Murat Ülker, Nutella‘yı da bünyesinde bulunduran Ferrero firmasının sahibinin küçük oğlunun United Biscuits‘i almalarından dolayı kendisini tebrik ettiğini söyledi. Ülker ayrıca, Kraft firmasının geçmişte Ülker Bisküvi‘yi satın almak için açık çek verdiğini de açıkladı.
İngiliz bisküvi devi United Biscuits’i alarak dünyanın en büyük üçüncü bisküvi şirketi haline gelen Yıldız Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, satın alma süreci ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Star’ın haberine göre Fortune Türkiye’ye konuşan Murat Ülker, “UB satışından birkaç gün önce son bir yönetim kurulu toplantısı yapmışlar. Yönetim ekibi toplantıda ‘Bizi Yıldız Holding’e satın’ demiş. Bisküvide biz dünya 14’üncüsüydük onlar ise 6’ncı sıradaydı. Yönetimin bizi istemesinin nedeni birbirimizi tanımamız ve bizim yedi senedir onları yakın takibe almamızdı. Ama bunların ötesinde şahsi iletişimimiz nedeniyle İngiltere’de birlikte o kadar çok maç seyretmişizdir ki…Hepimiz aynı mahallenin çocuklarıyız. Sayımız belli. Birbirimizi tanıyoruz. Mesela en büyük rakiplerimizden Ferrero’nun işlerinin başındaki küçük oğlu, UB satın almasından sonra telefon açtı ve tebrik etti. Ben de şimdi mesela onun çocuğu olsa bir adet altın gönderirim. Aramızdaki ilişki böyle. Pazarda sürekli karşı karşıya gelmeyiz ama asla da davalık ya da mahkemelik olmayız. Rekabet etmeyi severiz. Pazarda rekabet insanı geliştirir. Boks maçı gibi düşünün bunu. Ringde birbirimizle temas ediyorsunuz. Piyasada rekabet böyledir. Burada önemli olan güvenilir ve sözünün eri olmaktır” dedi.
“ÜLKER’İ SATARSANIZ OTURUR KİTAP OKURUM”
Murat Ülker, yıllar önce Kraft’ın Ülker’e talip olduğunu ve “iyi para” teklif ettiğini ifade etti.
“Meşgalem olsun diye işlerle uğraşıyorum. Helalinden mutlu bir işimiz var” diyen Murat Ülker şunları söyledi: “Yıllar önce Kraft, Ülker için iyi para teklif etmişti. Kraft’a Sabri Bey ‘Kaç para vereceksiniz?’ dedi. ‘O en kolay şey’ dediler. ‘Adamın aklında bir para vardır. Biz bir fazlasını veririz’ diye düşündüler sanırım. Yani açık çek sundu bize. Henüz Kraft Türkiye’ye gelmemişti. Sonra Sabancı ile geldi. Şimdi geldiğimiz noktada bizim her işimiz 1 milyar dolar. Neyse, toplantıda hemen cevap vermedik. Sabri Bey, ‘Namaz vakti’ dedi. Yıldız’da bir camiye gittik. Çıkışta fikrimizi sordu. Kuzenler satmaya sıcak baktı. Eniştem Orhan Bey ise farklı bir cevap verdi ve dedi ki; ‘İyi güzel satalım ama ondan sonra ne olacak? Bize işiniz ne dediklerinde ne söyleyeceğiz’ dedi. Bana sordu babam, ben de ‘Ülker’i satarsanız, oturur kitap okurum’ dedim. Toplantıya döndük. Sabri Bey, ‘ Ne kadar istiyorsunuz?’ dedi. ‘Yüzde 50-50 istiyoruz ve birkaç sene sonra da hepsini alacağız’ dediler. Sabri Bey bu kez, ‘Sanayi Odası istatistik yayınlıyor her sene. Eğer yapılan sıralamalardan 23’üncü çıkarsak idare bizde kalsın. Yok eğer sıralamamız 25-26 olursa idare sizde olsun’ dedi. Onlar yine ‘Çoğunluğu istiyoruz’ dediler. Biz de ‘O halde selametle’ dedik. Talibimiz çok yani…”
UCUZA BULDUK ALALIM STRATEJİMİZ YOK
“Son beş yılda çok önemli satın almalar yapıldı. Yeni dönemde bu şirketlere yönelik strateji ne olacak? ” sorusuna ise Murat Ülker şu yanıtı verdi: “Uno’nun sahibi Hasip Gençer, 1990’da kurduğu ve Uno markasıyla bilinen Unmaş’ı 1997’de Doğuş Grubu’na satmıştı. Firmayı beş yıl sonra Turkven Private Equity’nin yüzde 50 ortaklığı ile tekrar satın aldı. Daha sonra da Turkven’deki hisselerinin tamamını satın alarak Unmaş’ta tek patron oldu. Bana da Uno’yu satmak için gelmişti ama o zaman aklımızda ekmeğe girmek yoktu. Ama aradan geçen sürede bu kez ben Hasip Bey’e Uno’yu almak istediğimi söyledim. O da bana sattı. Uno ile Türkiye’de pek çok yeni fabrika açtık. Ama şu anda en yeni girişimimiz, donuk ürünler. Yabancıyla ortaklık yapıyoruz. Donuk halde üretilen ürünler, pişirilip servis ediliyor. B2B servis diyoruz buna. Tüketici bunu görmez. Geçende eşim bir patisserie’ye gitmiş ve donuk mamullerden tatmış eve de getirmiş. Bana da tattırdı. Ben de bunlar bizim dedim. Meğer bizim satış yaptığımız pastaneden ürünleri almış. Ürünler çok da sağlıklı. Bunun dışında işimizin tek bir yönü var. Kendimize hedefler koyduk. Ucuza bulduk alalım diye bir stratejimiz yok. Babamın bana nasihatidir, “İstanbul’da milyon insan var. Sana bir sürü teklif gelir. Sadece bunları takip etmek bile zor. Sen kendi işine odaklan ve kendine uygun fiyata al” derdi.
ÜLKER’İ GODİVA’YI SATMAYIZ
Birçok şirketi takip ettiklerinin hatırlatılması üzerine Murat Ülker, “Her zaman takipteyiz. Mesela satın almaların dışında satmayacağımız işler var. Ülker’i satmayız. Godiva’yı satmayız. İyi para verseler de satmam. Müşterilerim, rakiplerim prensipte benden akıllıdır hata yapmazlar. UB’yi de satmayız, daha yeni aldık. Bütün bunlardan sonra şunu söyleyebilirim ki, işlerime âşık değilim ama yaptığım işi seviyorum, severek yapıyorum” diye konuştu.
ŞOK’U HALKA ARZ EDECEĞİZ
Murat Ülker, Şok’un halka arz edilip edilmeyeceği sorusuna ise “Elbette sırası gelince Şok halka arz olacak. Perakende iş olduğu için tedarikçi olduğumuz için satış şirketlerini halka arz etmek istiyoruz. Bizim Toptan’da bunu yaptık. Mesela piyasada kaybolmak üzere olan ara toptancıları ihya ettik. Bakkalların bağımsız kalabilmesi için çalıştık. Kuyumcular nerede; Kapalıçarşı’da. Başka yerde de aramazsınız. Bir mahallenin de lokasyonu neresiyse bu işte de böyledir. Hedefimiz piyasadaki dengelerin değişmeden muhafazasını sağlamak. Şok ayakta kalmalı. Bizim Şok Marketler’in piyasada düşük bir piyasa hâkimiyeti vardır. Büyük olan bakkallar, lokasyon açısından iyi iş çıkarıyorlar. Herkes rakiplerinden daha iyi olmak zorunda. Şok marketler halka açıldığında daha fazla kazanacaktır. Bağımsız kalabilmek lazım” yanıtını verdi.