Çocuğunuza kitap alırken bunlara dikkat!

Çocuk Eğitimi
Çocukta kitap sevgisi, sanılanın aksine yazıyla değil resimlerle gelişiyor. Ancak sayısı günden güne artan çocuk kitaplarının çizimlerine hâlâ gereken özen gösterilmiyor. Çoğu anne-babanın...
EMOJİLE

Çocukta kitap sevgisi, sanılanın aksine yazıyla değil resimlerle gelişiyor. Ancak sayısı günden güne artan çocuk kitaplarının çizimlerine hâlâ gereken özen gösterilmiyor.

Çoğu anne-babanın muzdarip olduğu meselelerdendir çocuklarına okuma alışkanlığı kazandıramıyor olmaları. Ancak bu genel problem büyük ölçüde ebeveynlerin, kitabı sevdirmek için, çocuğun okumayı öğrendiği yaşa kadar beklemelerinden kaynaklanıyor. İnsan alışkanlıkları üzerinde büyük etkisi olan ilk 5 yaş kitaptan uzak geçince, ilerleyen zamanlarda okumaya alışmak çok da kolay olmuyor. Erken yaşlarda kitap sevgisi kazanmanın yolu ise resimli kitaplardan geçiyor. Çocuk, dinlediği kitabı resimleriyle anlamlandırıyor. Bu resimler, hem çocuğun ileride kitaplarla hem dünyayla kuracağı bağı etkiliyor. Çocuk güzeli de, sahte ve çirkini de ilk kez kitaplarda görüyor ve olumlu ile olumsuzu bu çizimlerle zihnine kodluyor. Ama taşıdığı öneme rağmen ne yayınevleri ne de bazı çizerler bu konuda gereken hassasiyeti gösteriyor.

Fazla renk, çocuk dünyasında karmaşaya neden oluyor

Mustafa Delioğlu, Türkiye’de çocuk kitapları çiziminde yer edinmiş isimlerden biri. Aynı zamanda ressam olan Delioğlu, 40 yıllık meslek yaşamı boyunca 2 bine yakın çocuk kitabının kapak ve sayfalarını resimlendirmiş. Delioğlu, her kitaba ayrı bir macera gözüyle baktığını söylüyor. Ancak çocuk kitaplarının yayınevleri tarafından hâlâ ciddiye alınmıyor olmasından biraz dertli. Editörlerin ‘Çocuk kitabı, ne olacak? Öyle de olur böyle de…’ yönünde bir düşünceye sahip olduklarını gözlemlemiş. Metinlere ve çizimlere gereken önemin gösterilmediğini, özellikle resimleme işinin bunu en ucuza yapan kişilere emanet edildiğini ve çizerlere bu işi yapmaları için az bir süre tanındığını söylüyor. Delioğlu, “Doğru düzgün okumadan çizenler oluyor. Hangi yaş grubu için çizdiklerine dikkat etmiyorlar bile. Ama resimler, bazı yaş grubundan çocuklar için metinden çok daha değerli. Mesela korkutucu bir şey çizmek gerektiğinde hangi yaş çocuğu için çizileceği o çizimi çok etkiler.” diyor.

Kitap resimlendirmede düşülen bir diğer hata ise ilgi çekiciliği sağlamak adına çok fazla renk kullanılıyor olması. Çizer, bu çok renkliliğin başta ilgi çekici gibi görünse de hem çocuğun zihin dünyasında karmaşaya yol açtığını hem de beğenisine hiçbir artı sağlamadığını söylüyor ve ekliyor: “Hâlbuki daha yalın işlerle çocuğun ilgisini canlı tutmak ve tek bir rengin tonlarını kullanarak çocuğun beğenisine katkı sağlamak mümkün.” 

Satış kaygısıyla yaş gruplandırması yapılmıyor

Pedagoji Derneği Başkanı Mehmet Teber ise yayınevlerinin çocuk kitabı çıkarma furyasında birbirleriyle yarıştıklarını ancak buna rağmen kaliteli işlerin az sayıda olduğunu söylüyor.

Pedagoji eğitiminden geçmiş yazarlar olmadığı gibi yayınevlerinin çizer seçiminde de bu kıstasa dikkat etmediklerini belirten Teber, incelediği kitapların çoğunda, hikâyeyle alakası olmayan görsellere rastlıyormuş. Karşılaştığı diğer aksaklıkları ise şöyle özetliyor: “Çizerler, hikâyeyi yeterince dikkate almadıkları ya da gereken eğitime sahip olmadıkları için çizimlerde neye vurgu yapılması gerektiğini de kestiremiyorlar. Çocuk dünyasını tanımıyor ve çizeceği konuyla ilgili araştırma yapması gerektiği halde bu gibi şeyler dikkate alınmıyor. Bu nedenle metnin ana mesajı gözden kaçabiliyor. Bazen de bir olayın 3-4 sayfa sonra resmedildiği oluyor. Tüm bunlar çocuğun metin ve görsel arasında ilişki kurma yeteneğini zayıflatıyor.”

Diğer taraftan kaliteli görsellerin, özellikle küçük yaştaki çocuklarda, öğrenme hızı üzerinde dikkate değer bir etkisi olduğu biliniyor. Çocuk bu çizimlerle hem duygu ifadelerini ayırt etmeyi öğreniyor hem de hayal dünyasını zenginleştiriyor. Ayrıca bu çizimlerin, çocuğun gördüğünü anlatma yeteneği üzerinde de olumlu etkisi oluyor.

Öğüt veren kitaplar tavsiye edilmiyor

Önce siz okuyun:Söz konusu kitap olunca iyisini-kötüsünü dışarıdan ayırt etmek sanıldığı kadar kolay olmuyor. Bu nedenle ebeveynlerin okumadıkları kitabı çocuklarına vermemeleri tavsiye ediliyor.

Yaş sınırlaması önemli:Pedagojik olarak belli bir yaş grubu için uygun olan kitaplar diğer grup için sakıncalı sayılabiliyor. Bu nedenle yayınevlerinin yaş ayrımına gidip gitmediğine dikkat etmek gerekiyor. 8 yaşındaki bir çocuğa fantastik gelen ‘Kırmızı Başlıklı Kız’ı, 5 yaşındaki bir çocuğun dünyası kaldıramayabiliyor.

Yalnızca resimlerle derdini anlatabilmeli:Pedagog Mehmet Teber, iyi bir kitabın metin olmaksızın, görseller yan yana geldiğinde de hikâyesini anlatabilmesi gerektiğini söylüyor. Bu şekilde çocukta görüntü okuma yeteneği gelişiyor.

Amaç sadece duyguları harekete geçirmek değil:İyi kitap çocuğu aşırı duygusal değil, duyarlı ve uyanık yapmayı amaçlar. Çocuğun duygularını sömüren ve onu mutsuzluğa sürükleyen kitaplardan uzak durmak gerekiyor.

Muhakeme yeteneğini geliştirmeli: Çocuğa açık açık öğütler veren kitaplar uzmanlar tarafından tavsiye edilmiyor. Bir hikâyesi olan ve bu hikâyenin muhakemesini çocuğa yaptıran kitaplar, yorum yeteneğinin gelişmesine yardımcı oluyor.

Zaman