Yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında evlerinde kalan çocuklar, yazar ve eğitimcilerin sosyal medyadaki canlı yayınlarında sesli hikaye kitapları ve masallar dinliyor.
Eğitimci ve yazarlar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında evlerinde kalan anneler ve çocuklara sosyal medya üzerinden yaptıkları canlı yayınlarda bazen hikaye kitapları okuyup masal anlatıyor bazen de annelere çeşitli konularda bilgi veriyor.
Koronavirüs tedbirleri kapsamında çocuklarıyla evde vakit geçiren annelere, sosyal medya kullanıcısı eğitimci ve yazarlar alternatif etkinlik imkanı sunuyor.
Ev işleriyle ilgilenip yemek yapan, evden çalışan, aynı zamanda çocuklarına çeşitli etkinlikler sunmaya çalışan annelerin yükü, bazı eğitimci ve yazarların sosyal medya hesaplarından canlı yayınladıkları hikayeler ve masallar sayesinde bir nebze azalıyor.
Sosyal medyadan çocuklara yönelik canlı yayınların yanı sıra kadınlar için hazırlanan programlar da annelerin eğitimine katkı sunuyor.
Eğitimci yazar ve masal anlatıcısı Nurten Ceceli Alkan, AA muhabirine telekonferans yöntemiyle yaptığı açıklamada, gurbette olan kızlarından ve torunlarından yola çıkarak Instagramdaki “Torun Tombalak” isimli hesabından canlı masal anlatmaya başladığını söyledi.
“Bu işe başlarken üç niyetim vardı.” diyen Alkan, şöyle devam etti:
“Birincisi, kendi torunlarımı ekran başında toplayarak onları motive etmek. Kızlarımın evlatlarıyla evde 7/24 yaşadıkları beraberliğin zorluğunun farkındayım. Çünkü aynı zamanda kızlarım evden yoğun, aktif olarak ‘home ofis’ çalışıyor. İkinci olarak da ben torunları ekran başına topladığımda anneleri biraz rahat etsinler istedim. Üçüncüsü de benim yaptığımı gurbetteki anneanneler, babaanneler ve dedelerin örnek alıp torunlarıyla ekran başında kaliteli zaman geçirebilirler diye düşündüm.”
Daha sonra diğer çocuklara da canlı yayın üzerinden masal anlatmaya karar verdiğini belirten Alkan, çok güzel geri dönüşler aldığını ifade etti.
Bu projesinden annelerin de çocukların da memnun kaldığını belirten Alkan, şöyle konuştu:
“Masalın arkasından etkinlikler yapıyor çocuklar. Koronalı günlere göre masallar anlatıyorum. Evde durmanın nimeti, sabır, farkındalık üzerine cümleler ekleyerek çocuklara yol göstermeye çalışıyorum. Masal anlatmaya 17.30’da başlıyorum, sonra eşime, köye bağlanıyoruz o da türkü söylüyor çocuklara. O esnada yağmur gibi mesajlar alıyorum, ‘çocuğumuz şöyle mutluydu, şöyle sevindi’ tarzında.”
Ekran sayesinde kitaplarla çocuklar arasında bağ kuruyor
Çocuk kitapları yazarı Merve Gülcemal de masal eğitimcisi Nurten Ceceli Alkan’ın yaptığı masal saatinden etkilenerek kendisinin de sosyal medya hesabından çocuklar ve anneler için bu süreçte bir şeyler yapması gerektiğine inandığını dile getirdi.
Çocukların anneleriyle evde olduğu bu dönemde çocuk kitapları seslendirmeye karar verdiğini anlatan Gülcemal, “Çocuklar kitapları çok seviyor çünkü görsel bir çağdayız. Görsel duyuların, becerilerin çok desteklendiği bir çağdayız. Böyle bir çağda çocukları ekrandan uzak tutmaya çalışıyoruz doğal olarak ama bunun yerine alternatifler sunmuyoruz. Kitap, görsel içerdiği için büyük bir alternatif. Çocukla kitap arasında bir bağ kuruyoruz. Çocuklar kitapları koşarak dinlemeye geliyor. Ayrıca çocuk kitapları nasıl okunur, seslendirilir, vurgulamalara nasıl dikkat edilir, ebeveynlere de bir rehberlik sunmak istedim.” ifadelerini kullandı.
Gülcemal, kitapların telif hakkından dolayı zaman zaman sorun yaşadığını, bu nedenle kitap seçiminde zorlandığını dile getirdi.
Yayınevlerine tek tek mesaj attığını aktaran Gülcemal, “Bu zor günlerde müsade ederseniz kitabı okuyabilir miyim, kayıt altında kalmayacak, 24 saat durup silinecek’ dedim. Bazı yayınevleri hiç izin vermedi, bazıları çeşitli yöntemler sundu, bazıları da izin verdi. Bu nedenle kitap seçmede biraz zorlanıyorum. Çocukların geri dönüşleri çok güzel, onlar bana sesli mesaj yolluyorlar, ben onlara geri dönüyorum.” diye konuştu.
“Ömrümüzde hiçbir zaman elde etmeyeceğimiz bir zaman bolluğuna düştük”
Yazar Ayşe Sevim de “Netyazı” isimli “online” atölyeleri bulunduğunu, burada farklı alanlarda eğitim verdiklerini belirtti.
Koronavirüsle birlikte evde kalma sürecine girildiğini ve insanların sürekli haber dinlediğini, bunun da kaygı düzeyini artırdığını ifade eden Sevim, zaman zaman insanların ümitsizliğe de düştüğünü söyledi.
Sevim, zihinlerin dağılıp ferahlaması gerektiğini belirterek, “Normal eğitimlerimizin dışında insanların bu süreçte verimliliğini artıracakları zihinsel bir rahatlama sağlayacak canlı yayın yapıyoruz. Bu canlı yayınları yaparken kastımız hem onların zihinlerini dağıtmak hem de evdeki süreçlerine kaliteli bir zaman yerleştirmek.” diye konuştu.
“İki günü birbirine eşit olan ziyandadır.” düsturunu devam ettirmek istediklerini ifade eden Sevim, sözlerini şöyle tamamladı:
“İlk hafta herkes bir karambol, bir moral bozukluğu yaşadı. Ancak on günden sonra bizim artık buna alışmamız ve geri kalan kısmı panik havasında değil, üretme aşamasında geçmeliyiz. Pek çok anne şu an evde, aynı zamanda çocuğunun öğretmeni konumunda. Bunu en iyi şekilde, surat asmadan, iyi bir moralle gerçekleştirmemiz gerekiyor. Ömrümüzde hiçbir zaman elde etmeyeceğimiz bir zaman bolluğuna düştük. Canlı yayınlarda buna da hatırlatıyoruz, daha çok psikolojiyle ilgili yayınlar yapsak da spor hocalarını, avukatları, robotik kodlama hocalarını konuk ediyoruz.”