Kredi borcu olanlar faizden etkilenecek mi?

Finans
Merkez Bankası’nın dün gece gittiği faiz artırımının yankıları sürüyor. Merkez Bankası, aldığı kararla 1 haftalık repo faizini yüzde 4.5’ten yüzde 10’a, gecelik borçlanma faizlerini ...
EMOJİLE

Merkez Bankası’nın dün gece gittiği faiz artırımının yankıları sürüyor. Merkez Bankası, aldığı kararla 1 haftalık repo faizini yüzde 4.5’ten yüzde 10’a, gecelik borçlanma faizlerini de yüzde 7,75’ten yüzde 12’lere çıkardı. Peki faizlerdeki bu artış ne anlama geliyor? Vatandaş bundan nasıl etkilenecek? Bu faiz artırımının kredi ve mevduat faizlerine de aynı oranda etkileyip etkilemeyeceği merak konusu oldu.

Tasarruf eğilimi artacak!

TRTTÜRK’te yer alan habere göre Ekonomist Giray Şahin’in verdiği bilgiye göre yükselen faizler vatandaşın tüketim eğilimini azaltıp, tasarruf eğilimini artıracak. Şahin, faizlerin ekonomiye ve kredi borcu olan vatandaşlara etkisini şu şekilde anlattı:

Merkez Bankası fiyat istikrarı hedefinin yanında, finansal istikrar hedefini de destekleyecek para politikası araç bileşimi uygulama çabasında. Dün gece açıklanan PPK kararına göre faiz koridorunu yüzde 8 – 12 aralığında, yüzde 4,5 olan politika faizini de yüzde 10’a yükseltti.

Yükselen faiz vatandaşların marjinal tüketim eğilimini azaltıp, marjinal tasarruf eğiliminin artmasına sebep olacaktır. BDDK’nın daha önce kredilere ve kredi kartlarına ilişkin yapmış olduğu düzenleme ile paralellik gösteren bir durum bu…

Ekonomiye etkileri neler olacak?

Merkez Bankası’nın açıklamış olduğu sert faiz artırım kararı, Türkiye’nin 2014’e ilişkin büyüme beklentilerini düşürecektir. Döviz kurlarındaki aşırı oynaklığın bir nebze önüne geçilmiş olsa da Yurt Dışı piyasa etkilerinin yansıması sonucu bu faiz kararı kısa vadede beklenen sertlikte kurlarda düşüşe sebep olmayabilir.

Büyüme beklentilerine paralel olarak istihdamın da negatif etkilenmesi söz konusu olacaktır.

Döviz kurları beklentileri de etkileyecek

Sektörler itibariyle ithalata gereksinim duyan üretici ve/veya ihracatçı için döviz kurlarındaki belirsizlikler sebebiyle pozisyon alma, planlama yapma olanağı riskli hale gelecektir. Müdahalenin sert olması sebebiyle ortadan kaldırmak istediğiniz “aşırı oynak kurların” tedirginliği yerine “acaba bu bir kriz senaryosunun bir sonucu olarak önceden alınmış bir tedbir mi?”  sorularının sorulmasına sebep olacağından ekonominin en önemli çarpanı olan “beklentilerin” istenenin dışında oluşmasına sebep olacaktır.

Krediler nasıl etkilenecek?

Kredi faizlerinin artması nedeniyle de banka müşterileri borç ödemekte zorlanacaktır. Vatandaşımız bankalardan kredi talep ettiğinde ödemek zorunda olacağı faiz artacak bu da tüketimi, satın alma isteğini negatif yönde etkileyecektir.

Borsaya yatırım yapan veya yapma niyeti olan yatırımcı yükselen faizler sebebiyle bu yatırım seçeneğini getirisi garanti olan faizden yana kullanacaktır. 

Kredi borcu olanlara yük binecek mi?

Hane halkı borçları Türk Lirası cinsinden olduğu için böyle bir risk asla söz konusu değil. Vatandaşlarımız rahat olsun. Türkiye Ekonomisi güçlü yapısını devam ettiriyor ve bu noktada uluslararası kuruluşlarda dahil olmak üzere herkes yine güvenilir,  istikrarlı ve yatırım yapılabilir piyasalardan biri olarak Türkiye’yi görüyor… 

Kurlar belli bir seviyede kalabilir

Faiz arttırımı sebebiyle gelişmekte olan ülkelerden çıkışın gözlendiği bir süreçte Türkiye bunun tam tersi yurtdışından döviz çekecek bu nedenle kurları belli bir seviyede tutacaktır. Cari açığın finansmanına sağlayacağı destekle de, düşeceğine ilişkin beklentilerle de doğru orantılı olarak cari açık problemler listesinden bir süre için çıkacak gibi gözüküyor.