Visa Europe Türkiye‘nin gerçekleştirdiği genç nesil araştırmasına göre, gençlerin yüzde 82’si birikim yapamıyor ve 86’sı gelecekte ev, araba, arsa gibi büyük bir yatırım için birikim planlamıyor.
Visa Europe‘un bilinçli tüketici kavramının geliştirilmesi amacıyla düzenlediği ”3.Tüketicinin Finansal Bilincinin Geliştirilmesi Konferansı”nın açılışında konuşan Visa Europe Türkiye Ülke Direktörü Nur Öztin Kurak, finansal bilincin önemini ve elektronik ödemelerin ekonomideki yerini vurguladı.
Tüketicilerin nakit dünyasında veya bankacılık sistemi dışında herhangi bir şekilde işlem yaptıklarında hem kendilerinin hem de toplumun kayıplar yaşadığını ifade eden Kurak, yaptıkları araştırmalarda tüketicilerin çağdaş ödeme araçlarını nerelerde ve nasıl kullanabilecekleri konusunda yeterli bilgiye sahip olmadan hareket ettiklerinin görüldüğünü söyledi.
Elektronik ödemelerin büyüme ve istihdama katkısı olduğunu, maliyetlerde tasarrufu sağladığını ve sermaye birikimine teşvik ettiğini belirten Kurak, elektronik ödemelerin toplam işlemlerden aldığı paydaki her yüzde 10’luk artışın GSMH‘de yüzde 0,5’lik ilave artışı, mevduatlardaki yüzde 10’luk artışın da GSYİH’de yüzde 1’lik büyümeyi beraberinde getirdiğini kaydetti.
Nur Öztin Kurak, elektronik ödemelerin kişilerin bankacılık sistemine girişi kolaylaştırdığını, fonların sistem içinde kalmasını sağladığını vurgulayarak, dünya nüfusunun yüzde 70 civarındaki kesiminin bankacılıkla tanışmadığı gözönüne alındığında bunun söz konusu kesimleri sistem içine çekmeye yardımcı olacağını ifade etti.
GENÇLERİN YÜZDE 56’SINDA BİR BANKA KARTI BULUNUYOR
Visa Europe’un 15-30 yaş arası gençler arasında gerçekleştirdiği araştırma hakkında bilgi veren Kurak, araştırma sonuçlarına göre gençlerin yüzde 82’sinin birikim yapmadığını, yüzde 86’sının gelecekte ev, araba, arsa gibi büyük bir yatırım için birikim yapmayı planlamadığını bildirdi.
İnsanların genellikle çok para olduğunda tasarruf yapmayı düşündüğüne işaret eden Kurak, ”Bütçe yapmak, aslında az ya da çok olan paranın yönetimidir. Finansal bilinç, eldeki sınırlı kaynağın maksimum şekilde en iyi şekilde değerlendirilmesiyle başlıyor” dedi.
Gençlerin finansal bir karar alırken ya ailelerine danıştıklarını ya da kendi kendine karar vermeye çalıştıklarını anlatan Kurak, gelir ve istihdam rakamlarına bakıldığında gençler arasında özellikle daha az gelişmiş bölgelerde finansal fırsatlar ve bilgi kaynaklarından faydalanma konusunda sıkıntı yaşandığına dikkati çekti.
Araştırma sonucuna göre, banka kartı dendiğinde gençlerin sadece yüzde 6’sının aklına alışveriş geldiğini, yüzde 60’tan fazlasının ise banka kartını nakit para ile ilişkilendirdiğini belirten Kurak, gençlerin yüzde 56’sında bir, yüzde 26’sında iki, yüzde 17’sinde üç adet banka kartı bulunduğunu kaydetti.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Uluslararası Bankacılık ve Finans Program Anabilim Dalı Başkanı ve Koordinatörü Prof. Dr. Kerem Alkin de ”Türkiye’de ekonomi normalleştiğinde kredi kartını taksitlendirme olayından çıkmamız gerekiyor. Türkiye, bu kadar çok sayıda kredi kartına taksitle yoluna devam edemez. Gençlerde limitli olarak kredi kartını kullanımını özendirmeliyiz” dedi.