Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Temsilcisi Hüseyin Samei, Türkiye ile IMF arasındaki görüşmelerin hala yoğun bir şekilde devam ettiğini bildirdi.
Samei, Hesap Uzmanları Kurulu’nun 64. kuruluş yıl dönümü nedeniyle düzenlenen ”Küresel Kriz Ortamında Para ve Maliye Politikalarında Uyum Sorunu” konulu panelde, ”Türkiye ile IMF arasındaki görüşmelerin ne aşamada olduğuna” ilişkin soruları yanıtladı.
Samei, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek‘in bu yıl veya orta vadede geçerli olacak politikalar konusunda söylediklerinin, kendisinin anlattıklarıyla aynı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
”Kısa dönemde mali bozulma olacak bununu biliyoruz. Ama bir miktar ayarlama gerekiyor ki bu meydana gelecek bozulmanın bir kısmını en azından telafi edebilelim. 2009 yılı sonu itibariyle mali politika çok daha gevşek olacak. Çünkü burada prensipler aslında benzer. Zannedersem yetkililer de IMF ile zaten prensiplerde anlaşmış durumda. Burada asıl sorulması gereken soru ne kadar ayarlama, uyarlama yapılacağı ve uygun olan reformlar nelerdir. Reformlar gerçekten çok önemli, burada da tartıştık. Bu reformlar aslında önceden bir düzenleme ya da ayarlama ihtiyacını azaltıyor. Sanırım zaten hepimiz prensiplerde mutabıkız ama burada asıl mesele oturup tartışmalar yapmak, karşılıklı olarak kabul edilebilir kararlara ulaşabilmek.”
”BEKLEYELİM GÖRELİM”
IMF için aslında ihtiyaç duyduğunda bir ülkeye yardım edebilmenin çok önemli olduğunu ifade eden Samei, ekonomik politika yapıcılarının, Türkiye’deki politika yapıcılarının da bir programın olumlu katkılarını bildiklerini düşündüğünü belirterek, ”Asıl mesele bütün konularda uzlaşmaya anlaşmaya varmak. Ancak şunu söyleyebilirim, hala Türkiye IMF görüşmeleri yoğun bir şekilde devam ediyor. Bilmiyorum her hangi bir erteleme ve bir gecikme olacak mı? Sizden sakalayacak bir şeyim yok. Ben her iki tarafın da ciddi bir şekilde görüşmeleri sürdürdüğünü biliyorum. Bekleyelim görelim, nasıl olacak görüşmeler” diye konuştu.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Temsilcisi Hüseyin Samei, küresel kriz ortamında Türkiye’nin tedbir alırken yanlış seçimlerden kaçınması gerektiğini vurgulayarak, bu kapsamda gelecekte veya hemen ortaya çıkacak maliyetleri kontrol altına almak gerektiğini de belirtti.