İşte 61. Hükümet’in Ekonomideki Hedefleri

İstatistik
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlığında hazırlanan hükümet programına göre, tek haneli rakamlara inmiş enflasyon ve faiz oranları kalıcı hale getirilecek. İşsizliği kalıcı bir şekilde azaltarak,...
EMOJİLE

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlığında hazırlanan hükümet programına göre, tek haneli rakamlara inmiş enflasyon ve faiz oranları kalıcı hale getirilecek.

İşsizliği kalıcı bir şekilde azaltarak, 2023 yılında yüzde 5 seviyesine indirme amacı güdülecek.

Hükümet, malî disiplin, enflasyonla mücadele ve istihdam esaslı büyümeye ağırlık verecek.

2015 yılı itibarıyla ihracatın 200 milyar dolara, 2023’te ise 500 milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor.Meclis’ten güvenoyu alan 61. Hükümet, ekonomi alanındaki hedeflerine ulaşmak için belirleyeceği politikalarında, malî disiplin, enflasyonla mücadele ve istihdam esaslı yüksek ve sürdürülebilir büyüme konusundaki kararlılığını sürdürecek, bu konulara ağırlık verecek.
Türkiye’nin 2011-2015 ile 2023 dönemlerinde ekonomi alanındaki hedeflerine geniş yer verilen hükümet programında ‘uluslararası bir başarı örneği’ haline gelen ekonomi politikalarının etkili bir şekilde uygulanmaya devam edileceği belirtildi. Programa göre, uzun vadeli bakış açısıyla, sorunlara çözüm üreterek büyüme potansiyelini artıracak bir çizgi izlenecek.

Sürdürülebilir bir ekonomik kalkınmanın güçlü bir demokrasi ve evrensel normlara dayalı olarak işleyen adil bir hukuk düzeniyle mümkün olacağı belirtilen programda, yargı reformu başta olmak üzere bu konularda sağlanacak ilerlemenin, önemli bir aşamaya gelmiş olan ekonomik dönüşüm sürecini sağlamlaştırmak açısından da kritik bir rol oynayacağı ifade edildi.

Programda, AK Parti iktidarı döneminde malî disiplinin, güçlü büyüme performansının ve enflasyondaki düşüşün eşzamanlı olarak gerçekleştirilebileceğinin ortaya konulduğu ve böylece geçmişte Türkiye’de hakim olan, ‘büyüme için enflasyonun gerekli olduğu’ kanaatinin kırıldığına işaret edildi.

Türkiye’nin, Orta Vadeli Program (OVP) ile maliye politikası açısından çıkış stratejisini erken aşamada ilan eden az sayıda ülke arasında yer aldığı, bu durumun, Türkiye’nin birçok ülkeden olumlu bir şekilde ayrışmasını sağladığı belirtilen programda, bundan sonraki dönemde de temel amacın, ‘istikrarlı ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak, istihdamı artırmak, fiyat istikrarını sürdürmek, mali dengeleri sağlamlaştırmak ve finansal istikrarı korumak’ olduğu ifade edildi.

2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmenin hedeflendiği hatırlatılan programda, bazı hedefler, "Tek haneli rakamlara inmiş olan enflasyon ve faiz oranları kalıcı hale getirilecek ve enflasyon oynaklığı yakından takip edilecektir, enflasyon hedeflemesi temel para politikası rejimi olmaya devam edecektir, dalgalı döviz kuru rejimi uygulaması sürdürülecektir,

Merkez Bankası, fiyat istikrarını sağlamak için, uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını bağımsız bir şekilde belirlemeye devam edecektir.” şeklinde sıralandı.

Kayıt dışılıkla mücadeleye kararlılıkla devam edileceği belirtilen programa göre, başta Güneydoğu Anadolu Projesi, Doğu Anadolu Projesi, Konya Ovası Projesi olmak üzere bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltmayı hedefleyen ekonomik ve sosyal altyapı projelerine önem verilecek.

CARİ AÇIK KONUSU DİKKATLE TAKİP EDİLİYOR

Cari açık konusunun da dikkatle takip edildiği vurgulanan programda, şunlar kaydedildi: "Türkiye’nin hızlı büyüme dönemlerinde yaşadığı yüksek cari açığın altında bazı yapısal nedenler bulunmaktadır.

 Enerjide dışa bağımlılığın yüzde 74’ler seviyesinde olduğu ülkemizde, petrol ve doğalgazın neredeyse tümü, kömürün ise beşte biri ithal edilmektedir. Bu nedenle uluslararası enerji fiyat hareketleri cari açığı doğrudan etkilemektedir. Cari açığın GSYH’ye oranı 2008 yılında yüzde 5,7 iken 2010’da yüzde 6,5 olarak gerçekleşmiştir. Enerji fiyat etkisinden arındırıldığında ise bu oranlar sırasıyla yüzde 1,8’e ve 4’e gerilemektedir.

Hızlı büyüyen ve yüksek teknolojiye dayalı sektörlerin girdi kullanımındaki dışa bağımlılığı, artışın diğer nedenidir. Cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarının payının artırılmasına ve nükleer santrallerin kullanılmasına yönelik çalışmalara devam edilecektir.”

Programda, 2023 ihracat hedefine ulaşmak için bu dönemde üretim stratejisinin ihracat odaklı bir eksene oturtulacağı, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefi doğrultusunda 2015 yılı itibarıyla 200 milyar dolar mertebelerine çıkacağı tahmin edilen ihracatın, ekonomik performansın artırılmasına önemli bir katkı sağlayacağı belirtildi.

Programda, 2012-2014 dönemini kapsayacak orta vadeli programın (OVP) önümüzdeki aylarda açıklanacağı ve programın, mevcut küresel ekonomik gelişmeler ışığında, krizin etkilerinin özellikle gelişmiş ekonomilerde bir süre daha devam edeceğini dikkate alan ihtiyatlı bir yaklaşımla hazırlanacağı kaydedildi.

Yurtdışı müteahhitlik hizmetleri tutarını, 2015 yılında 50 milyar dolara çıkararak, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülke pazarlarında lider ülke konumuna gelineceği, 2023 perspektifinde 50 milyar doları aşan bir turizm geliri hedeflendiği ifade edildi. Ayrıca işsizliğin kalıcı bir şekilde azaltılarak, 2023’te yüzde 5’e indirilmesi amaçlanıyor.

Zaman