Korona günlerinin yazar adaylarına ‘merdiven altı’ kurs uyarısı

Eğitim
Yeni tip koronavirüs salgını, evlerinde daha fazla zaman geçiren ve kafasında hep bir kitap yazmak olan kişileri “online yaratıcı yazarlık” eğitimlerine yöneltti. Yeni tip koronavirüs (Kov...
EMOJİLE

Yeni tip koronavirüs salgını, evlerinde daha fazla zaman geçiren ve kafasında hep bir kitap yazmak olan kişileri “online yaratıcı yazarlık” eğitimlerine yöneltti.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ardından sosyal izolasyonun süresi uzadıkça, yazmayı planladıkları kitabı kağıda dökmek için en uygun zamanı bulduklarını düşünenler, online “yaratıcı yazarlık” eğitimlerine talebi artırdı.

Yazın yolculuğuna bu işin inceliklerini öğrenerek başlamak isteyenler, salgın günlerinde neredeyse tamamı sanal ortama taşınan “online yaratıcı yazarlık” eğitimlerine yöneldi.

Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi’nde “yaratıcı yazarlık” eğitimi veren Prof. Dr. Murat Gülsoy da koronavirüs salgınının ardından eğitimlerini “online” ortama taşıyan yazarlardan.

Kitaplarıyla 2001 Sait Faik Hikaye Armağanı, 2004 Yunus Nadi Roman Ödülü, 2013 Notre Dame de Sion Ödülü ve 2014 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü alan Murat Gülsoy, 15 yıldan uzun süredir yazarlık eğitimi verdiğini anlattı.

Yazarlık eğitimlerinin koronavirüs salgını nedeniyle “online” ortama taşınmasının ardından öğrenci sayılarında belirgin bir artış olduğunu kaydeden Gülsoy, sadece İstanbul’dan değil, artık Türkiye’nin başka kentlerinden de eğitim almak isteyenlerin kendilerine başvurabildiğine işaret etti.

Uzun süredir yazmayı planladıkları kitabı yazıya dökmeye karar verenlere yaratıcı yazarlık eğitimi almalarını öneren Gülsoy, kurs verdiği 15 yıldan uzun sürede bu eğitimlerin ne kadar yararlı olduğunu gözlemlediğinin altını çizdi.

Yaratıcı yazarlık eğitiminin sadece hikayeleri daha iyi anlatmayı değil, aynı zamanda dilin geniş imkanlarını keşfetmeyi de sağladığını dile getiren Gülsoy, “Edebiyat her şeyden önce bir dildir, üstelik son derece gelişkin imkanları olan bir dil. Ancak şöyle bir yanılsama oluyor, insan anadilini tam anlamıyla bildiğini sanıyor. Oysa sıradan bir eğitimle anadilimizin imkanlarını tam anlamıyla kavrayamıyoruz. Hele ki içinde bulunduğumuz dönemde yaygın medyada kullanılan dili de düşündüğümüzde bu iyiden iyiye bir sorun haline geliyor.” dedi.

Eğitim almanın öykü ve roman yazmak için son derece verimli bir ortam sunacağına işaret eden Murat Gülsoy, atölye ortamında kişinin yazdıkları hakkında geri bildirim alması için uygun eğitimcileri bulmanın da önemli olduğunu vurguladı.

“Merdiven altı” kurs uyarısı

İstanbul Üniversitesinde aldığı İngiliz Dili ve Edebiyatı eğitiminin ardından şiir, roman ve eğitim alanında kitaplar yazan Can Akkiriş de koronavirüs salgınının ardından eğitimlerini sanal ortama taşıdı.

Koronavirüs nedeniyle tüm dünyanın “olağanüstü” günlerden geçtiğini vurgulayan Akkiriş, salgının ardından yaratıcı yazarlık eğitimi verdiğini söyleyenlerin sayısında “inanılmaz bir artış olduğunu” dile getirdi.

Ekonomik sıkıntı yaşayan bazı kişilerin “yaratıcı yazarlık” adı altında sanal ortamda atölye açtığını belirten Akkiriş, şöyle konuştu:

“Salgından önce yaratıcı yazarlık eğitimi veren 6-7 atölyeyken, şu anda bu sayı 70’in üzerine çıktı. ‘Bunlar kimler?’ derseniz, bu işin eğitimini almış kişilerden ziyade, ‘Ben çok kitap okuyorum bu işi yapabilirim.’ diyenler de var, matematik öğretmeni ama ‘Ben de yazıyorum.’ diyerek ders vermeye kalkanı da var. Sadece yazmak bu eğitimi vermek için yeterli değil. Benim öğrencilerim arasında edebiyat öğretmeni bile var. Dolayısıyla yaratıcı yazarlık eğitimi bile ‘merdiven altı’na taşındı.”

Sanal ortamdan yaratıcı yazarlık atölyesi arayanlara uyarıda bulunan Akkiriş, “Birincisi, eğitimi verenin eğitimi nedir ona bakmaları, ikincisi öğrencileri ne yapmış, kaçının eseri, kitabı yayınlanmış ona bakmaları. Onun dışındakilerin hepsi para ve zaman kaybı. Bazıları bu işin yapılamayacağı kadar düşük ücretler alıyorlar. Çok yüksek rakamlar isteyenler de var.” dedi.

“Kötü eğitimciyle yazmaya küsebilir”

ABD’deki George Mason Üniversitesi Yaratıcı Yazarlık ve Edebiyat Bölümü mezunu olan Yeşim Cimcoz da sanal ortamdan verdikleri yaratıcı yazarlık eğitimlerine ilginin son günlerde arttığına dikkati çekti.

Salgın öncesinde haftalık toplantılarına ortalama 30 kişi katılırken, sosyal izolasyon sürecinde bu sayının 60-70’leri bulduğunu anlatan Cimcoz, katılımcı kitlesinde de bir değişim olduğuna işaret etti.

Önceleri öğrencilerinin çoğunluğu kadın, 35-65 yaş grubu bireylerden oluştuğunu belirten Cimcoz, “Şimdi 18 yaşında öğrencimiz de var 70 küsur yaşında da… Erkek öğrencilerimizin sayısı da arttı. Kimi kendi hayatını anlatan bir kitap yazmak istiyor. Kimi de sadece yazarak rahatlamak istiyor.” ifadelerini kullandı.

Sanal ortamda yaratıcı yazarlık eğitimi veren bazı kişilerin yeterli tecrübeye sahip olmadığına da değinen Cimcoz, kendisi birkaç atölyeye katılmış ve kitap yazmış, ardından da yaratıcı yazarlık eğitimi vermeye başlayan kişilere rastladığını anlattı.

Kursiyerlerin eğitimi alacakları kişiyi seçmek konusunda özgür olduğunu vurgulayan Cimcoz, “Buradaki tek tehlike, o insanın dediği şeyleri ‘doğru’ diye öğrenebilir veya yazmaya küsebilir. Yazmaya küserse benim için en büyük tehlike o olur.” diye konuştu.

  • Universitas terbaik Tapanuli
  • tutorial dan tips zeverix.com
  • https://insidesumatera.com/
  • https://prediksi-gopay178.com/
  • https://margasari.desa.id/
  • https://sendangkulon.desa.id/