Kovid-19 salgını dünya genelinde uzaktan ve sanal eğitimi zorunlu kıldı

Eğitim
Kovid-19 salgınının kontrol altına alınmasına yönelik tedbirler kapsamında birçok ülkede ilk ve orta dereceli okullar ile üniversitelerde uzaktan ve sanal eğitime geçilmesine yol açtı. Yeni tip korona...
EMOJİLE

Kovid-19 salgınının kontrol altına alınmasına yönelik tedbirler kapsamında birçok ülkede ilk ve orta dereceli okullar ile üniversitelerde uzaktan ve sanal eğitime geçilmesine yol açtı.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının kontrol altına alınmasına yönelik tedbirler kapsamında dünya genelinde insanların evlerinde kalmalarına dönük uygulamalar devreye girerken, bu yeni durum birçok ülkede ilk ve orta dereceli okullar ile üniversitelerde uzaktan ve sanal eğitime geçilmesine yol açtı.

Ülkeler, teknolojik altyapılarının el verdiği ölçüde, çevrimiçi programlar veya radyo ve televizyon yayınlarıyla öğrencilere ulaşmaya çalışıyor.

Salgının ortaya çıktığı Çin’de Eğitim Bakanlığı, ilk ve orta dereceli okullarda 17 Şubat’ta başlaması planlanan bahar döneminde uzaktan eğitime geçilmesini tavsiye etti ve eğitim kurumlarına gerekli donanımı sağlanacağını bildirdi.

Ülkede Eğitim Bakanlığı ile Sanayi ve Enformasyon Teknolojisi Bakanlığınca ortak yürütülen uzaktan eğitim programına, China Telecom, China Mobile, China Unicom, Alibaba, Baidu ve Huawei gibi telekomünikasyon ve internet şirketleri destek verdi.

Geliştirilen bulut öğrenim sisteminde aynı anda 50 milyon öğrencinin ders görebildiği Çin’de, televizyon kanallarından da ilk ve orta dereceli okullar için dersler yayınlanıyor. Ayrıca üniversiteler de yeni akademik dönemde kendi müfredatına uygun çevrimiçi eğitim programı hazırlayarak uzaktan eğitime geçti.

Asya ve Pasifik ülkelerinin çoğunda uzaktan eğitim yapılıyor

Çin’e coğrafi yakınlığı nedeniyle salgından ilk etkilenen yerler olan Asya ve Pasifik ülkelerinin çoğu da uzaktan eğitim uygulamasını başlattı.

Japonya’da mart sonunda bahar tatilinin bitmesiyle, olağanüstü hal (OHAL) ilan edilen Tokyo ve 6 idari bölge dışındaki 40 idari bölgede okulların açılma oranı yüzde 55’te kaldı.

Ülke genelinde 7 Nisan’da OHAL ilan edilmesinin ardından ilk ve orta dereceli okulların büyük çoğunluğunda uzaktan eğitime geçildi. Akademik yılın nisan ayında başladığı Japonya’da, yüksek öğrenim kurumlarının yüzde 78’i, derslerin başlamasını erteleme kararı aldı.

Avustralya’da ise, ocak ayının sonunda başlayan ve dört dönemden oluşan eğitim yılının ikinci dönemi, 13 Nisan’da internet üzerinden başladı, dersler öğrencilerin olmadığı sınıflardan çevrimiçi verildi.

Özel ve devlet okullarından bazılarında Zoom, Webex, Microsoft Teams ve Google Meet gibi yaygın video konferans uygulamaları üzerinden, bazılarında ise Education Perfect ve Compass gibi çevrimiçi eğitim platformları kullanılarak eğitime başlandı.

Güneydoğu Asya ülkesi Malezya’da da 18 Mart’ta kısmi sokağa çıkma yasağının başlamasından bu yana devlet okulları, özel okullar ve bazı üniversitelerde internet üzerinden uzaktan eğitime geçildi.

Uzaktan eğitime ilişkin Malezya Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan araştırmaya göre, ülke genelindeki ilk ve orta öğrenim öğrencilerinin yüzde 36,9’u, çevrimiçi dersleri takip etmeleri için gerekli bilgisayar veya tablet gibi cihazlara sahip değil.

Ülkede, yasağın 28 Nisan’a kadar uzatılması kararının ardından, 6 Nisan’dan itibaren ilk ve orta dereceli okul öğrencileri için televizyondan ders yayınları başladı. Yayınlar Malezya devlet televizyonu RTM bünyesinde kurulan TV Okey kanalı üzerinden yapılıyor.

Endonezya’da da Kovid-19 salgını 68 milyon öğrencinin eğitim hayatını olumsuz etkiledi. Ülkede salgının mart ayı ortasında giderek yayılması üzerine Devlet Başkanı Joko Widodo, ulusal çapta eğitimin evde sürdürülmesi çağrısı yaptı. Öğrenci ve öğretmenlerin tümünün internet erişimi bulunmaması nedeniyle devlete ait TVRI kanalı üzerinden 3 ay boyunca ders yayını yapılması planlanıyor.

Salgın nedeniyle eğitime ara verilen Pakistan’da eğitim, yeni açılan “Tele School” kanalından yapılan derslerle veriliyor.

Pakistan Eğitim Bakanlığı ile Pakistan Televizyonu (PTV) ortaklığında kurulan ve Başbakan İmran Han’ın katıldığı törenle açılan Tele School kanalında birinci sınıftan 12’nci sınıfa kadar olan çocuklar için dersler işleniyor.

Ülkede, üniversitelerde eğitimin 1 Haziran’da başlayacağı ve salgının devam etmesi halinde bu tarihten itibaren ikinci dönem eğitiminin sanal ortamda yapılacağı da açıklandı.

Uzun yıllar süren savaş ve çatışmalar nedeniyle altyapının yeterli olmadığı Afganistan’da ise kamuya ait televizyon ve radyo kanalları üzerinden öğrencilere ulaşılmaya çalışılıyor. İlk ve orta dereceli okulların öğrencileri, Afganistan Eğitim Bakanlığının kanalları Maarif TV ve Maarif Radyo ile devlete ait televizyon kanalı RTA üzerinden yapılan ders yayınlarıyla eğitim görüyor.

Sürekli elektrik kesintilerin yaşandığı ülkede, bu sistemin ne kadar etkili sürdürülebileceği henüz bilinmiyor. Üniversiteler ise kendi müfredatlarına uygun farklı yöntemlerle internet üzerinden uzaktan eğitim yapıyor.

İç savaşın sürdüğü Suriye’de de yerinden edilenlerin yaşadığı mülteci kamplarında çocukların ve ailelerin sağlığını korumak adına, öğrencileri dersliklerde yan yana getirmemek için uzaktan eğitim yapılmaya çalışılıyor.

Avrupa uzaktan eğitime hazırlıksız yakalandı

Çin’den sonra ve ABD’den önce Kovid-19’un merkez üssü haline gelen Avrupa’da salgın, sağlık sistemini olduğu gibi eğitim sistemini de ciddi biçimde zora soktu.

İsveç ve İzlanda gibi ülkeler sosyal mesafe kurallarını muhafaza ederek okulları açık tutmakta ısrarcı olsalar da kıta genelindeki okulların çoğu 16 Mart’ta kapatıldı. Ulusal müfredatları birbirinden oldukça farklı olan Avrupa ülkeleri uzaktan eğitime yöneldi.

Belçika’da özellikle devlet okulları Kovid-19 karşısında ortak bir uzaktan eğitim sistemine geçemedi.

Okulların 13 Mart’ta tatil edilmesinin ardından “interaktif” bir eğitim sistemi oluşturamayan Belçika’da ilk, orta ve yükseköğretimde öğretmenler öğrencilere ödevlerini elektronik posta yoluyla göndermeye başladı.

Yeni konulara girilmeyen ödevlerde bir önceki dönemin özeti geçilirken, öğrencilerin arkadaşları ya da öğretmenleriyle sanal ortamda irtibat kurması ya da konu anlatımı için herhangi bir platform oluşturmak üzere hükümet nezdinde bir girişimde bulunulmadı. Henüz ülke genelinde kullanılabilecek bir uzaktan eğitim sistemi geliştirilmedi.

Fransa’da öğretmenlerin 4’te 1’i uzaktan eğitime geçebildi

Öğretmenlerin öğrencilere ödev verdiği bir sistemi benimseyen bir başka ülke ise Fransa oldu.

Ülkede, 16 Mart itibarıyla üniversiteler dahil tüm okulların kapatılmasıyla uzaktan eğitime geçilmesine rağmen Eğitim Bakanlığı, öğretmenlere derslerini sürdürebilmeleri için kapsamlı dijital programlar temin edemedi.

Bakanlık “Sınıfım evde” uygulaması geliştirse de araştırmalar öğretmenlerin sadece 4’te 1’inin bu uygulamayı kullandığı ortaya kondu.

Fransız basınında yer alan haberlerde, ülkedeki 800 bin öğretmenin kendi imkanlarıyla öğrencilerin eğitiminin devam etmesini sağlamaya çalıştığı vurgulandı.

Almanya’da her eyalet kendi sistemini belirliyor

Almanya’da ise her eyalet eğitim politikasını kendisi belirlediği için Kovid-19 döneminde farklı uygulamalar ortaya çıktı.

Ülkede okulların 4 Mayıs’tan itibaren kademeli olarak açılması kararı verilmesine rağmen bazı eyaletler okulları kısmi açma kararı aldı. 4 Mayıs’a kadar lise bitirme sınavı olarak bilinen “Abitur” sınavlarının ise tüm eyaletlerde yapılabilmesi kararlaştırıldı.

Diğer taraftan, evde kalmak zorunda kalan öğrencilere uzaktan eğitimin nasıl sağlanacağı konusunda her eyalet ve okulda farklı bir yol izleniyor.

Bu uygulamalar arasında, elektronik postayla öğrencilere haftalık veya birkaç gün için ödev verilmesi, öğretmenlerin video konferans yoluyla ders anlatması ve öğrencilerin internet üzerinden oluşturulan sayfalara ödevleri yüklemesi gibi örnekler yer alıyor.

Alman üniversiteleri ise dijital eğitime hazırlanıyor. Hazırlanan videolar öğrencilere istedikleri zaman izleme imkanı tanırken, bazı derslerin internet üzerinden canlı yayımlanacağı belirtildi.

İngiltere’de ders içeriğini BBC üretti

İspanya’da da, 14 Mart’ta tüm okullar ve üniversiteler kapatıldı. Okulların bu eğitim döneminde bir daha açılması beklenmezken, gelişmelere göre normal eğitimin ancak eylül ayında tekrar başlaması öngörülüyor.

İlk ve orta dereceli okullarda eğitime çok kısıtlı imkanlarla internet üzerinden devam ediliyor. Üniversitelerde ise daha yaygın kullanılan internet üzerinden eğitimle, sınavların da yapılması ve eğitim döneminin sonlandırılması bekleniyor.

İngiltere’de okulların 20 Mart’ta tatil edilmesiyle özel okullar video konferans programları üzerinden derslere devam etmeye başlasa da devlet okullarında eğitim-öğretim gören öğrenciler, bir ay ders yapamadı. Bu sırada BBC, müfredata uygun olarak 14 haftalık ders içeriği üretti.

İsviçre de Türkiye benzeri bir sistemi uygulamaya koydu. Tüm okullar 16 Mart’ta OHAL uygulamasıyla kapatıldı. Öğrenciler, internet üzerinden oluşturulan sınıflarda eğitime devam ediyor.

ABD’de uzaktan eğitim uygulamaları farklılık gösteriyor

Kovid-19’un “merkez üssü” olan ABD, salgına olduğu kadar uzaktan eğitim sistemine de hazırlıksız yakalandı.

Ülkede ilk vakanın 21 Ocak’ta görülmesine rağmen, eğitime ara verilmesi yönündeki ilk karar 12 Mart’ta Ohio’dan geldi. Bu eyaletin ardından aynı gün Maryland, New Mexico, Oregon ve Michigan gibi eyaletler de bir süreliğine uzaktan eğitime geçme kararı verdi.

ABD Eğitim Bakanlığı verilerine göre, ülkedeki 98 bin devlet ve 34 bini özel olmak üzere toplam 132 bin okulun en az 124 bini eğitime ara verilmesi kararı alırken, bu kararlar 55 milyondan fazla öğrenciyi etkiledi.

ABD’de 34 eyalet ve başkent Washington DC’de okulların akademik takvimin sonuna kadar kapatılması kararlaştırıldı. Bu karardan 38,6 milyon öğrenci etkileniyor. New York’ta ise okulların kapalı kalma süresi 15 Mayıs’a kadar uzatıldı ancak burası da dahil ABD’nin hiçbir eyaletinde akademik takvimin sonuna kadar okulların açılması beklenmiyor.

Ülkede her eyalet ve eğitim bölgesi farklı müfredat takip ettiğinden, uzaktan eğitim uygulamaları da ülke genelinde değişiklik gösteriyor.

Öğretmenlerin halihazırdaki teknolojik ortamları tercih ettiği bu dönemde en çok kullanılan uygulamalar Zoom, Skype ve Google Classroom gibi çoklu görüntülü konuşma imkanı sunan programlar oldu.

ABD basınında çıkan birçok haberde, öğretmenlerin bu tarz bir eğitim sistemini sağlıklı şekilde yürütmek için yeterli altyapıya sahip olmadığı belirtildi. Ayrıca, her öğrencinin eşit derecede internet erişimi ve teknolojik cihaz imkanının bulunmaması da ayrı bir tartışma konusu yarattı.

  • Universitas terbaik Tapanuli
  • tutorial dan tips zeverix.com
  • https://insidesumatera.com/
  • https://prediksi-gopay178.com/
  • https://margasari.desa.id/
  • https://sendangkulon.desa.id/