Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Genel Koordinatörü Faruk Tatar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklar için okula başlamanın yeni bir dünyaya girmek, birey olarak toplumda yer almak ve dış dünyaya açılmak olduğunu, okul sürecinin başlamasıyla çocuğun kişiliğini kazanmaya yönelik çabalarının da arttığını söyledi.
İlkokula başlamanın çocuk için önemli bir adım olduğuna işaret eden Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:
”4-7 yaş arasındaki gelişim her çocukta farklı olduğundan, okula başlamaya hazır olma yaşı da her çocuk için farklıdır. Okula hazır olmak, çocuğun ileride ne kadar zeki, yetenekli ya da azimli olacağının bir göstergesi değil, sosyal olarak belli bir olgunluk düzeyine erişmek ile ilgilidir. Okula başlayan bir çocuğun kolay ve çabuk öğrenebilmesi, mutlu bir öğrenci olabilmesi için söyleneni anlayabilmesi, gördüklerini, duyduklarını, duygu ve düşüncelerini doğru ifade edebilmesi, dikkatini yeterli bir süre konu üzerinde tutabilmesi, harf ve sembolleri birbirinden ayırt edebilmesi ve tanıyabilmesi, kendi kendine giyinme becerisini kazanmış olması, kendi sorumluluğunu taşıma becerisine sahip olması gerekir.
İlkokul 1. sınıfa hazır olmadan okula erken başlayan çocuk, öncelikle kendini yetersiz hissedecektir. Kendisini diğer arkadaşlarının performansıyla karşılaştıracak, okula sosyal, duygusal olarak hazır olmadığı için arkadaş ilişkilerinde problem yaşayacaktır. Çocuk zamanla okula gitmek istemeyecek, derslerine dikkatini veremeyecektir. Kısacası okul fobisi, öz güven eksikliği, depresyon, davranış problemleri, okul uyum problemleri gibi çok çeşitli problemlerle karşılaşılabilinir."/AA