İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Birimi, uzaktan eğitimde odaklanmada güçlük çeken çocukların, derslerini mümkünse sessiz, sakin ve üçüncü kişinin rahatsız etmeyeceği bir ortamda dinlemesinin önemli olduğunu bildirdi.
Çin’in Vuhan kentinde çıkıp dünyaya yayılan Kovid-19 salgını birçok sektör gibi eğitimi de etkiledi. 23 Mart itibarıyla okullar ve üniversiteler online eğitim modeline geçti. İlk haftası biten online eğitimde çocukların ve gençlerin odaklanmada ne kadar başarılı olup olmadıkları en çok merak edilenler arasında yer aldı.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Birimi konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede süreci ders öncesi, dersi dinlerken ve ders çalışırken olmak üzere 3 kısma ayırdı.
Yapılan değerlendirmede, derslerin mümkünse sessiz, sakin ve üçüncü kişinin rahatsız etmeyeceği bir ortamda dinlenmesinin önemli olduğu vurgulandı.
Dersten önce not tutmak için kağıt ve kalemin hazır olması ve çocuklar için evde bir sınıf ortamı oluşturulmasının gerekliliğine dikkati çekilen değerlendirmede, odaklanmaya yönelik önemli bir konu olan telefon sesinin ders öncesi kısılıp, dersten sonra açılması gerektiği ifade edildi.
“Ders öncesi kısa araştırmalar dikkati artırıyor”
Yapılan değerlendirmeye göre; online eğitim modelinde çocuklardaki odaklanma sürecini kontrol etmek için birçok tedbir alınmalı.
Çocukların ders esnasında aktif olması, anlatılanları zihinlerinde canlandırmaları ve soru üretip dersin hocasına iletmeleri özellikle önem taşıyor.
İşlenecek konu hakkında yapılacak kısa ön araştırmalar, çocukların dersi dinlerken konudan kopmamalarını sağlıyor.
Çocukların kendi kurdukları cümlelerle not almaları gerekiyor. Online eğitimde çocukların hayallere daldığında “Nasıl olsa kaçırdım.” deyip tamamen kopmak yerine, yakaladığı yerden dinlemeye devam etmeleri gerektiğinin altı çiziliyor.
Çocuklar rahat ortamda çalışsın
Değerlendirmede, online eğitimin ardından ders çalışma konusunda da önemli noktalara değiniliyor.
Öncelikle çocukların net ve ulaşılabilir hedeflerini belirlemeleri, ailelerin çocuklarının ders çalışma saatleri sırasında hayal dünyasına daldığını fark ettiklerinde çocuklarını fiziksel egzersize yönlendirmeleri tavsiye ediliyor.
Uzmanlar tarafından çocukların çalışma ortamlarının rahat düzenlenmiş şekilde olması isteniyor. Masalarında dikkat dağıtıcı eşyaların da çalışmaya başlamadan önce kaldırılması gerektiği vurgulanıyor.
“Kitap okuma aktiviteleri yapılmalı”
İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mesude Atay, çocukları koronavirüs öncesinde olduğu gibi internet, akıllı telefonlar, televizyon ve tabletlerden uzak tutma kaygı ve çabasının devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, boş vakitlerde kitap okuma aktivitelerinin yapılmasını önerdi.
Aile olarak senaryo yazarak, kısa filmler çekip yakın çevrelerle paylaşmanın motive edici olduğunu belirten Atay, yapılabilecek aktiviteleri şöyle sıraladı:
“Her gün devamı gelecek öykü ya da kısa bir roman yazılabilir. Home office çalışan ebeveynler aralarında iş birliği yaparak çalışmalı. Online kullanıma ücretsiz açılan ulusal ve uluslararası sanat galerileri, müzeler, kütüphaneleri ziyaret etmek için ev günlerinin iyi bir fırsat olduğu görülmeli.”