ECFR değerlendirmesinde, Türkiye’nin AB ile olan karışık ilişkilerindeki gelişmelerin biraz cesaret verici olduğu vurgulandı. ECFR, durma aşamasına gelen katılım müzakerelerinde yeni bir fasıl açılması ve vizesiz seyahatin gerçek bir olasılık halini alması nedeniyle AB’nin Türkiye ile ikili ilişkilerine “C+” notunu verdi. 2013 belgesinde “C-“ olan bu not, 2012’de “D+” olarak belirlenmişti.
Türkiye’de hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan hakları konusunda AB’nin “seyirci kalmayı” sürdürdüğünü belirten ECFR, daha önceki yıllarda olduğu gibi, AB’nin notunu “C-“ olarak belirledi.
AB’nin Türkiye ile Kıbrıs sorunu konusundaki politikası, Rum Kesimi’ndeki bankacılık krizi yüzünden ilerleme sağlanamaması ve sorununun ilişkileri olumsuz etkilemeyi sürdürmesi nedeniyle ECFR tarafından “C-“ notuyla değerlendirildi.
ECFR, AB’nin bölgesel konular alanında Türkiye ile ilişkilerine de “C+” verdi. 2013’te “B-“ olan notun düşmesinde, AB’nin Türkiye’nin, kurum tarafından “şahin” olarak nitelendirilen Suriye politikası üzerinde çok az etkili olması ve Mısır ile İran konularında yaşanan farklılaşma etkili oldu.
AB, ECFR’dan en yüksek notu ise İran’a ilişkin politikası ve ABD ile yürüttüğü ticaret ve yatırım ilişkileri konularında aldı. ECFR, bu alanlarda AB’nin notunu “A” olarak belirledi.