Faizsiz Bankacılık Ne Satar?

Finans
Bugün gazetesinden Ali Atıf BİR yazdı… Faizsiz bankacılık ne satar? Bugün ilginç bir konudan söz edeceğim… Belki birileri kızacak ama kızsınlar ben kızılmasına da, daha sonra  üzerim...
EMOJİLE

Bugün gazetesinden Ali Atıf BİR yazdı…

Faizsiz bankacılık ne satar?
Bugün ilginç bir konudan söz edeceğim…
Belki birileri kızacak ama kızsınlar ben kızılmasına da, daha sonra  üzerimden kaynar sular dökülmesine de alışığım. Derim her gün biraz daha kalınlaşıyor, doğruları yazmaya, cehaletle mücadeleye devam…
Pazartesi-Salı gazetelerde Bank Asya’nın "Birinci Lig Ödülleri" başlıklı reklamı vardı. Bank Asya’nın 1’nci lig sponsorluğu ve sponsorluğun iletişimi ile çok iyi işler  başardığını daha önce Türkish Time dergisinde yazdığım bir yazıda söz etmiştim.
Sponsorluk, doğru iletişimi yapılırsa bir markanın algılanan imajına çok olumlu katkılar yapabiliyor. Özellikle takım sponsorluklarının, eğer takım başarılı olursa, algılanan kaliteye etkisi kanıtlanmış durumda.
"Lig title" sponsorluğunun algılanan kaliteye etkisi henüz kanıtlanmamışsa da Banka Asya’nın yaptığı sponsorluğun, yaptığı iletişimle de hakkını vererek algılanan kalitesini değiştirdiğini varsayabiliriz.
Bu kısa girişten sonra can alıcı soruya girelim… Bank Asya ne satıyor? Faizsiz bankacılık… (Yumuşatılmış yeni adıyla katılımcı bankacılık).
Dini nedenlerle faiz istemeyen birinin namaz kılma, içki içmeme ve de kadınsa türbanlı, kadın değilse eşinin türbanlı olma olasılığını söyler misiniz?
Ben söyleyeyim çok yüksek! Çünkü faizsiz kazanç bir dini  yaşam felsefesinin uzantısı…
Şimdi  diğer can alıcı soruya geçiyorum. Laik düzenden yana merkezde olduğunu söyleyen medya (gazete ve televizyonlar) niye Bank Asya ya da diğer faizsiz bankacılık reklamlarını  kabul edip onaylamadığı bir yaşam biçimine destek veriyor o zaman?
Hem medyanda İslami yaşam biçimi ve onun her türlü sembolüne savaş açacaksın (Bkz. Laik Atak Nöbeti başlıklı yazım) sonra para tatlı gelecek kalkıp İslami yaşam felsefesinin ürünü faizsiz bankacılık reklamlarını kabul edeceksin…
Sizce burada bir tutarsızlık yok mu? Var… Ancak tutarsızlık faizsiz bankacılık reklamlarını kabul  etmekten kaynaklanmıyor.
İslami yaşam felsefesinin her türlü sembolüne "çağdaş yaşam" argümanıyla karşı çıkmaktan kaynaklanıyor. Bu karşı çıkışın ne kadar saçma olduğu da faizsiz bankacılık reklamlarıyla tescilleniyor.
Ortalarda dolaşmayan, hatta katılımcı bankacılık tanımlamasıyla Laik Atak nöbetine neden olma etkisi azaltılan Faizsiz bankacılığın bir sistem olarak rahatsız etmediği, ortalarda  görünen türbanın sakalın, bıyığın rahatsızlık vermesi ise sorunun "estetik" birtakım kaygılardan kaynaklandığını kanıtı değil mi?

Dalaksız yazarlara malzeme olmak
Biliyorum "Niye içki reklamları almayanları yazmıyorsun?" diyeceksiniz… Yoo yazıyorum. Ancak bu yazımdaki düşünce boyutu düşünüldüğünde, söylenenle yapılan tutarlı olduğu için içki reklamı almayanları eleştirmek yersiz.
Konuyu daha geniş ve özgürlükler ve demokrasi çerçevesinde bakarsak içki reklamları almamaya yönelik "reklam yayın ilkesi" de çöküyor.
İslami yaşam felsefesinin, eğer birlikte yaşamdan söz ediyorsak, içkiyle olan ilişkisini gözden geçirmesi gerektiği ortada…
Eğer amacınız "misyonerlik" değilse bireysel değerleri, aile değerleri ve firma değerlerini birbirine karıştırmamak şart!
Hem liberal dünyada iş yapacağız, hem serbest piyasanın malı olacağız deyip bireysel ve aile değerlerimizi öne çıkarırsak önce kendi hayatımız çorba olur, sonra sistem.
Sonra da "dalaksız" bir şekilde bazı köşelerde, Pazar eklerinin arka sayfalarında bizle kafa bulmak isteyen arkadaşlara malzeme oluruz. Haksız mıyım?