Kriz En Çok Gençleri Vurdu

Finans
Taraf gazetesi yazarı Süleyman Yaşar, Türkiye’deki genç işsizler sorununu ele alan bir yazı yazdı. İşte çarpıcı tespitlerin yer aldığı o yazı… Bu kriz gençleri vurdu Amerikan ekonomisinde...
EMOJİLE

Taraf gazetesi yazarı Süleyman Yaşar, Türkiye’deki genç işsizler sorununu ele alan bir yazı yazdı. İşte çarpıcı tespitlerin yer aldığı o yazı…

Bu kriz gençleri vurdu

Amerikan ekonomisinde hafta sonunda açıklanan veriler, kriz nedeniyle yaşanan istihdam kayıplarında bir azalma olduğunu gösterdi. Büyük mağazalar ve restoranlar eleman almaya başladı.

İstihdam hacmi her ay ortalama 73 bin daralırken, geçen ay Amerika’da sadece yedi bin kişi işini kaybetti. Bu gelişmeler, Amerikan ekonomisindeki olumlu gidişi bize gösteriyor.

Bu sevindirici sinyallerin bir nedeni de, bütün dünya krizlerinin ardından yaşanmış olan 18 aylık durgunluk süresinin artık doluyor olması. Bundan sonra eğer olaylar daha önce yaşanan krizlerdeki gibi gelişirse, Amerikan ekonomisi toparlanmaya başlayacak. Krizlerin ardından gelen 18 aylık durgunluk dönemi, bu küresel kriz için 2009’un haziran ayında doluyor. Anlayacağınız bu ay, dünya ekonomik durgunluğunun son ayı!

Amerikan ekonomisinde konut sektöründe ortaya çıkan ve bütün ülkelere yayılan ve artık yıkıcı etkisi hafiflemeye başlayan bu mali krizin bir önemli özelliği daha var. Bu kriz gençleri vurdu! Bu krizde gençler işlerini kaybetti!

ABD’de, çalışan 20 yaşın altındaki her beş gençten biri işini kaybetti ve Amerika’da işsizlik oranı 1983 yılından beri ilk defa yüzde 9,4’e yükseldi. Bu hızlı işsizlik artışından en çok erkekler nasibini aldı. Kadınlara göre erkekler yüzde 2,5 oranında daha fazla iş kaybettiler.

Bunun nedeni, inşaat, finans, otomotiv, metal ve makine sanayilerinde yaşanan daralmaya bağlanıyor. Bu sektörlerde genellikle genç erkek işçi çalıştırıldığı için, kadınlara oranla erkeklerin iş kayıpları daha fazla oldu. General Motors ve Chrysler’in içinde bulunduğu kriz nedeniyle ABD’de genç erkek işsiz sayısının yaz aylarında daha da artması bekleniyor.

Türkiye’deki işsizliğe gelince… Türkiye finans sektöründe bir kriz yaşamamasına rağmen, dünya mali krizinin dış talebi daraltması, Türkiye’nin ihracatını azalttı. Türkiye’de imalat sanayii daha çok ihracata dayalı üretim yaptığından, ihracatın azalması, imalat sanayiinde istihdam kayıplarına neden oldu. Türkiye’de de imalat sanayiinde çalışan genç erkek işçiler işlerini kaybettiler!

Dolayısıyla genç işsizlerin oranı adeta patladı. Genç işsizlerin genel istihdam içindeki oranı, 2009 şubat ayında genel işsizlik oranı olan yüzde 16,1’in de çok üzerine çıkarak yüzde 28,6’ya yükseldi. Geçen yılın aynı döneminde genç işsizlik oranı yüzde 21,5 civarındaydı.

Bu kriz köy şehir demeden bütün gençleri ezdi geçti. Şehirlerde de, kırda da genç işsizlerin oranı hızla çoğaldı. Türkiye’de şehirlerde genç işsizlik 2008 yılının şubat ayında yüzde 22,8’di. 2009 yılının şubatında bu oran yüzde 30,1’e fırladı. Kırsal kesimdeki artış da 6,8 puan oldu ve 2009 şubatının kırdaki genç işsizler oranı yüzde 24,9’a yükseldi.

Aslında bu küresel krizde Türkiye’de de Amerika’dakine benzer bazı işsizlik durumları yaşandı. ABD’de olduğu gibi Türkiye’de de genç erkeklerin işlerini kaybetmesi, kadınların işgücüne katılma oranını arttırdı. İşlerini kaybeden kocalarının yerine bu kez kadınlar iş talebinde bulundular. Kadınların iş gücüne katılma talebi, ciddi bir geçim sorununun yaşandığını ortaya koydu.

Peki, artan genç işsizlerin sorunu nasıl çözülecek?

Hükümet bu kritik sorunu çözmek için, açıkladığı yeni teşvik paketini bir an önce hayata geçirmeli. Kamu hizmetlerinde çalıştırılacak 120 bin kişi hemen işe başlatılmalı. Meslek edindirilecek 200 bin kişi acilen eğitime alınmalı ve ücretleri ödenmeli. Özel sektörde paralı staj gecikmeden uygulamaya konmalı.

Güney Kore bizdekine benzer tedbirleri bu yılbaşında aldı ve çoktan yürürlüğe koydu. Böylece ekonomisindeki daralmayı önledi. Hatta Güney Kore ekonomisi yılın ilk üç ayında büyüdü.

Bizde ise bazıları, liberalizmle ilgili ezberlediklerinden vazgeçemediklerinden, bu önlemlerin liberalizmle çatışacağı yanılgısına düştüler. Dünyanın diğer serbest piyasa ekonomisindekine benzer önlemlerle bu ülkede işsizlikle mücadele edilmesine tuhaf itirazlarda bulundular.

Üstelik böyle bir kriz ortamında, bazı baskı grupları hâlâ kamu maliyesindeki dengeden söz ettiği için hükümet istihdamı arttıracak maliye politikası tedbirlerini almakta iyice tereddüt etti.

Neticede, hem hükümetin yavaşlığından hem de muhalefetin kısırlığından ötürü bizde işsizlikle mücadelede çok geç kalındı.

Oysa Türkiye’nin en yakıcı ve en tehlikeli sorunu gençlerin işsizliğidir. Bunu kimse gözden kaçırmamalı ve gündemi değiştirmemelidir. Ekonomideki işsizlik sorunu çözüm yoluna girmeden siyasi sorunların çözümü de mümkün olmaz. Bu unutulmamalıdır.

Taraf