Fırat Üniversitesi’nden Adem Doğan ve Göksel Göker tarafından yapılan araştırmada, ilköğretim çağındaki çocukların yüzde 50’sinden fazlasının 5 saate kadar tv izlediği ortaya çıktı.
Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyeleri Adem Doğan ile Göksel Göker tarafından Elazığ’da 480 ilköğretim öğrencisi arasında yapılan ‘Tematik Televizyon ve Çocuk: İlköğretim Öğrencilerinin Televizyon İzleme Araştırmaları’ isimli çalışmada önemli bulgular yer aldı. Televizyon ile çocuk arasındaki ilişkiyi somut verilerle ortaya çıkarmak ve televizyon izleme alışkanlıklarını ortaya koymak amacıyla yapılan araştırma, ilköğretim çağındaki çocukların televizyonla kurduğu bağın anlaşılmasına yardımcı olarak ebeveynler ile televizyon yöneticilerine, daha sorumlu davranmaya yöneltecek veriler sundu. 3 ila 6. sınıf arasındaki öğrencilere 20 sorunun yöneltildiği çalışmada, öğrencilerin yaklaşık yarısının günde 1 saat televizyon takip ettiği, diğer yüzde 50’sinde de bu sürenin 5 saate kadar çıktığı saptandı.
Araştırmaya göre, okul çocuklarının yüzde 21’i 1 saat, yüzde 29’u 2 saat, yüzde 14’ü 3 saat televizyon izlerken, yüzde 58’i belirli programları düzenli olarak takip ediyor. İlköğretim öğrencilerinin yüzde 21’i sabah 07.00 ile 10.00 saatlerini tercih ederken, yine yüzde 21’i 17.00 ile 20.00 arasındaki programları takip ediyor. Araştırmanın sonuçlarının en dikkat çeken noktası ise öğrencilerin yüzde 27’sinin 20.00 ile 22.00 saatleri arasındaki yayınları seyrettiğini ortaya çıkarması. Bu saat dilimi dizi film, magazin, reality şovlar, eğlence ve yarışma gibi çocukların algılama düzeyinin üzerinde yayınların yer aldığı bir kuşak olarak biliniyor. Verilere göre birçok öğrenci, televizyonda ailesinden birinin yönlendirmesi olmadan kendi tercihini kendisi yapıyor.
Araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin televizyon izlemek yerine ailelerinden en büyük beklentisi ise derslerine yardımcı olmaları. Aile içi iletişim ve kitap okuma gibi aktiviteler de ailelerden istenen en büyük beklentiler arasında. Okul çocuklarının yüzde 82’si televizyon yerine ailelerinin derslerine yardımcı olmalarını, kendileriyle sohbet edilmesini, kitap okumalarını istiyor.