Robert Zoellick, IMF-Dünya Bankası Guvernörler Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, mevcut küresel krizin, uluslararası ekonomik düzende yeni bir arayışı ortaya çıkardığını belirterek, ne tamamıyla eski küresel sistem ve kurallar ne de devlet ağırlık bir sistem değil, mevcut küresel sistemi tamir ederek, ”sorumlu bir küreselleşme” oluşturulması gerektiğini söyledi.
Zoellick, uluslararası kuruluşlar ve ülkelerin de ”sorumlu bir küreselleşme” için çalışması önerisinde bulundu.Küresel krizin bir sonucu olarak, bu yıl 59 milyondan fazla insan işini kaybedeceğini, Afrika’nın Sahra altındaki az gelişmiş bölgelerinde 30 bin ile 50 bin bebeğin, krize bağlı bakımsızlıktan ve yetersiz beslenmeden ölebileceğini kaydetti.
”Tüm insanlar bize ‘bunun (küresel kriz) bir daha olmasına izin vermeyin’ diye bağırıyor şeklinde konuşan Zoellick, krizlerin bir daha olmayacağının bir garantisi olmadığını ancak, bundan sonra, ekonomilerin güçlendirilebileceğini, daha güçlü bir kriz telafi sisteminin oluşturulabileceğini söyledi.
Mevcut krizin kökenlerinin eskiye dayandığını ifade eden Zoellick, şimdiki mevcut düzenin temelini oluşturan Bretton Woods sisteminin üzerinden 65 yıl geçtiğini, sistemin yeniden değişmeye başladığını, bu geçmişteki krizlerden ders çıkartılması gerektiğini ifade etti.
Dünyanın büyük ekonomileri ABD ve Japonya’nın da değişen ekonomik sisteme uygun bir yapılanma içine girmelerinin gerekeceğini, geleceklerinin bu değişime bağlı olacağını belirten Zoellick, ”Eski düzen bitti, şimdi vakit kaybetmeden, yeni normal büyüme ve sorumlu küreselleşmeyi sağlayacak kurumları yürürlüğe sokabiliriz” şeklinde konuştu.
SORUMLU KÜRESELLEŞMENİN PRENSİPLERİ
Robert Zoellick, sorumlu bir küreselleşme oluşturmak için gelişmekte olan ülkelerin bir çözüm olarak tanınması gerektiğini kaydetti. Zoellick, G-20′nin, küresel sorunların çözümünde ”yönlendirme grubu” gibi çalışması gerektiğini de ifade etti.Sorumlu Küreselleşmede atılacak ikinci adımın, liderlerin, dengeli küresel ekonominin ihtiyaçlarını dikkate alan çok kutuplu bir ekonomik büyümeyi sağlamaları olarak sıralayan Zoellick, liderlerin, sürdürülebilir bir büyümeyi de taahhüt etmeleri gerektiğini söyledi.
Zoellick, Sorumlu Küreselleşmede, krizden en çok etkilenen ve en kırılgan ülkeleri koruyucu mekanizmaların oluşturulmasını da dördüncü öneri olarak sıraladı.
DÜNYA BANKASI’NIN YENİ ROLÜ
Dünya Bankası‘nın yeni rolüne de değinen Zoellick, güçlü bir sermayeye sahip bir Dünya Bankasının, küreselleşme, kalkınma ve mali krizlerin yaratacağı sorunlarla mücadele etmede öncü bir rol oynayacağını vurguladı.Banka’nın kriz sonrasındaki rollerinden ilkinin, geleneksel finansman yollarının yanı sıra yenilikçi bir kalkınma finansmanı olacağını belirten Zoellick, ikinci rolünün bilgi teknolojilerinin desteklenmesi, üçüncüsünün de kamu mallarının ülkelerde desteklenmesi olabileceğini anlattı.
Zoellick, dördüncü rolün de gelecekteki krizlerin zararlarını telafi etmek olabileceğini söyledi.Robert Zoellick, kredi miktarı devamlı artış gösteren Dünya Bankası’nın, reform süreciyle, etkinliği ve şeffaflığını daha da geliştireceğini ifade etti.
Dünya Bankası‘nda, gelişmekte olan ülkelerin oy hakkını artırma çalışmalarına da değinen Zoellick, gelişmekte olan ülkelerin, kotalarının yüzde 3 oranında artırılmasıyla, Banka içindeki toplam oy haklarının yüzde 47’ye çıkacağını, ancak bunun zaman içinde yüzde 50’nin üstüne çıkartılabileceğini söyledi.