Star gazetesinden Özlem Yurtcu Karabulut’un haberi…
Hayatımızda çok büyük yer kaplayan televizyon, çocukların da dünyasını etkiliyor. Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, çocukların çoğu zaman hayatı çizgi filmlerden öğrendiğine işaret ederek “Çizgi filmler, çocukları eğlendirirken hayal dünyalarını da genişletir. Onların dünyalarında rahatlatma kadar öğretme rolünü de üstlenir. Ancak tüm bu olumlu etkiler belli kurallar göz önünde bulundurulmadığı takdirde olumsuz tablolara yol açabilir” diyor. Çocuklar genellikle 18 aylıkken televizyondan gelen uyarılara, seslere ve görüntülere aşina oluyor. 2.5 yaşından itibaren de gördükleri (izledikleri) olay ve davranışları taklit etme yetisini kazanıyor. Çizgi filmler özellikle hızla değişen sahneleriyle bu yaş çocuklarının ilgisini daha çok çekiyor. 3-6 yaş arası çocuklarda ise bu rolün önemi daha da artıyor.
Sorunun ilk habercisi hiperaktivite
6-11 yaş grubu çocuklar içinse izledikleri programın içeriği ve onlar üstünde yaptığı etkileri daha da belirginleşiyor. 12-17 yaş aralığında ise bu etkiler azalıyor. Sürekli şiddet içerikli çizgi film izleyen çocukların diğer yaşıtlarına göre daha fazla kavga ettikleri ve çok daha gergin olduklarının gözlemlendiğine işaret eden Dr. Yavuz “Bu çocukların anne-baba ve büyükleriyle ilişkilerinde de gergin, sabırsız ve asi oldukları görülür. Ayrıca hangi türden olursa olsun aşırı çizgi film izlemek dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin ilk habercisidir. Günde ortalama 3-4 saat televizyon izleyen çocukların diğer çocuklara göre yüzde 30 ila 40 oranında dikkat eksikliği ve hiperaktiviteye daha yatkın olduğunu” söyledi.