Hollanda’dan ne alıyoruz, onlara ne satıyoruz?

Finans
Yaşanan skandallarla birlikte gündeme oturan Türkiye-Hollanda arasındaki dış ticaret hacmi 20016 sonu itibariyle 6.6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ekonomi Bakanlığı’nın resmi internet sitesin...
EMOJİLE

Yaşanan skandallarla birlikte gündeme oturan Türkiye-Hollanda arasındaki dış ticaret hacmi 20016 sonu itibariyle 6.6 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Ekonomi Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yer alan verilere göre Türkiye Hollanda’ya yaklaşık 3.6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirirken, yapılan ithalat ise 3 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Türkiye’nin ihracatının en büyük bölümünü ‘Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar’, ithalattaki en büyük kalemini ise demir/çelik döküntü ve hurdaları oluşturuyor.

Yeniakit’in haberine göre Türklerle Hollandalılar arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geçmişi 400 yıl öncesine, Osmanlı İmparatorluğu’nun daveti üzerine 1612 yılında ilk Hollanda elçisi’nin İstanbul’a gelmesine kadar uzanıyor. 17’nci yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu Hollanda’ya yün ve pamuk ihraç etmeye başlarken, Hollanda da buna karşılık İstanbul ve İzmir’e pamuklu ve yünlü kumaş satmıştı. 19’uncu yüzyılda ise Hollanda’ya ihraç ettiğimiz en önemli ürün tütün oldu.

Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye ile Hollanda arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin güçlendirilmesi için 1934’te Türk-Hollanda Derneği kuruldu. Türkiye ile Hollanda arasındaki ticari ilişkiler, Türkiye ekonomisinin 1980’li yılların başında dışa açılmasından sonra gelişme gösterdi. 1996 yılında AB ile Türkiye arasında imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması ile birlikte diğer Avrupa ülkeleriyle olduğu gibi, Türkiye ile Hollanda arasındaki sanayi ürünleri ticaretinde uygulanan gümrük vergileri kaldırıldı ve bu durum iki ülke arasındaki ticaretin artmasını sağladı.

Türkiye ile Hollanda arasındaki ticaret hacmi son yıllarda genel olarak artış trendinde bulunuyor. 2002 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 2,4 milyon dolar iken 2011 yılında 3 katına çıkarak rekor kırdı ve 7,2 milyar dolara kadar yükseldi.

2011’den bu yana ise ticaret hacminde ve dış ticaret dengesinde genelde dalgalı bir seyrin hakim olduğu görülüyor. 2003 ve 2009 yılları arasında ikili ticaret ülkemiz lehine iken 2009 yılından sonra 2013 yılına kadar aleyhimize döndü. 2013 yılında ise ihracatın artması ve ithalatın azalması ile birlikte Türkiye Hollanda’ya karşı 177 milyon dolarlık bir dış ticaret fazlası verdi.

2014 yılında Türkiye Hollanda’ya karşı tekrar dış ticaret açığı verirken, 2015 ve 2016 yıllarında ise iki ülke arasındaki dış ticarette Türkiye lehine dış ticaret fazlası gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin Hollanda’ya ihracatı, ithalatını 575 milyon dolar geçti ve şimdiye kadarki en yüksek seviyesine ulaştı.

İki ülke arasındaki ihracat ve ithalata konu ürünlere bakıldığında Türkiye’den yapılan ihracatta otomotiv ve tekstil ürünleri başı çekerken, ithalat da ise demir çelik ve kimyevi ürünler üst sıralarda bulunuyor.

Türkiye’den Hollanda’ya giden ürünlere bakıldığı zaman ilk sırada yüzde 9.7 pay ve 346.6 milyon dolarla ‘Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar’ bulunuyor. Onu yüzde 5.7 pay ve 211.9 milyon dolarla “Otomobil, steyşın vagonlar, yarış arabaları”, yüzde 4 pay ve 142.4 milyon dolarla “Tişört, fanila, diğer iç giyim eşyası (örme)”, yüzde 3.7 ve 132.5 milyon dolarla “Petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlar”, yüzde 3.3 pay ve 119 milyon dolarla “Kadın/kız çocuk için takım, takım elbise, ceket vs.” ihracatı takip etti.

“Balık filetoları ve diğer balık etleri” ihracatı 96.6 milyon dolarla altıncı sırada yer alırken, “Erkek/erkek çocuk için takım, takım elbise, ceket” 94.4 milyon dolarla yedinci, “Yatak çarşafı, masa örtüleri, tuvalet, mutfak bezleri” 88.1 milyon dolarla sekizinci, dikiş ipliği hariç sentetik lif ipliği 78.7 milyon dolarla dokuz ve “Kazak, süveter, hırka, yelek vb. eşya (örme)” ihracatı da 69.1 milyon dolarla 10’uncu sırada yer aldı.

Türkiye’nin ithalat kalemlerine bakıldığında ise ilk sırada yüzde 18 pay ve 544.4 milyon dolarla “Demir/çelik döküntü ve hurdaları, bunların külçeleri” bulunuyor.

Onu yüzde 5.6 pay ve 168.2 milyon dolarla “Poliasetaller, diğer polieterler, epoksit-alkid reçineler”, yüzde 5.1 payla ve 152.4 milyon dolarla “Petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlar”, yüzde 4.5 pay ve 134.9 milyon dolarla traktör ithalatı ve yüzde 3.1 pay ve 93.7 milyon dolarla “Tarifenin başka yerinde yer almayan gıda müstahzarları” takip ediyor.