2001’de Cumhuriyet tarihinin en ağır krizini yaşayan Türkiye’de vatandaş kemer sıkmaya alışık. Henüz krizi hissetmeseler de her an tedbir almaya hazır bekliyorlar. Bazıları şimdiden böyle bir durumda hangi kalemleri keseceklerinin hesabını yapıyor. Büyük harcamaların dışında, eğlence de ilk vazgeçilecekler listesinde.
İlker ve Bahar Özcan çifti olası krizde ilk olarak ev ve arabadan vazgeçmeye hazır. Genç çift, “Zaten biz tasarruf yapmaya alıştık. İhtiyaçları kısmaya gerek yok” diyor.
KRİZ GELİRSE EV VE ARABADAN VAZGEÇERİZ
İlker ve Bahar Özcan çifti kamuoyunda konuşulanlara bakılırsa şu anda herhangi bir olumsuzluk görüp tedbir almadıklarını belirterek, ancak açıklamalardan dolayı pek etkilenmediklerini söylüyor. Genç çift: Zaten biz tasarruflu yaşamaya alıştık, bu nedenle ekstra bir önlem alacağımızı düşünmüyoruz. Eğer böyle bir kriz zamanı yaşanırsa önce sigarayı bırakırız. Daha sonra da dışarı çıkıp eğlenme, hafta sonları Nevizade’ye gitme gibi alışkanlıklarımız bulunuyor. Kademeli olarak bunlardan vazgeçebiliriz. Krizin gündeme gelmesi gelecekle ilgili planları erteleyebilmeye yol açacaktır. Şu anda ev ve araba ile ilgili planlarımız var. Kamuoyunda konuşulduğu kadarıyla krizin gelmesi söz konusu olursa bunlardan mecbur olarak vazgeçeriz şeklinde konuşuyorlar.
TÜKETİCİ FRENE BASMAYA HAZIR
Siyasetçilerin kriz üzerine açıklamalarını yakından izleyen sokaktaki vatandaş hissetmesi durumunda ekstra harcamalarda kısıntıya gidip ev ve araba gibi hayallerini erteleyeceğini belirtiyor
Ali Babacan ve Bülent Gedikli’nin ‘Kriz kapımızda, daha az harcayın’ uyarılarıyla kafasında soru işaretleri oluşan, Zafer Çağlayan ve Nihat Ergün’ün de ‘Kimseye harcama diyemeyiz” açıklamasıyla başı iyice dönen sokaktaki vatandaşa kulak verildiğinde ‘kriz adımlarını’ kafasında belirlediği ortaya çıkıyor. Buna göre şu anda herhangi bir kriz durumu sezinlemediklerini belirten sokaktaki vatandaş, gerekli tedbirleri almak için eli tetikte bekliyor.
‘KEMER SIKMAYA ALIŞTIK’
Uzun zamandan bu yana zaten ‘kemer sıkarak yaşamaya alıştıklarını’ vurgulayan vatandaşlar, krizin kapıyı çalması durumunda öncelikle ekstra giderlerini kısarak, ev ve araba gibi büyük alışverişlerini ‘bir sonraki döneme erteleyeceklerini’ söylüyorlar. Bazıları ise krizin etkilerini beklemeden açıklamalara bakarak şimdiden önlemini almış ve ailesini gereksiz harcamalara karşı uyarma gereği hissetmiş bile…
"ZATEN KRİZLEREL YAŞAMAYA ALIŞTIK"
Maxen Altunoğlu, Türkiye’de zaten biz ekonomik krizlerle yaşamaya alıştık. Bu nedenle bakanların, siyasetçilerin ya da ekonomistlerin ne söylediğinin bizim için hiçbir önemi yok diye düşünüyorum diye söze başlıyor. Türkiye’de bir kriz ortamının olmayacağını düşündüğünü belirten Altunoğlu, Olsa bile bu durumdan insanların ya da piyasanın olumsuz olarak etkileneceğini sanmıyorum. Çünkü ortalama kazanç çok fazla olmadığı için insanların harcama kabiliyetleri sınırlı kalıyor. Bu nedenle yaklaşıldığı söylenen bir krizin çok da kötü sonuçları olmayacaktır. Ancak biz ne olursa olsun kemer sıkmaya devam edeceğiz diyor.
"BABAM SÖYLEDİ, KEMER SIKACAĞIZ"
Bir alışveriş merkezinde parfüm satan Merve Toplu, şimdiye kadar kazancının büyük bölümünü giyim ve kozmetik gibi kalemlere harcadığını belirterek, Ancak eskisine göre artık durum biraz değişti ifadesini kullanıyor. Bekâr olduğunu ifade eden Toplu, Ancak babam gazetelerden gördüğü kadarıyla aileyi toplayıp, bundan sonra harcamalarımıza dikkat etmemiz gerektiğini, ekonomik krizin tekrar gündeme geldiğini söyledi. Bu nedenle ailece gereksiz harcamaları kesip kemer sıkma gayreti içerisine girdik dedi. Babasının sözünü dikkate alacağını belirten Toplu, gelecekte kriz olsa da olmasa da parasını zorunlu durumlarda harcamayarak bir kenarda tutacağını söylüyor. Toplu, Hayallerimde ev almak vardı. Ama eğer bir kriz ortamı oluşursa bunu mecburen erteleyip, paramı biriktireceğim diyor.
"KRİZİ DAHA HİSSETMEDİM AMA TETİKTE BEKLİYORUM"
Bir pastanede çalıştığını ifade eden Arif Boztürkmen, televizyon ve gazetelerde ekonomik krizin tekrar geri geleceği şeklindeki yorumları okuduğunuz ancak şu anda etkilerini hissetmediği için harcamalarında herhangi bir kesintiye gitmediğini söylüyor. ‘Ekonomik krizin vatandaşların kapısını çalacağını’ duyduğunu, bununla birlikte harcamalarını kısmak için tetikte beklediğini anlatan Boztürkmen, Mesela özellikle hafta sonları Taksim’e bir bara gidip, kız arkadaşımla dolaşmaya çıkma gibi faaliyetlerim bulunuyor. Herhangi bir kriz ortamına girersek bara gitmeyi benim için lüks olacağı için bırakabilirim diye konuşuyor.
"TÜRK İNSANI GİTTİKÇE İNGİLİZLERE BENZİYOR"
İngiltere’deki Londra Sofra restoranında çalışan Ömür Canzor, ablasının düğünü için 4 günlüğüne Türkiye’ye geldiğini söylüyor. Türkiye’deki gazete ve televizyonlardan kemer sıkmayla ilgili haberleri okurken aklına İngiltere’nin geldiğini ifade eden Canzor, İngilizler uzun zamandan beri ekstra harcamalarını keserek, giyim ve elektronik gibi harcamalarını yapmak için özellikle indirim dönemlerini bekliyorlar. Burada geçirdiğim zaman zarfında akrabalarımdan gördüğüm kadarıyla Türkiye’de de kemer sıkma alışkanlıkları geri dönmeye başlamış diye konuşuyor.