Davos, İsviçre’de Alplere sırtını dayamış küçük bir dağ kasabası. Bundan 35 yıl önce Davos’ta bir araya gelen 440 işadamı, akademisyen ve politikacı bir gün dünyanın en etkili düşünce platformu olacak bir yapılanmanın temelini attıklarını elbette bilmiyorlardı.
Davos toplantıları 1971 yılında Alman asıllı ekonomi profesörü Klaus Schwab tarafından Avrupalı işadamlarının ABD’de iş hayatına uyum sağlayabilmelerini kolaylaştırmak amacıyla başlatıldı. Bu toplantılar başlangıçta, Amerikan tarzı kapitalizmin kurallarını Avrupalılara öğretmek, Amerika’yı yeniden ama farklı bir açıdan keşfetmek amacıyla düzenlenen seminerler dizisiydi.
Davos, en çok 1973’teki petrol şokundan sonra adından söz ettirdi. Küresel ekonomide ortaya çıkan yeni manzara, yeni rekabet koşulları ve uluslararası siyasetin enerji eksenli yeni görünümü Davos’ta mercek altına alındı. Bu dönemde petrolle kurgulanan dış siyaset anlayışı ekonomist, siyasetçi ve işadamlarının katılımıyla daha geniş bir platformda incelendi. Davos’ta artık seminerler değil beyin fırtınasının yarattığı devasa bir toplantılar dizisi ortaya çıkmıştı.
1979’DA KURUMSALLAŞTI
1979 yılında Davos toplantıları artık kurumsallaşmış ve ortaya çıkan yeni yapı dünyadaki kanaat önderlerinin yakından takip ettiği akademik hatta siyasi nitelikte bir platform haline dönüşmüştü. Birçok ekonomiste göre, 1979’daki toplantılarda batının Çin’le ticari ilişkilerini düzenleyecek felsefi altyapı inşa edildi.
O günden bu yana forum başkanı olan Klaus Schwab, forumun başlangıçtaki yönünü Avrupalı işadamları için uluslararası pazarlarda oluşan fırsatları değerlendirmek olarak çizmişti. Ancak aradan geçen 35 yılda, forum dünyanın dört bir yanından 1.000’in üzerinde üst düzey şirketin üyesi olduğu bir platforma dönüştü.
TÜRK-YUNAN İLİŞKİLERİNE OLUMLU KATKI
1988’de savaşın eşiğinden dönen Türkiye ile Yunanistan, ilişkilerini barış temelinde yeniden yapılandıracak önemli adımları burada, Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Yunanistan Başbakanı Andreas Papaendreu’nun el sıkışmasıyla attı.