Gündelikçi sigortası için son gün

Finans
Gündelikçiler ve gündelikçi çalıştıranlar için 1 Nisan’dan itibaren yeni bir dönem başlıyor. Haftada bir gün, hatta bir saat bile gündelikçi çalıştıranlar artık SGK’ya bildirimde bulunmak zorunda...
EMOJİLE

Gündelikçiler ve gündelikçi çalıştıranlar için 1 Nisan’dan itibaren yeni bir dönem başlıyor. Haftada bir gün, hatta bir saat bile gündelikçi çalıştıranlar artık SGK’ya bildirimde bulunmak zorunda. Gündelikçiyi sigortalatmayan ev sahibine beş asgari ücret, sigorta yaptırılmayan her ay için ise iki asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacak. 

Ay içerisinde 10 gün ve üzerinde çalıştırılan gündelikçiler için SGK’ya sadece bir defalık tek bir bildirim yapılacak. SGK, ev sahibinin bildirdiği kazanç üzerinden bu kişiler için yüzde 32.5 oranında prim hesaplayacak. Hesaplanan prim, bildirim yapan kişinin SGK’ya bildirdiği banka hesabından düşülecek ve sigortalılık işlemleri tamamlanacak. Ayda 10 günden az çalışan gündelikçiler ise 5510’a atılacak SMS ile sigortalanacaklar. Bu durumda çalışana ödenen ücretin sadece yüzde 2 oranında primi alınacak.

Uygulama sayıları 1 milyon civarında olduğu tahmin edilen ev işçilerini yakından ilgilendiriyor. Al Jazeera Türk, evde çalışan işçi kadınlarla konuştu, yasadan beklentilerini sordu.

Ev işçileri umutsuz

Ev İşçileri Dayanışma Sendikası (EVİD-SEN) Başkanı Gülhan Benli, uygulamanın çalışanlar için umut verici olmadığını savunuyor. Uygulamanın gündelikçilerin yaptığı işleri İş Kanunu kapsamına almadığını, gündelikçilerin Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) faydalandırılmadığını hatırlatan Benli şöyle diyor:

“Gündelikçiler için sadece, meslek hastalığı ve iş kazası uygulaması geliyor. Ama rahatsızlandığında sağlık haklarından faydalanamayacak, ücretsiz tedavi göremeyecek, emekli olamayacaklar. Gündelikçiler işçi olarak görülmüyor, geçici sigortalı oluyorlar. Bu yasa, ev işçilerinin geleceğiyle ilgili varolan güvencesizliğini resmileştiren bir uygulama. Bir artısı yok. Çalışanların geleceğini garanti altına alınmayan bir uygulama.”  

Ev işçilerinin bir aylık çalışmasıyla ancak işveren tarafından sigortasının yatırılabileceğini belirten Benli, işçinin 10 günden az çalıştığı durumlarda kendi sigortasını kendisinin yatırabileceğiyle ilgili şunları söylüyor: 

“Gündelikçiler zaten düşük ücretlerle çalışıyor. Aldığı ücretle, çocuklarına mı baksın, ev mi geçindirsin? Kazancı pek yok ki kendi sigortasını yatırabilsin. İki gün ev temizliğine gidiyorsa iki gün gitmiyor. Bu boşluğu nasıl doldurabilsin ki?”

‘Ev işçileri yasasına ihtiyaç var’

1 Nisan’da uygulamaya geçecek olan bu yasanın, Borçlar Kanunu kapsamında değerlendirildiğini söyleyen, kendisi de ev işçisi olan Benli, “Bizim durumuzla ilgili iyi bir uygulama olacaksa niye karşı çıkalım ki? Ama bu sorunlarımızı gidermiyor” diyor. 

Gülhan Benli, gündelikçiler ile aylık çalışan ev işçilerinin, can, iş güvenliği, sosyal ve sağlık güvencesi ile çalışma standarlarını da kapsayan bir yasanın acilen hayata geçirilmesi gerektiğini belirtiyor:

“Bunu da asıl özneleri olan bizlerle konuşarak, tartışarak yapmalılar. Bir işçi sabah temizliğe gittiğinde akşam saati belirlenmelidir. Temizlikçi sadece temizlik, hasta bakıcısı, çocuk bakıcısı sadece kendi işini yapmalı. Ama her türlü iş yaptırılıyor. Bu tanımın yapılması gerekiyor. Çalışan SGK’lı olmalıdır. Bizim iş çok yıpratıcı bir iştir. Bu yüzden erken emeklilik hakkımız da olmalı. erken emekli olabilmelidir. Haftasonu, resmi tatiller, mesai saatleri konusu da var. Tüm bunlar yasayla belirlenmelidir. Yürürlüğe girecek uygulamada bunların hiçbiri yok. Ev İşçileri Yasası’na ihtiyaç var. Türkiye ILO’nın ev işçileri sözleşmesini kabul etmelidir.” 

EVİD-SEN Başkanı’na göre yasanın mevcut haliyle uygulaması mümkün değil. Aylık çalışanlar için zaten sigorta zorunluluğu bulunduğunu ama kimsenin bunu uygulamadığını hatırlatıyor:

“Gündelik işçilerin sigortasının yatırılıp yatırılmadığını nasıl denetleyecekler. Çok zor. Bunun olması için de, işverenlerin de teşvik edilmesi ve denetimlerin de artması gerekiyor. Birçok evde emniyet kemeri yok. Cam silen arkadaşlarımız düşüp yaralanabiliyor, hayatını kaybedebiliyor. Emniyet kemeri bulundurma zorunlu hale getirilmelidir. Temizlik malzemeleri kötü. Kalitesiz temizlik malzemelerinden dolayı meslektaşlarımız hastalanıyor. Ayrıca işverenlerin hakaretlerine de çok defa maruz kalabiliyoruz” 

7 yıldır sigortasız çalışıyor

Aljazeera’nin haberine göre aylık çalışanlar için aslında sigortalı olma zorunluluğu yıllar önce hayata geçti. Buna rağmen evlerde çalışan birçok kadın halen sigortasız.

Demet Aksoy 47 yaşında. Sarıyer’de bir evde çocuk bakıcılığı yapıyor. Aylıkçı ve yatılı kalıyor. Ayda 2 bin 300 TL maaş alıyor ancak halen sigortası yok. Yasadan umudu kendisine artık sigorta yapılması.

Nevşehir’in Kayaaltı Köyü’nden işsizlikten dolayı yedi yıl önce İstanbul’a gelen Aksoy, geldiği günden beri evlerde çalışıyor. İlk yıllarda çalıştığı evin her türlü işini kendisine yaptırıldığını anlatan Aksoy, son yıllarda sadece çocuk bakıcılığı yaptığını belirtiyor. Yedi yıldır çalışmasına rağmen sigortasının bir gün dahi yatırılmadığını belirten Demet Aksoy “İşverenlerimiz sigortalı, hatta özel sigortaları bile var. Kendi hayatlarını güvenceye almışlar ama biz çalışanlar bundan faydalanamıyoruz. Gelecek güvencemiz yok. Emekli olamıyoruz” diyor. 

Aksoy da şimdi diğer tüm çalışanlar gibi 1 Nisan tarihini bekliyor. İşverenin kendisini sigortalı yapacağına söz verdiğini söyleyen ev işçisi kadın, “Bekleyeceğim. Hiç sigortam olmadı. Yapsalar bu ilk olacak.” ifadelerini kullanıyor. 

1 Nisan tarihini bekleyen bir diğer ev işçisi Hülya Kaplan. 40 yaşında. İki çocuğu varken, 11 yıl önce eşinden ayrıldı. Çocukların velayeti babada kaldı. Mart 2014’te bir oğlunu kas hastalığından kaybeden Kaplan, “Hiçbir gelirim yoktu, mahkeme çocukları babasına verdi” diyor.

Eşinden boşandıktan sonra Mersin’den İstanbul’a gelen Hülya Kaplan, o günden beri evlerde çalışıyor. Yarından sonra sigortalı olması zorunlu hale gelecek olan ev işçisi Kaplan “11 yıldır çalışıyorum kimse sigortamı yapmadı. Şimdi mecburiyetten yapacaklar. Sigortalı olursam, nafakam kesilecek. Bu konuda bir düzenleme yapabilirlerdi. Benim gibi binlerce kadın var. Bir hak veriyorlar ama diğer bir hakkımızı elimizden alıyorlar” diyor.