Atmosferin doğal yapısında bulunan ve birçok doğal sürecin oluşumu için gerekli olan bu gazların normal üzeri bir seviyeye çıkması, yeryüzü sıcaklığının artmasına ve bununla birlikte birçok karmaşık sistemin olumsuz yönde etkilenmesine neden olur.
Dünya atmosferi olarak tanımlanan çeşitli gaz grupları, kendi içinde son derece kompleks ve hassas bir yapıya sahiptir. Asal gazlar olarak tanımlanan kimyasal element grupları atmosferde son derece küçük bir miktarda bulunmakta ancak son derece önemli görevler üstlenmektedir. Güneşten çıkarak uzay boyunca ilerleyen ve dünyamıza ulaşan ışınlar, yeryüzünün ısınmasını sağlar.
Bu aşamada devreye giren atmosfer, sahip olduğu gazlarla bu ısının bir kısmını soğurur ve böylece yerkürenin soğumasını engeller. Atmosferde bulunan gazları geçerek yeryüzüne ulaşan güneş ışınları, bu süreç esnasında etkileşime geçtikleri gazların da ısınmasına sebep olur. Yeryüzündeki suların dengeli bir sıcaklığa sahip olmasından iklimsel özelliklere kadar birçok hassas ve önemli sistem için gerekli olan bu durum, atmosferde yer alan gazların doğal dengede olmasına bağlıdır.
Atmosferdeki bu gazların dengesindeki değişimler göllerin veya akarsuların ötesinde “okyanusların dahi buz tutmasına” neden olabilir. İşte önemi bu kadar büyük olan ve tüm bunların dışında daha da pek çok farklı sistemin dünya üzerindeki yaşamı desteklemesi gerekli olan atmosfer özellikleri, kısaca “sera etkisi” olarak adlandırılır.
Atmosferin ısıtma özelliği haricinde “yansıtma” özelliği de sera etkisi olarak tanımlanan bu hassas denge açısından büyük önem taşır. Sera gazları olarak tanımlanan gazlar; su buharı, karbon dioksit, Ozon ve Metan‘dır. Bu aşamada unutulmaması gerekir ki, sera gazları olarak tanımlanan bu bileşiklerin bir bölümü “doğal süreç içinde kendi kendine oluşurken” bir kısmı da insanlar sebebiyle oluşmaktadır.
Sera etkisinin artmasına ve küresel ısınmaya sebep> olan durum da, insan kaynaklı sera gazı üretiminden kaynaklanır. İnsanoğlunun faaliyetleri sonucunda atmosfere giderek artan bir oranda su buharı, ozon, metan ve karbon dioksit eklenmektedir. Bu durum atmosferdeki hassas sera gazı dengesinin her geçen gün daha da bozulmasına ve atmosferin sera etkisinin “tehlikeli” seviyede artmasına sebep olmaktadır.
Bilimadamları yaptıkları tüm araştırmalarda mevcut sera gazı üretimi ile yakın geçmişte dünyanın ciddi problemler ile karşı karşıya kalacağını gözler önüne sermekte ve pek de iç açıcı olmayan senaryolar üretmektedir. Ancak tüm bunlara rağmen günümüzün modern dünyasında sera gazı üretimi ve küresel ısınma hala “gereken önemin” gösterilmediği konular arasındadır.