi artırsa da o petrolü nereden geçirecek? Dolayısıyla Hürmüz’ün kapanmasına ne Arap Birliği izin verir ne de ABD izin verir.
 
İran, ‘kapatıyorum’ deyip babayiğitlik yapsa da çok çabuk bunu bitirir. Yapmayacak demiyorum ama İran, ‘Hürmüz Boğazı’nı 36 veya 46 saatten fazla kapatamaz.
 
İran, elindeki kartları masaya zaman kazanmak için mi sürüyor?

İran’ın böyle bir politik argümana ihtiyacı var bence. Çünkü, kendi içinde yaşadığı problemleri bulunuyor. İran, şunu yapmaya çalışıyor: Dışarıda ne kadar tepki yaratırsa içerde de o kadar birlik yaratacak.
 
Ortadoğu’nun Rotterdam’ı olabiliriz
 
Çinliler’le çalışmak çok zor Çalıştığınız alanda kadın olmak ne kadar avantajlı ya da ne kadar dezavantajlı?

Eğer doğal bir liderliğe sahipseniz, başlangıçta ne kadar tepki alırsanız alın, sonunda kabul görüyorsunuz. Kadın olmanın avantajı da dezavantajı da var. Öncelikle zor kabul ediliyorsunuz. Dünyanın her yerinde bir takım zorluklar çekiyorsunuz çoğu zaman.
 
Güzelliği de şu: Son söyleyeceğinizi ilk söyleyebiliyorsunuz. Kadınlar “işte böyledir” diyorlar. Yeri geldiğinde daha sert olabiliyorsunuz. Aynı şekilde bir erkek aynı sertliği gösterince kavga çıkıyor.
 
Hangi ülke insanlarıyla rahat çalışıyorsunuz?

Bunu söylemem çok zor ama en zor Çinlilerle çalışıyorum. Onlar biraz uçlarda oluyorlar, kontrol edemiyorum. Ben kontrol etmek isterim. Şayet, ilişkide beynimle kalbim uyuşmuyorsa iş yapamıyorum, çünkü güven duyamıyorum.
 
Erken yaşta işe başlayan başarıyı yakalıyor

Kaç yaşından bu yana çalışıyorsunuz?

Eşimle ortak yanımız var. O da iş hayatına çok erken girmiş ben de. 12 yaşından beri çalışıyorum. Benim babam, tekstille uğraşıyordu, ticaret yapıyordu. Bir süre onunla çalıştım.
 
Erken yaşta işe başlamak, başarıyı erken mi getiriyor?

Kesinlikle öyle. ABD’de de bütün başarılı CEO’ları incelemişler. Başarılarının sırrını araştırmışlar. Tek bir ortak noktayı keşfetmişler. Başarının sırrı, erken yaşta işe başlamak.
 
Siz de çocuklarınızı küçük yaşta çalıştıracakmısınız?
 
Evet. Kızım Alara, 13 yaşında çalışmaya başladı bile. Her yaz bizim yanımızda 15 gün çalışıyor. Oğlum Sinan 9 yaşında, her sabah TV’yi açıyor. İlk işi petrol fiyatlarını öğrenip bize haber vermek oluyor. Legolarla oynuyor. Petrol tankeri yapıyor. Kızımla oğlumu Kapalıçarşı’da çalışmaya göndereceğim. Petrolümüz yok ama enerji platformu ülke olmak istiyoruz.
 
Bu hayalimiz sizce ne kadar gerçeği yansıtıyor?

Bu hayal doğru, gerçek de olabilir. Mesela, Ortadoğu’nun Rotterdam’ı olabiliriz. Şöyle bakalım. Bakın Hollanda da AB ülkesi ama onun krizinden söz eden bugün kimse yok. Çünkü, Rotterdam gibi dünyanın her yerinden gelen mallara açık bir limanı var. Avrupa ve Amerika’nın tümmallarının stoklamasını yapmış, depoculuk finansmanı diye bir şey oluşturmuş. Petrolden gaza dönüşüm oldu, dünyada petrokimyanın taşları değişti. Gaz bağımlısı petro kimyaların hepsi Arap körfezinde yerlerini aldılar, 10 milyon tonluk yeni yatırım geldi. Bu 10 milyon tonun satılması başladı. Türkiye bölgenin Rotterdam’ı olabilir. Depoculuğunu, bankacılığını oluşturup buraya çekmeli. İlk durak burası, buraya gelsin buradan BDT’ye, Mısır’a gitsin, Bulgaristan’a gitsin… Bölgenin Hub’ı olabilmemiz lazım. Böyle bir fırsat var şu anda. Bu bankacılığı, lojistiği büyütür, istihdam sağlar…
 
Eşim hedefleri koyar uygulamayı ben yaparım

Eşiniz Ercüment Bey’le nasıl bir işbirliği yapıyorsunuz?

Biz başından bu yana birbirimizi tamamlarız. O vizyoncu, ben ise uygulamacıyım.
 
Bu vizyonu nasıl yapıyorsunuz?
 
Ercüment Bayegan: Vizyon oluşturmak aynen liderlik gibi. Sonradan elde edilen bir şey değil, bence doğuştan geliyor. Biraz yaratıcılıkla ilgili. Rüya ile iyi bir eküri oluşturuyoruz. O tuttuğunu koparan bir insan.
 
Rüya Hanım, uygulamayı nasıl yürütüyorsunuz?
 
Ben matematikçiyim. Ercüment hep not alır. Bu notlarla vizyon planını yapar. 10 sene de geçse hiçbir şeyi unutmaz. Her seferinde çıtayı da yükseltir. Ben ona yetişmeye çalışıyorum.
 
Dedem Kuru Kahveci Mehmet Efendi ile ortaktı
 
Ercüment Bey, aileniz işe nasıl başladı?

Kahve ithalatıyla başlamışlar. Annemin babası yani dedem Hacı Zülfikar Bey, Kurukahveci Mehmet Efendi’nin ortaklarındandı. Peşinden parafin ithalatına başlıyorlar, ardından kimyasallar ve plastik ithalatı geliyor. 1940’dan bu yana uzanıyor. Babamın babası ise kanaviçeden çuval yapan bir firmanın sahibiydi. Sonra da bugünkü işlere geçiyor.
 
Aileniz Türkiye’ye nereden göç etmiş?

1900’lü yılların başında Tebriz’den gelmişler. Biz Azeri’yiz. Babaannemin tarafı da Selanikli. Ve ben bir Boşnak kızı olan Rüya ile evlendim…

Bugün