Dünya küresel bir köy haline geldi. En az bir yabancı dil bilmenin avantajları sayılmayacak kadar çok. Geçmişte bir dil öğrenmek hem zor, hem de pahalıydı. Oysa teknoloji gelişti, mesafeler kısaldı, artık dil eğitimleri öğrencilerin ayağına geliyor. İnternetten, televizyondan, takviye kurslardan, CD’lerden olduğu kadar yurtdışında da uygun fiyatlarla yeni bir dil öğrenmek mümkün. Uzmanlara göre yurtiçinde dil öğrenmenin en ucuz yolu erken yaşta başlamak, yurtdışında da dilin konuşulduğu ülkeye gitmek. Azimli ve kararlı olmak da işin en önemli unsuru. Hürriyet gazetesinde yer alan haberde uzmanlar en uygun dil öğrenmenin yollarını sıraladı.. İşte en ucuza dil öğrenmenin püf noktaları:
Erken başvuru maliyeti düşürüyor
– Dilin konuşulduğu ülkeye gidin: Yabancı bir dilin konuşulduğu ülkede kısa da olsa yaşayın. Unutmayın, bir dilin, konuşulduğu ülkede çok daha hızlı öğrenilmesinin nedeni ders dışında gündelik hayatta da yabancı dilde iletişime devam etmek zorunda olmanız. Ayrıca günün her anında doğru telaffuz ile o dili duyuyor olmanız da büyük avantaj.
– Akredite okulları tercih edin: İngilizce öğrenmek için en çok tercih edilen iki ülke Amerika ve İngiltere. Yaz dönemlerinde kısa programlar için İngiltere birçokları için cazip. İngiliz okulları British Council ve English UK gibi kurumlar tarafından da akredite ediliyor. Bu kurumlardan akredite olamayan okullar için vize verilmiyor. Böylece hem iyi eğitim alıp, hem de o dilin konuşulduğu ülkede yaşama imkânınız olur.
-Azimli ve kararlı olun: Genellikle diyet programları gibi hep azimle başlanır, bir süre sonra vazgeçilir. Dil öğrenmenin en iyi yolu azim, kararlılık ve derse katılım. Ne olursa olsun vazgeçmeyin, çaba harcayın.
-Araştırmaya erken başlayın: En uygun maliyetlerle dil öğrenmek istiyorsanız araştırmaya erken başlayın, başvuruları erken yapın. Böylece okulların dönem dönem öğrencilere sundukları yüzde 20’ye varan indirimlerden yararlanabilirsiniz. Bu tip indirimler yaz aylarında başlayacak programlar için genelde 1 Nisan tarihine kadar geçerli.
– Geç dönemlerde masraf artıyor: Ayrıca, işlemlere ne kadar erken başlanırsa o kadar erken alınabilir. Daha geç dönemlerde, yaz ayları için uçak biletleri her geçen gün daha da pahalılaşıyor.
– Küçük şehirlerde maliyet azalıyor: Yaşam maliyetini en aza indirmek için ise küçük şehirleri tercih edin. Londra, Cambridge, Oxford gibi şehirlerde yaşam maliyetleri yüksektir. Salisbury, Birmingham, Colchester, Bath gibi yerler tercih edilirse hem daha az sayıda Türk öğrenci ile karşılaşırsınız, hem de ulaşım, yemek, sosyal hayat vb. için daha ekonomik bir bütçe ayırabilirsiniz. Küçük şehirlerdeki okulların haftalık ücretleri de diğerlerine göre indirimlidir. Haftada 20 ders İngilizce programı için ortalama 180 sterlin okul maliyeti ve 100 sterlin de yaşam maliyeti ayırmak yetebilir.
İnternette birçok seçenek var
– Erken yaşta başlayın: Küçük yaşlarda alınan bilgiler daha kolay hafızaya alınıyor. 13 yaşından sonra ise bu durum zorlaşıyor. Algılama, kavrama, telaffuz yeteneği belli bir dönemden sonra azalıyor. Bu nedenle anaokulu dönemlerinden itibaren yoğun ders programı ile dil öğrenimine başlayın, siz geç kaldıysanız çocuğunuza başlatın.
– Okul veya kursta ders alın: Önce temel bilgileri öğrenin. Bunun için sosyal bir ortam oluşturun, okul veya kurslarda ders alın. Alman, İngiliz ve Amerikan derneklerinin destelediği kurslar daha verimli ve uygun olabiliyor.
– İnterneti kullanın: İngilizceden Almancaya, Fransızcadan İspanyolcaya kadar yabancı dil öğrenimine yönelik ücretsiz internet sitelerinde online derslere katılın. Başlangıç, orta ve ileri düzeyde alıştırmalar yapın. Dijital hikâyeleri okuyun.
– Eğitim kaynaklarını CD’li seçin: Seçilecek kitap gibi kaynakların yanında CD olmasına dikkat edin. Pratik yapmak ve öğrenilen bilgilerin uygulamalarını dinlemek, görsel olarak incelemek daha kolay olur, kalıcı hale gelir.
– Bol bol konuşmaya çalışın: Dilin gerektirdiği kuralları bilmek konuşmak için yeterli olmayabilir. Bu nedenle dilbilgisinin öğrenilmesi ile birlikte sıklıkla konuşmaya yönelik diyaloglar yapın.
– Televizyonda yabancı kanalları izleyin, film seyredin: Ders dışında boş zamanları iyi değerlendirmeye çalışın. Türkçe dışında müzik dinlemek becerilerin gelişmesine katkı sağlarken, yabancı televizyon kanallarını izlemek, dizi veya film seyretmek öğrenmeyi kolaylaştırır. Doğru telaffuzun kazanılmasını sağlar. Tonlamaların düzgün olmasını etkiler.
– Dersi eğlenceli hale getirin: Öğrenmenin kalıcı ve daha kolay olması için kendinize uygun yöntemleri kullanın. Karikatür seven biriyseniz bu yöntemi deneyin.
– İlk etapta aşırı beklentiye girmeyin: Dil öğrenmeye yeni başlayanlar ileri düzeyi tamamlamış biri gibi akıcı konuşma beklentisi içinde olmamalı. Her düzeyde konuşabilirsiniz ama kendi düzeyinizde öğrendikleriniz kadarıyla. Önce okuma, dinleme becerisi ardından konuşma yazmanın geldiğini unutmayın.
– Kelime ezberlemeyin: Kelime listelerle öğrenilemez, bu nedenle kelime ezberlemeyin. Cümle, paragraf ve hatta metinlerde kullanarak öğrenin. Anlayarak çalışın.
– Yabancı arkadaşlar edinin: Konuşma becerilerinizi ders dışında, öğrendiğiniz dili anadili olarak konuşan kişilerden arkadaş edinerek geliştirin. Bu ‘konuşma partnerliği’ anlaşması şeklinde de olabilir. Böylece pratik yapabilirsiniz. Üniversitelerde değişim programları ile Türkiye’ye gelen misafir öğrenciler, öğretmenler, şirketlerde çalışan yabancı kişiler, turistler bunun için bulunmaz fırsat. Ayrıca İnternetten de ‘konuşma partneri’, ‘mektup arkadaşı’ edinebileceğiniz interaktif web siteleri var. Sadece vakit ayırmanız ve iyi bir araştırma yapmanız gerekiyor.