Çin’in Hubey eyaletinin Vuhan kentinde ortaya çıkıp birkaç ayda tüm dünyaya yayılan Kovid-19 birçok alanda olduğu gibi eğitimde de ciddi dönüşümlere yol açması bekleniyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının Türkiye’ye ulaşmasının ardından alınan tedbirler kapsamında yüksek öğretim kurumları dahil okulların kapatılarak eğitime uzaktan devam edilmesi, yaşanan sürecin eğitim modelleri üzerindeki olası etkilerini gündeme getirdi.
Trabzon Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Karal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “dijital yerliler” olarak adlandırılan Z kuşağı öğrencilerinin teknoloji ortamında dünyaya gelmiş olmalarından ötürü online eğitim konusunda zorluk yaşamayacaklarını söyledi.
Uzaktan eğitim uzmanı da olan Karal, öğrenci ve öğretmenler arasındaki kuşak farklılığının yaşanan süreçte kendini daha net gösterdiğini ifade etti.
Prof. Dr. Karal, teknolojideki hızlı gelişmenin Z kuşağı için bir problem olmamasına karşın, mesleğinin ilk yıllarında söz konusu teknolojileri kullanmayan öğretmenler için içinde bulunulan durumun oldukça karmaşık olduğunu dile getirdi.
Bu anlamda öğretmenlerin temel bilgisayar kullanımını öğrenmelerinin önemine işaret eden Karal, şunları kaydetti:
“Öğretmenlerimizin, bilgiye nasıl ulaşılabilir, dersi için gerekli materyaller internette nasıl aranabilir ve nasıl erişilip kullanılabilir, bu materyallerin kullanımı için etik kurallar nelerdir, sanal platformlarda ve kullanılan materyallerde hem kendi hem de öğrencilerinin güvenliğini nasıl sağlayabilir, kişisel verilerin korunması ile ilgili önlemler nelerdir, bu önlemler nasıl uygulanabilir gibi pek çok soruya cevap verebilecek şekilde eğitilmeleri gerekiyor. ”
“Dijital ortamda eğitim her öğrenci için özel dikim elbiseye geçişi sağlıyor”
Trabzon Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Karal, günümüzde sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin mobil araçlarla hem oluşturulabilir hem de kullanılabilir olmaları nedeniyle öğretmenlerin bu teknolojileri öğrenmeleri gerektiğini belirterek, “Öğretmenlerimiz, bu teknolojiler için gerekli donanımların ucuzlaması ve gerekli yazılımların büyük ölçüde ücretsiz olması sebebiyle sanal gerçeklik materyallerini artık kolaylıkla sınıflarında kullanabilirler.” dedi.
Kovid-19 salgınının ardından zorunlu olarak hızlı geçiş yapılan uzaktan eğitim uygulamaları kapsamında ders videosu çekilmesi, bu videoların işlenmesi ve paylaşılması gibi teknik becerilere ihtiyaç duyulduğunu anlatan Karal, canlı dersler için kullanılan video konferans araçlarının da öğretmenler için vazgeçilmezler arasına girdiğine dikkati çekti.
Prof. Dr. Karal, dijital ortamda eğitimin özellikle yapay zeka teknolojilerinin gelişmesi, uyarlanabilir zeki öğretim sistemleri ve hiper ortamların artmasıyla herkese göre tek tip kıyafet anlayışından her öğrenci için özel dikim elbiseye geçişi sağladığını ifade ederek, “Öğrencilerin dijital içeriğe odaklanmasını sağlamak için bu teknolojiler kullanılarak oluşturulan materyallerin kullanımı son derece verimli sonuçlar ortaya çıkarıyor.” diye konuştu.
“Uzaktan eğitim için salgın tecrübe oldu”
Devam eden uluslararası açık üniversiteler ve Türkiye’de de mevcut açık ve uzaktan öğretim fakültelerinin uzun zamandır geniş kitlelere yönelik eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürdüklerinin altını çizen Karal, “Uzaktan eğitim için salgın tecrübe oldu. İlk defa bu ölçekte bir uzaktan eğitim denemesi olduğu için eğitimin tüm tarafları adına önemli bir alıştırma oldu. Elde edilen tecrübe ve yetişmiş insan gücünün artırılması, ilerleyen dönemlerde büyük ölçekli eğitim faaliyetlerinin sürekli hale gelmesini sağlayabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Karal ayrıca, uzaktan eğitimde lisans problemi olmadan kullanılabilen birçok güvenli dijital uygulamanın bulunduğunu söyledi.
Uzaktan eğitimin ders içeriğinin “öğretim elemanının hayal gücüyle desteklenerek öğrenciye ulaştırılması” olarak da nitelendirilebileceğini dile getiren Karal, özel araçları kullanma konusunda yetkin olmayan öğretim elemanlarının internet üzerinden kullanıma sunulan Powtoon, Emaze, Moovly, Animoto, Vyond gibi uygulamalarla hazır şablonları kullanarak video içerikleri hazırlayabileceklerini kaydetti.
Karal, Moodle, Atutor, Sakai, Edmodo gibi ücretsiz öğretim yönetim sistemlerinde video izletme, tartışma, ödev takibi, sınav, sözlük ve benzeri birçok aracın yer aldığını belirtti.
Bunların yanı sıra öğretim elemanlarının “Google classroom” üzerinden sunulan Hangouts Meet, Microsoft Teams, Adobe Connect ile derslerini canlı olarak gerçekleştirebildiklerini ifade eden Karal, bu uygulamalarla sunumlar da paylaşılabildiğini aktardı.