Uzmanlar, yeni eğitim-öğretim döneminin başlamasına bir aydan az süre kala ”çocuğumu hangi okula göndereceğim” telaşına düşen velilere, çocuklarının geleceği için öncelikle paniğe kapılmamalarını tavsiye ediyor.
”Çocukla Birlikte Büyümek” isimli kitabın yazarı Psikolojik Danışman ve Eğitimci Dilek Kırcaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni eğitim-öğretim döneminin başlamasına bir aydan az bir süre kaldığını, çocuğu bu yıl okula başlayacak velilerin okul telaşına düştüğünü belirtti.
Kırcaoğlu, her velinin, çocuğunun daha iyi bir eğitim almasını istediğini ancak bunun için anne ve babaların doğru bilgiye sahip olması gerektiğini ifade etti.
Öncelikle okul çağının, mutlaka okul öncesi eğitimle başlaması gerektiğini kaydeden Kırcaoğlu, okul öncesi eğitimde de fazla abartıya kaçılmadan, daha çok verilecek eğitimin içeriğine odaklanılması gerektiğini söyledi.
Kırcaoğlu, son yıllarda çocuğu ilk kez okula başlayacak velilerde anlamsız bir telaş yaşandığını belirterek, şunları kaydetti:
”Bugünlerde pek çok anne baba ‘çocuğumu hangi okula göndereceğim’ telaşı yaşıyor. Oysa bu süreçte annesi ile babasının telaşlı ve heyecanlı olması çocuk açısından kaygı verici bir tablo yaratabilir. Çocuğa yansıyan bu stres çok gereksizdir. Okul seçimi elbette ön hazırlık gerektiren bir süreçtir. Ancak bu ön hazırlık dönemi asla abartılı bir şekilde geçirilmemelidir. Çocuk bu konuyla ilgili fazla bir bilgi ve hisse sahip olmadığı için kendi adına yapılan bu koşuşturmaya anlam veremez, bundan olumsuz etkilenir. Bu nedenle, okul seçiminde titizlik gösterilmeli ancak abartılı tepkilerden kaçınılmalıdır.”
AİLELERİN EN ÇOK YAPTIĞI YANLIŞLAR
Ailelerin ”iyi eğitim”in ne olduğu konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Kırcaoğlu, ailelerin en çok yaptıkları yanlışları şöyle özetledi:
”Çocukları için ‘ben yapamadım o yapsın’ mantığı ile çok fazla beklenti içine girmeleri, çocuğun istek, ilgi ve potansiyelini göz önüne almamaları ilk başta yapılan yanlışlardan… Bu, çocukların aşırı yüklenmelerine, hayattan zevk alamaz hale gelmelerine neden oluyor. Diğer bir yanlış, başarının not olarak değerlendirilmesi… Not hayat başarısı getirmez. Çocukların birbirleriyle mukayese edilmesi de yanlışlardan biridir. Her çocuğu kendi içinde değerlendirmek gereklidir. Çocuk kendi performansı için yüreklendirilmelidir. Çocukların hataları üzerine odaklanmak da yanlıştır. Genellikle bir olumsuzluk bulunup ona yüklenilmektedir. Olumlu davranışlar az olsa bile onlara odaklanılarak hareket edilmesi daha sağlıklı olacaktır.”
”ÖZ GÜVENİ VERİN, GERİSİNE KARIŞMAYIN”
Çocukların geleceği için eğitimde öz güven ve yüksek bilinç gelişimine odaklanmanın önemine işaret eden Kırcaoğlu, şunları söyledi:
”Pahalı her eğitimin yüksek bir karakter ve bilinç getirmediği çok açıktır. Evrensel değerlere sahip, farkındalık geliştirmiş bir birey, hayatta bir şekilde yolunu bulacaktır. Notlar ve okunan okullar hayatın her noktasında tek başına belirleyici bir unsur olamaz. Bizler genellikle bunu hep göz ardı ederiz. Başkasının aldığı notlara, kazandığı okullara bakarak sürekli mukayese yaparız. Çocuklarımızı kendi gelişim süreçlerine odaklamamız gerekir. Önemli olan başkaları değil şu an bulunduğun noktanın bir adım ötesine çıkabilmektir. Bireysel gelişimi merkezimize alarak düşünmeli, tüm gelişim basamaklarını göz önünde tutmalıyız. Yani farkındalık, bilinç ve evrensel değerler üzerine de yoğunlaşmak gerekir. Çocuğa bir yön belirlemektense çocuğun kendi yolunu çizebilmesi için kendine güven kazanması, içgörü geliştirmesi, öz eleştiri yapabilmesi gibi özellikleri kazanmasına yardımcı olmalıyız. Gerisi zaten gelir.”
AA